KKTC'de vekili Doğuş Derya, devlet eliyle insan ticareti ve seks köleliği yapıldığını, gece kulüplerinde kadın ve çocukların zorla çalıştırıldığını açıkladı. Pasaportlarına el konulan kadınların 24 saat çalıştırıldığını, polislerin rüşvet olarak kadınlarla ilişkiye girdiğini ve seks turizminin devlet tarafından desteklendiğini ve bazı kadınların kaybolduğunu söyledi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, KKTC'deki gece kulüplerinde seks köleliği yapıldığını ve devletin buna göz yumduğunu söyledi.
Derya, “Bu ülkede çeyrek asırdır devlet eliyle insan ticareti ve seks köleliği yapılıyor” diyerek, gece kulüplerini denetleyen komisyonun gerçekte bu düzeni koruduğunu savundu.

"KIZ ÇOCUKLARI SEKS KÖLESİ OLARAK KULLANILIYOR"
Derya, gece kulüplerinde zorla seks köleliğine zorlanan kız çocukları ve kadınların pasaportlarına el konulduğunu, 24 saat boyunca müşteriyle birlikte olmaya zorlandığını söyledi.
Gece kulübü işletmecileri tarafından tehdit edildiğini açıklayan Derya, daha önce meclise davet edilen gece kulübü sahiplerine yönelttiği soruları ve aldığı yanıtları da aktardı.
Derya, KKTC'deki seks kölelerinin çoğunun çocuk yaşlarda olduğunu açıkladı. Derya, gece kulübü patronlarının yaşlı olarak "23-24" yaşlarını gördüğünü aktardı.
Derya, kan donduran gerçekleri şöyle anlattı:
Bugüne kadar fuhuş yaptırmaktan herhangi bir gece kulübü sahibi bir kere bile ceza almadı. Neden? Mademki bu ülkede fuhuş yasak, nasıl oluyor da bir gece kulübü sahibi bu konuda herhangi bir ceza almıyor. Gece kulübü sahipleri biz fuhuş yaptırmıyoruz. Prensesler gibi yaşıyor kızlar, bizim gece kulüplerimizde diye bir sürü yalan söylüyorlardı. Arada arayıp tehdit ediyorlardı. Meclise davet ettik bir gün ve çok şahsen sorular sordum kendilerine. Bir,kadını günde kaç saat çalıştırıyorsunuz? Gece kulübü sahiplerinin verdiği cevabı söyleyeyim. Kadına göre değişiyor. Bazen sabah 8.00'de alıyor müşteriyi, akşam üzeri saat 18.00'de getiriyor. Yani 10 saat. Ondan sonra yemeğini yiyor, duşunu alıyor. Saat 20.00'de başlıyor konsomasyona saat 01.00'e kadar. Ondan sonra da müşteri varsa dışarı çıkarılmak üzere şeyler eşliğinde gardiyan diyeyim artık. Çünkü istemiyorum o küfürlü kelimeyi kullanmayı. Onlar eşliğinde otellere gönderiliyorlar ve 24 saat çalıştırılıyorlar. Peki bu insanlara ödenen ücret nedir diye sorduğumda genç ise pahalı, yaşlı ise ucuz cevabını almıştım ve yaşlı dediğiniz kaç yaşındadır diye sorduğumda 23-24 cevabı verilmişti. Çünkü zaman zaman kendi gördüğüm vakalar dahil 18 yaşından küçük insanlar da getiriliyor ve orada seks köleliği yaptırılıyor. Pasaportlarına devlet eliyle el koyularak yapılıyor.
ÖĞRENCİ ADI ALTINDA SEKS KÖLELERİ
Derya, seks köleliği ve fuhuşun sadece gece kulüplerinde değil, öğrenci olarak kaydedilen kadınların kaldığı apartmanlarda da yapıldığını iddia etti.
İnternet sitelerinde kadınların kataloglarla pazarlandığını, seks turizminin yapıldığını anlatan Derya, "Öğrenci olarak kaydedip de bir takım apartmanlarda özel olarak belirlenmiş apartmanlarda bu seks köleliği devam ettiriliyor. Yani devletin kaydı dışında olan bir şekilde de bu fuhuş ve seks köleliği devam ettiriliyor" ifadelerini kullandı.
"KADINLAR HAYVAN GİBİ KATALOGLARDAN PAZARLANIYOR"
Derya, KKTC hükümetinin seks turizmini desteklediğini öne sürdü: “İnternete girin, ‘Kıbrıs Gece Kulüpleri Rehberi’ veya ‘Kıbrıs Gece Turu’ diye siteler var. Kadınlar kataloglarda hayvan gibi pazarlanıyor.” dedi.
