Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat, tam kapasite devreye girdiğinde Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılaması öngörülen Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ne girdi. Fırat, ilk reaktörün bir yıl sonra devreye gireceği o reaktörün çekirdeğinin bulunduğu alana girerek izlenimlerini “Akkuyu’nun nükleer kalbini ilk ve son kez Hürriyet görüntüledi... 100 yıl kapalı kalacak” başlığı ile aktardı. T24 yazarı deneyimli gazeteci Çiğdem Toker'den Hande Fırat'a eleştiri geldi. Toker, “Akkuyu A.Ş'nin medya atağı” başlıklı yazısında “Gazetecilik adına şu güncel sorular şirket yetkililerine sorulabilmeliydi: Şirketin iki yöneticisinin yolsuzluktan yargılanmasına ne diyorlar? Sakharov halen Akkuyu A.Ş'nin yönetim kurulu üyesi mi? Yoksa mart ayındaki son genel kurulda yerine bir başkası seçildi mi? Seçildiyse, kim? Ticaret Sicili'nde ne zaman yayımlanacak? ” ifadelerini kullandı.
Çiğdem Toker'in Hande Fırat'ı eleştirdiği T24'teki yazısı şöyle;
"Geçen hafta bu köşede "Akkuyu yönetiminde yolsuzluk bitmiyor" başlığıyla yayımlanan yazıda Türkiye'de kurulu bir şirket olan Akkuyu A.Ş'nin iki yönetim kurulu üyesinin ülkelerinde (Rusya ve Fransa) yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığını yazdım. Yönetim Kurulu üyesi Henri Proglio, ihale açılmadan milyonlarca Euroluk danışmanlık sözleşmesi imzalayarak kamuyu zarara uğratmaktan dolayı Paris Ceza Mahkemesi'nde yargılanırken, Gennady Sakharov da rüşvet suçlamasıyla Mart ayında tutuklanmıştı.
Aynı zamanda Rusya'nın devlet şirketi Rosatom'un üst düzey yöneticisi olan Sakharov hakkında15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sakharov hakkındaki bilgiye yer veren Özgür Gürbüz (Birgün) haklı olarak, Akkuyu A.Ş'de istifasına yer verecek genel kurul çağrısına rağmen, kendisinin şirkette hâlâ yönetim kurulu üyesi göründüğünü yazıyordu.
Ne zaman eleştirel haber çıksa...
Sakharov, yönetiminde yer aldığı Rosatom'da 2010 yılından bu yana Sermaye Yatırımları Direktörü olarak görev yapıyordu. Rusya basınındaki haberlere göre kendisi aynı zamanda Rusya İnşaatçılar Birliği'nin (RUC) mühendislik ve uluslararası uzman topluluğuyla etkileşimden sorumlu başkan yardımcılığı görevini yürütüyordu.Türkiye için çok katmanlı önem taşıyan ve son revizyon ile yatırım tutarı 25 milyar dolara yaklaşan ölçekte bir projeden söz ediyoruz. 25 milyar dolarlık projeyi yürüten ve Türk yasalarına göre kurulan bir şirketin iki yöneticisinin yolsuzluk suçlamasıyla yargılanması, birinin cezaevinde olması gerçekten bu kadar önemsiz bir konu mu?
Bu konuyu hatırlatma nedenim ise dünkü Hürriyet'in manşetinde yer alan "Buraya 100 yıl kimse giremez" başlıklı haber. Akkuyu'nun kendi deyimleriyle "kalbine" giren Hürriyet gazetesi ekibinin röportajı. Yatırımın içeriğiyle ilgili ayrıntılı teknik bilgilerin fotoğraflar eşliğinde sunulduğu haberde, inşaatta çok sayıda Türk şirketinin ürettiği malzemenin kullanıldığını, yerlileşme oranının yüksek olduğunu, çalışanların yüzde 80'inin Türk işçiler olduğunu, toprağa, atmosfere, denize zararlı emisyonlar olmayacağını öğreniyoruz, evet.
Buna karşılık, güncel haber değeri taşıyan iki yönetim kurulu üyesi hakkındaki yargılama ve yolsuzluk suçlamalarına dair hiçbir bilgi, soru, cevaba rastlayamıyoruz.
Sorulmayan sorular
Nükleer santrale pozitif imaj için ayrılan mali kaynağı hatırlattığım ilk bölümde, Akkuyu A.Ş şirketininTürkiye'de iktidara yakın medya ile ilişkilerinin iyi olduğunu söylerken meramım buydu.Çünkü emin olabilirsiniz ki Hürriyet'teki bu röportaj, bu tarzın ne ilk ne de son örneği olacak. Tarz derken de kastım şu:
Akkuyu NGS ile ilgili, bağımsız medyada ne zaman eleştirel bir haber çıksa, ne zaman itirazlar ve son örnekte olduğu gibi somut bilgilere dayalı yolsuzluk benzeri konular dile getirilse ve bu yazılar ne zaman etkili olsa; izleyen günlerde, iktidara yakın medya kuruluşlarında projeyi öve öve bitiremeyen haberlere rastlıyoruz, daha da rastlayacağız.
Oysa hepimizin hayatını ilgilendiren bu ölçekteki bir projenin inşaatı sürerken, gazetecilik adına şu güncel sorular şirket yetkililerine sorulabilmeliydi:
- Şirketin iki yöneticisinin yolsuzluktan yargılanmasına ne diyorlar?
- Sakharov halen Akkuyu A.Ş'nin yönetim kurulu üyesi mi? Yoksa mart ayındaki son genel kurulda yerine bir başkası seçildi mi?
- Seçildiyse, kim? Ticaret Sicili'nde ne zaman yayımlanacak?
- Her internet kullanıcısının Akkuyu yazınca rahatlıkla bulabileceği işçi şikayetleri dikkate alınıyor mu?
- Reaktör inşaatında Türk işçilerinin kötü koşullarda yaşadığı, yemeklerinin sağlıklı olmadığı yakınmaları doğru mu?"
Yazının devamı için TIKLAYIN!