Merkür Aslan'da Retro… Sessizlikte Konuşan Zihinler!

Astrolog Narin KALENDER'in yazısı…
Değerli okurlar,
17 Temmuz – 11 Ağustos 2025 tarihleri arasında Merkür, Aslan burcunun kalbinde ama zodyağın en sessiz köşesi olan 12. evde geri hareket ediyor. Bu gökyüzü hali, bir yandan bireysel iç dünyamızı sessizce çalkalarken, diğer yandan toplumsal düzlemde görünmeyen ağları çözüyor, bastırılmışları açığa çıkarıyor.
Aslan burcu normalde sahneyi, gururu, liderliği, yaratımı temsil eder. Ancak Merkür burada retro hareket ederken, ifade gücü içe çekilir. Ego, görünürlük arzusu ve ifade cesareti sorgulanır. Kendimizi göstermek yerine geri çekilme, konuşmak yerine içsel diyalog tercih edilir. Özellikle 12. ev etkisiyle düşünceler artık toplumsal değil, ruhsal bir zeminde şekillenmeye başlar. Bilinçaltı, rüyalar, sezgiler ve geçmişten gelen duygular bu süreçte daha fazla ses verir.
Merkür’ün yöneticisi Güneş’in Yengeç burcunda olması da duyguların içe dönük, kırılgan ve savunmacı hale gelmesine neden oluyor. Bu da iletişimi duygusal karmaşalara açık hale getiriyor. Kendimizi olduğumuz gibi ifade etmek zorlaşırken, içimizde bastırdığımız “ben haklıydım” dediğimiz anılar zihnimizin ön planına taşınabilir.
Bu dönemin fiziksel yansımaları da yok değil. Aslan kalbi, dolaşımı ve omurgayı, Merkür ise sinir sistemini temsil eder. Bu nedenle sinirsel kökenli kalp çarpıntıları, tansiyon dalgalanmaları, mide ve bağırsak hassasiyetleri ortaya çıkabilir. Güneş Yengeç’teyken mide üzerindeki baskı artar. Uyku düzeni bozulabilir. Psikosomatik rahatsızlıklar yani bastırılan duyguların beden üzerindeki etkisi güçlenir.

12.ev aktifken zihin susar ama bilinçaltı konuşur. Rüyalar yoğunlaşır, semboller aracılığıyla bastırılan hikâyeler kendini gösterir. Bu nedenle bu dönem, yaratıcı projeler için harekete geçmekten çok içgörü geliştirme, hazırlık yapma sürecidir.
Merkür retrosunun bireysel etkilerinin yanında toplumsal düzlemde de sert karşılıkları olabilir.
17 Temmuz’da teknolojik arızalar, kazalar, eğitim sistemiyle ilgili krizler, çocuklar ve halk sağlığına dair skandallar gündeme gelebilir. Bazı devletler arası gizli projelerin açığa çıktığını da görebiliriz.
18 Temmuz’da inançlarla arzular arasında gerilim oluşabilir. Kadın ve çocuk haklarına dair düzenlemeler, evlilik yasaları, dini kurallar gibi hassas konular gündemde olabilir. Diplomatik ilişkilerde duygusal restleşmeler yaşanabilir. Romantik ya da cinsel içerikli skandallar politik ve sanatsal çevreleri sarsabilir.
21 Temmuz’da ZeusA, Klotho, Satürn ve Neptün kavuşumuyla bir döngünün sonuna geldiğimizi hissedebiliriz. Devlet kurumlarında yanlış kararlar, medya manipülasyonu, politikacılara dair ifşalar ortaya çıkabilir.
24 Temmuz itibariyle din adamlarına yönelik yolsuzluk iddiaları, dini kurumlara karşı protestolar ve doğal afet sonrası halk-hükümet gerilimi dikkat çekebilir.
25–28 Temmuz arasında ani ölümler, askeri kayıplar, halkta adaletsizlik hissi ve geçmişten gelen olaylarla yüzleşme teması güçlenebilir. Kadın hakları, doğum ve kürtaj gibi konularda yasal değişiklikler gündeme gelebilir. Kutsal sayılan yerlerde protestolar oluşabilir.
30 Temmuz – 2 Ağustos döneminde derin devlet, istihbarat, organize suç gibi karanlık alanlara dair büyük ifşalar olabilir. Teknolojik çöküşler, sağlık sistemine yönelik siber saldırılar gündeme gelebilir. Aynı zamanda bilgiyle şifalanma ve alternatif tedavi yöntemleri daha çok konuşulabilir.
6–11 Ağustos arasında ise bastırılan ne varsa konuşulmaya başlayabilir. Eğitim sisteminde hak ihlalleri, kadın hakları ve ilişkilerde kadersel dönüşümler, politik krizler ve uluslararası restleşmeler medyada büyük yankı uyandırabilir.
Bu süreçte yaratıcı projelerinizi hemen dışa vurmak yerine içe dönün. Rüyalarınızı not edin. Kalp sağlığınıza ve ruhsal dengenize özen gösterin. Söylemek istediklerinizi önce zihninizde eleyin; çünkü bu dönemde dil değil, bilinçaltı konuşacak.
Ve bu kez sessizliğin içindeki mesajlar, her zamankinden daha kadersel olabilir. Acele etme, dinle!