"POLİSLER RÜŞVET OLARAK KADINLARLA İLİŞKİYE GİRİYOR"
Derya, devlet yetkililerin de bu düzene ortak olduğunu belirtti. “Bu kadınlar uyuşturucuya alıştırılıyor, polislerden bazıları rüşvet olarak kadınlarla ilişkiye giriyor. Devlet hastanesi, kadınların doğum kontrolsüz çalıştırılması nedeniyle kürtaj yapmayı bıraktı” dedi.
KKTC'DE HASTANELER KÜRTAJ YAPMAYI BIRAKTI!
Derya, KKTC'de hastaneler seks köleleri nedeniyle kürtaj yapmayı bıraktığını anlatt
KADINLAR FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERE GİDİYOR...
Artan gebelik nedeniyle hastaneler, bir doğum kontrol önlemi olarak kürtajın başlanması ile işlemleri durduğunu belirten Derya, kadınların uyuşturucu bataklığa ve faili meçhul cinayetlere gittiğini şu sözlerle anlattı:
"Memleketteki en büyük ahlaki çürümenin başında bu var ama bu insanlar işte Ukrayna'dan gelir, Moldova'dan gelir, Belarus'tan gelir. Sitelerde de yazar ha bu arada. Pazarlayacaklar ya "Ağırlıkla"diyor "Belarus, Ukrayna, Moldova, Fas ve civar bölgelerden gelenler de var. Esmerlerimiz de var. Siyahlar var..." diyor... Kimdir bu insanlar?
Gece kulübü sahiplerinin iddiasına göre ne yapacaklarını biliyorlar. Ağırlıklı olarak böyle bir şey olabilir. O zaman sen seks işçiliğini tanımlarsın ve dersin ki benim ülkemde seks işçiliği vardır ve bu insan kendi evinde yaşayarak örgütlenme hakkı olan bir sürü hakkını alarak yapar bunu. Bu başka bir şeydir. Bu başka bir şeydir.
Ama hem bu yok diyorsun hem de insanları sömürüyorsan bu olacak bir iş değil. Ondan sonra da nokta nokta devlet istemiyoruz dediğinde feministler, yani kadınları satan o adamların adını ben istemiyorum söyleyeyim burada. Bunu söylediğinde ayıp ediyor diyorsunuz. Devlet eliyle yapılıyor bu. Siz bunu devlet eliyle yapıyorsunuz.
Ölüm sebebini bilmiyorum dün akşam ölen kadının. Alabildiğimiz bilgiye göre kendini asmış. Bu kadınlara o yaptıkları işe tahammül edebilsinler diye uyuşturucu veriliyor çünkü.
"BEN SEKS KÖLESİYİM DEYİP KURTARILMAK İSTENDİ" NEREDE OLDUĞUNU BAŞINA NE GELDİĞİNİ KİMSE BİLMİYOR!
Beraberinde narkotik var bunun. Kaç defa denetim yapıldı? Kaç defa denetim yapıldı? Kimyasal başta olmak üzere. Sevgili arkadaşlar bizzat ben yaşadım. 2016'da International Office of Migration yani uluslararası göç örgütü "Ben seks köleliğine maruz kalıyorum" diye müşterinin telefonundan annesine ulaşıp kurtarılmak isteyen bir kadın Haziran 2016'da ihbar gitti anneye. Anne Kıbrıs'taki polise ulaşmaya çalıştı. Türkiye'deki Uluslararası Göç Örgütü'ne ulaştı. KKTC polisine ağustosta geldi ihbar. Bana geldiğinde Uluslararası Göç Örgütü'nden ekimdi. Hazirandan Ekime aradan 4 ay geçmişti. Kadının peşine düşüp bulmaya çalıştığımda gece kulübünün adı da vardı. Yoktu. Kadın yoktu. Ve muhaceretten çıkışı bulunmadı. Bu kadın organ mafyasının eline mi düştü organları mı alındı? Herhangi bir zarar mı gördü? Dayak mı yedi? Öldürüldü mü? Akıbeti ne? Bulamadık. Ha bu kadar kendi yaşadığım şeyi söylüyorum size. Bu kadınları çünkü bildiğiniz hayvan hayvanlara bile öyle yapılmaması lazım zaten hayvan muamelesi yapıyorlar"
Kaynak:Halk TV