Sözcü Gazetesinin bir süredir İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adını haberlerinde kesinlikle geçirmediği iddia edilmiş, genele bakıldığında da iddianın doğruluk payı olduğu ifade edilmişti. Medyaradar'ın gizemli yazarı ‘Keskin Kalem’ çok konuşulacak yeni iddiaları kaleme aldı. Keskin Kalem, “Sözcü’nün patronuna gözdağı vermek için, patron Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay’ın 35 yıl önce yaptırdığı ve halihazırda annesinin tek başına yaşadığı eve 30’a yakın zabıtayla baskın düzenlemiş.”
İşte medya dünyasında çok ses getirecek o yazı;
Bir zamanların güzel bir reklam sloganı vardı.
‘Kontrolsüz güç, güç değildir.’
Sloganı hep çok beğenmiş, aklımda tutmuşumdur.
Bugün bu sloganı kullanmanın sırası geldi sırdaşlar.
Duyan duydu…
Medya mahallesi günlerdir Sözcü ve Ekrem İmamoğlu ekibi arasındaki gerilimi konuşuyor…
İddia çok…
Yazan çizen çok…
Ben de muhalif cenahta büyük çatırdamaya neden olan olayın peşine düştüm.
Ve olaya hakim, çok güvenilir kaynaklarımla konuştum.
Gerilimin nedenini öğrendim.
Buyurun, bir güç sarhoşluğu hikayesini anlatayım size yoldaşlar.
Sözcü-İBB geriliminin göbeğinde iki isim var:
Biri İmamoğlu’nun basın danışmanı Murat Ongun, diğeri de Ongun’a çok yakın bir isim olan Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu.
Karaoğlu, İmamoğlu’nun Beylikdüzü belediye başkanlığından beri ekibinde…
Oradaki imar müdürlüğünden İBB’ye geçmiş.
İBB ve CHP koridorlarında dolaşan bilgilere göre, Karaoğlu, Ongun’un bilgisi ve onayı dahilinde Boğaz’da bazı kaçak inşaatlara göz yummuş.
Özellikle de Etiler Polis Okulu'nun arazisi konusunda bir takım akçeli işler olmuş.
Sözcü de bu iddiaları bir birrrrr haberleştirmiş.
İşte bu haberlerden sonra, Sözcü ve patronu Burak Akbay, İmamoğlu’nun adeta medya baronuna dönüşen Ongun’un kurban listesine girmiş.
Öyle ki, Ongun, haberlere bir dur demek ve Sözcü’nün patronuna gözdağı vermek için,
patron Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay’ın 35 yıl önce yaptırdığı ve halihazırda annesinin tek başına yaşadığı eve 30’a yakın zabıtayla baskın düzenlemiş.
Gerekçe ne dersiniz?
Kaçak eklenti var ihbarı…
Senelerdir yurtdışında olduğu için annesinin üzerine titreyen Akbay, olayı duyar duymaz çok sinirleniyor.
Ve bunun üzerine gazeteye talimat veriyor.
‘İmamoğlu diye birisi bizim için artık yok, onunla ilgili hiçbir haberi görmeyelim’ diyor.
Zaten Sözcü gazetesinin yayın yönetmeni Metin Yılmaz da bir açıklama yaptı,
gerilimi şu sözlerle anlattı:
"İmamoğlu ile yaklaşık iki aydır bir problemimiz var. Bize ne yaptığını kendisine sorun. Ne yaptığını duysanız gazeteciler olarak sizin de çok ağırınıza gider, bize hak verirsiniz. Gazetenin üzerinden, gerçek bir haberin üzerinden yapılan bir hareket söz konusu. Bir haberciden intikam almak için gazeteye yapılan bir hareket var. Çok yanlış şeyler.’
İşteeeee yoldaşlar…
Yılmaz’ın bahsettiği çok yanlış şeyler, yukarıda okuduklarınız.
Şaşırdınız değil mi?
Bir belediye başkanı danışmanı, nasıl kamu gücünü intikam almak için kullanır?
Ya iktidar olsa neler yapar?
Herkesin kapısına polis mi gönderir?
Aklımda deli sorular…
Şimdi ısrarla gerilimin Ongun ve işbirliği içinde olduğu Boğaziçi imar müdüründen kaynaklandığının altını çiziyorum.
Bunun da bir nedeni var sırdaşlar.
Çok derin CHP ve İBB kaynaklarından öğrendiğime göre, Ongun’un bu başına buyruk tavırları zaten uzun bir süredir çok büyük rahatsızlık yaratıyormuş.
Muhalif medya içerisinde böyle bir fay hattı yarattığı için de, hem CHP hem İBB içinde Ongun’a tepki büyükmüş.
Koridorlarda, ‘İmamoğlunun haberi yok, Ongun istediği gibi at koşturuyor. İmamoğlu zor durumda kalıyor, kendi medyasıyla da kötü oluyor.Karadeniz gezisi zaten skandaldı, kredisini tüketti. Sözcü olayı tuz biber ekti,’ deniliyormuş.
İmamoğlu’nun İstanbul’u almasında çok büyük rol oynayan önemli bir ismin de,
Ongun’la ilgili ‘kibir abidesi’ ifadesini kullandığı iddia ediliyor.
CHP kulislerinde ‘İmamoğlu Ongun’dan kurtulmazsa siyasi geleceği sona erer,’ görüşü de hakim.
Veeee son olarak önemli bir iddia daha…
Keskin kulaklarıma gelenlere göre, Sözcü İBB’nin yolsuzluk haberlerini yapınca, Ongun, Sözcü’ye karşı Halk TV’yi yörüngesine alma planını uygulamaya koydu.
İsmail Küçükkaya transferinin arkasında da bu var…
Sadece o mu?
Sözcü’ye rakip olması için Halk TV’nin patronu Cafer Mahiroğlu’nu gazete işine sokmaya ikna eden ve maddi kaynak sağlama sözü veren de Ongun’un ta kendisi.
Yani Halk TV’de yaşanan Küçükkaya krizi ve adaletsizlik isyanının arkasında da Ongun’un müdahaleleri ve para yoluyla Mahiroğlu’nu ele geçirmesi var.
Pekiiiiii Sözcü’ye rakip olsun diye, Ongun desteğiyle çıkması planlanan Halk gazetesine ne oldu?
29 Ekim’de ilk sayısını çıkaracaktı.
Ancak olmadı.
Üzerine bir de GYY olarak işe alınan, Aykut Küçükkaya da istifa etti.
Gazetenin akıbetinin ne olduğu belli değil.
Ongun’un maşallahı var, dokunduğu yeri kurutuyor…