Abdullah Öcalan’ın açıklaması Ahmet Türk tarafından Kürtçe okunduğu sırada SZC TV programcısı Serap Belovacıklı yayını kesmişti. Belovacıklı “Yapılan açıklamayı, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu topraklarda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde konuşulan resmi dil olarak Türkçe yaptıklarında ekrana getireceğiz. Kürtçe’yi kimse de anlamadığı için vermiyoruz” demişti. Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan köşesinde Sözcü TV'ye sert bir dilde eleştirdi.
Ahmet Hakan'ın "Sözcü TV’de yapılan şey: Kibirlice ret saygısızca inkâr" başlıklı yazısı şöyle;
Öcalan’ın örgüte yönelik çağrısı açıklanıyor. Ahmet Türk, çağrıyı Kürtçe olarak okuyacak.
O sırada canlı yayında olan Sözcü TV’deki sunucu, şu iki gerekçeyle bu bölümü yayınlamıyor:
- BİR: Anayasaya göre resmi dil Türkçedir.
- İKİ: Kürtçeyi kimse anlamıyor.
Söyleyeceklerimi hızlıca söylüyorum:
Sözcü TV, sonuçta bir televizyon kanalı. Yani resmi devlet kurumu falan değil. Sözcü TV’de Kürtçe birkaç cümle yayınlanınca Anayasa çiğnenmez yani.
Ayrıca Sözcü TV, resmi devlet kurumu olsa ne olur. Bu ülkede devletin Kürtçe yayın yapan bir televizyon kanalı var. Üstelik yıllardır yayın yapıyor o kanal. Kimsenin herhangi bir zarar gördüğü yok.
Ne zararı! Anadili Kürtçe olan vatandaşlarımız, bu kanalı izleyerek bu toprakların bir parçası olduklarını duyumsuyorlar mis gibi.
“Kürtçeyi kimse anlamıyor” cümlesine gelince...
Burada sırıtan tek şey şu: Herkesi kendi gibi sanma ilkelliği.
Türkiye’de kendi etrafındakilerinin mutluluklarını ya da mutsuzluklarını, bütün ülkenin mutluluğu ya da mutsuzluğu olarak algılayan ilkel kafalar var.
- Bu ilkel kafalar, herhangi bir şeyden mutsuzsa... “Herkes mutsuz” sonucunu çıkarıyorlar.
- Bu ilkel kafalar, bir şeyden mutluysa... “Herkes mutlu” sonucunu çıkarıyorlar.
Öyle ilkel bir kibir içindedirler ki...
“Biz böyle düşünüyoruz ama tabii ki bizim gibi düşünmeyenler de var” diyebilmeyi akıllarının ucundan bile geçirmezler.
Kürtçeyi kendisi anlamaz, eşi dostu anlamaz, yakın çevresi anlamaz.
Ve işte o zaman...
O ilkel ve kaba kibir, “Kürtçeyi kimse anlamıyor” diyerek devreye giriverir.
Halbuki hiç gelişmemiş, hayli eksik, başlangıç seviyesindeki bir empati duygusuna sahip olmak bile...
“Bu ülkede Kürtler var, Kürtçeyi anlayanlar var, ana dili Kürtçe olanlar var” demeyi gerektirir.
Siz bakmayın Sözcü TV kafasındakilerin bugün otoriterlikten şikâyet ettiklerine.
Onların itirazı otoriterliğe değil.
Onların itirazı, “otoriterliği yapan niye biz değiliz de onlar” itirazıdır.