Dünya Prematüre Günü kapsamında Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi'nde düzenlenen etkinliğe, tüp bebek tedavisi sonucu prematüre olarak dünyaya gelen 11 aylık Eren Pars ve Belen Polen adlı ikiz bebekler ile ebeveynleri Emine ve Şener Şimşek'in hikayeleri damgasını vurdu.
Dünya Prematüre Günü dolayısıyla Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi'nde bir etkinlik düzenlendi. Hastanenin Yeni Doğan Yoğun Bakım Servisi'nin düzenlediği etkinlikte hekimler, yeni doğan yoğun bakım hemşireleri ve prematüre bebek sahibi aileler deneyimlerini paylaştı. Etkinliğe, prematüre olarak dünyaya gelen ve şu an 11 aylık olan Eren Pars Şimşek ve Belen Polen Şimşek adlı ikiz bebeklerin ve ebeveynleri Emine-Şener Şimşek çiftinin öyküleri damgasını vurdu.
“BAŞKA YERLERDE OĞLUMUZ İÇİN ‘YAŞAMAZ’ DEDİLER”
Bebeklerini, yine Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi’nde gördükleri yoğun bir tüp bebek tedavisi sonrasında 21 Ocak 2022 tarihinde 32 haftalık iken Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi'nde kucaklarına aldıklarını söyleyen ev hanımı anne Emine Şimşek (29), "Evlatlarım çok küçük doğdular. Kızım Belen polen 1700 gram, oğlum Eren Pars ise sadece 1100 gram olarak dünyaya geldi. Kızım bir ay yeni doğan yoğun bakım ünitesinde tedavi gördü. Oğlum ise 2 aylık yoğun bakımın ardından taburcu oldu, ancak evde gelişen bir enfeksiyon nedeniyle acilen tekrar hastaneye getirilip yoğun bakıma alınması gerekti. İki haftalık yoğun bakım sürecinin ardından tekrar taburcu oldu, ancak evde tekrar enfeksiyon gelişmesi üzerine bir kez daha yoğun bakım süreci yaşadık. Adeta hastaneye her gelişimizde oğlumuzu bizden almak durumunda kaldılar. Sebebini anlayamadığımız bu enfeksiyon, kızımıza hiçbir sorun çıkarmadı. Ancak oğlum daha ufak doğduğu için onun bağışıklık sisteminin henüz gelişememesi bize sorun yarattı" dedi.
“BEZMİÂLEM’İN HAKKINI ÖDEYEMEYİZ”
Hastanede her iki bebeklerine de çok iyi bakıldığını ifade eden Şimşek, "Bu konuda Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi'nin gerek yeni doğan yoğun bakım hemşirelerinin, gerek servis amiri Dr. Yalçıner Erdoğan Hocamızın, gerekse de bize büyük destek olan Prof. Dr. Mehmet Serdar Kütük Hocamızın hakkını ödeyemeyiz. Biz şanslıydık, zira yurt dışından ilaç getirtme, başka kurumlarda gen testleri yapma olanağımız oldu. Ancak başka bir kurumda çocuklarımızı muayene eden hocalarımız, oğlumuz için 'Büyük ihtimalle kaybedeceksiniz' dediler. Prof. Dr. Mehmet Serdar Kütük Hocamız ise 'Hiç merak etmeyin, biz bu sorunu burada çözeriz, oğlunuz yaşamına devam edecek' diyerek sürekli bize destek oldu" diye konuştu. Anne Şimşek, "Son derece zorlu bir süreçten sonra evlatlarımıza kavuştuk. Gerek gebeliğim gerekse de doğum konusunda riskler vardı. Ancak çok şükür hepsini atlattık. Bunun için Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi'nde emeği geçen tüm sağlık profesyoneli dostlarımıza candan teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.
“70 GÜN NÖBET TUTTUK”
Özellikle oğulları Eren Pars'ın doğumundan sonra çok ciddi sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden matbaacı baba Şener Şimşek (51) ise "Oğlumuzun, doğumdan sonra toplamda 70 gün kadar bir hastane macerası söz konusu oldu. Bu 70 gün boyunca ya ben ya da eşim, ikimizden biri, her gün buradaydık. Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi'nin kapısında 70 gün boyunca adeta nöbet tuttuk. Eşimin gebeliğinin son aylarında da bazı sıkıntılar yaşamıştık. Hatta eşimin de dediği gibi erkek çocuğumuzun yaşamayacağı bile söylendi ama Prof. Dr. Mehmet Serdar Kütük Hoca bir an bile motivasyonumuzun ve moralimizin bozulmasına izin vermedi, hep destek oldu. Buraya gelmesek bugün oğlumuz kucağımızda olmayabilirdi" şeklinde konuştu.