SON DAKİKA

Mutsuzluk ve Öfke Salgını... Neden bu kadar öfkeliyiz?

Mutsuzluk ve Öfke Salgını... Neden bu kadar öfkeliyiz?
A- A+

Uzman Psikolog Esra Tanrıverdi yazdı…

Günlük hayatın temposunda hepimiz zaman zaman öfke duygusuyla karşı karşıya kalırız. Ancak son yıllarda, gerek sosyal medyada gerek toplumsal alanlarda, agresif tavırların daha sık ortaya çıktığını gözlemliyoruz. Bir psikolog olarak, bu artışın nedenlerini anlamanın ve çözüm yollarını aramanın oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü öfke, genellikle yüzeyde gördüğümüz bir duygu olmakla birlikte, altında birçok derin psikolojik dinamik barındırır.

Öfkenin Altındaki Psikolojik Faktörler

✔️ Stres ve Belirsizlik

Günümüz dünyasında ekonomik krizler, işsizlik kaygısı, artan yaşam maliyetleri ve geleceğe dair belirsizlikler, bireylerin stres seviyelerini artırıyor. Bu yoğun stres, duygusal kontrol mekanizmalarını zayıflatıyor. Hal böyle olunca, küçük bir şeyde bile sinir patlaması yaşıyoruz. Markette yanlış etiket fiyatı mı gördünüz? İşte o an bir öfke tiradı çekmek için harika bir fırsat gibi geliyor. Ama aslında o an, sadece biriken stresi dışa vuruyoruz.

✔️ Travma ve Bastırılmış Duygular

Bazen öfkemizin kökü, bugünden çok daha geçmişte saklıdır. Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, yetişkinlikte agresif tavırlarla kendini gösterir. Özellikle toplumumuzda, “öfke zayıflıktır” gibi yanlış inançlarla büyütülen bireyler, bu duyguyu ifade edemiyor. Bastırılmış öfke, bir noktada volkan gibi patlıyor. Freud’un dediği gibi, “Bastırılan her şey, bir şekilde geri döner.” Ve genelde bu dönüş,bazen psikosomatik bir hastalık olur. Sedef hastalığı, kurdeşen, zona, eklem ağrıları,v.s…

✔️ Toplumsal Baskı ve Kolektif Ruh Hali

Toplumdaki genel huzursuzluk, bireylerin bireysel ruh halini doğrudan etkiler. Sürekli kötü haber izlemek, çevredeki çatışma ve gerginlikleri görmek, bireylerde “sürekli tetikte olma” hali yaratır. Bu durumda, tahammülsüzlük artar ve en küçük bir sorunda bile öfke patlamaları yaşanır. Bu toplumsal huzursuzluk hali, bir nevi bulaşıcı bir hastalık gibidir: Kimden kapacağımız belli olmaz ama bir şekilde hepimizi etkiler.

✔️ Yetersizlik Hissi ve Değersizlik Algısı

Kendi yetersizlik hissiyle başa çıkamayan bireyler, bu duyguyu agresif tepkilerle maskelemeye çalışır. Tartışmalarda “herkes benim dediğimi kabul etmeli” diyen birini gördüğünüzde, aslında o kişinin derinlerde onaylanma ihtiyacını karşılamaya çalıştığını düşünebilirsiniz. Psikolog Alfred Adler’in dediği gibi, “Kendini yetersiz hisseden kişi, bunu örtmek için aşırı tepkiler verebilir.”

✔️ Dijital Dünyanın Etkisi

Sosyal medyada gördüğümüz kutuplaşma, nefret söylemleri ve ani tepkiler, bireylerin agresif davranışlarını körüklüyor. Dijital dünya, yüz yüze iletişimde asla söyleyemeyeceğimiz şeyleri söyleyebileceğimiz bir alan yarattı. Yani klavye başında “öfke cesareti” dediğimiz bir şeyle karşı karşıyayız. Bu da şu espriyi hatırlatıyor: “Klavyen sana ne kadar cesur olduğunu söylüyor, ama birisiyle yüz yüze geldiğinde o cesaret buharlaşıyor!”

Öfke Yönetimi İçin Çözüm Yolları

- Öfkenin Kaynağını Keşfetmek

Öfke genellikle yüzeyde görülen bir duygudur. Altında korku, hayal kırıklığı ya da üzüntü olabilir. Bu nedenle kendinize şu soruyu sormayı deneyin: “Bu beni neden bu kadar rahatsız ediyor?” Örneğin, bir trafik kavgasında aslında kızdığınız şey geç kalan toplantınız olabilir, öndeki sürücü değil.

- Duygusal Farkındalık ve Kabul

Öfkeyi bastırmak yerine kabul etmek, onu yönetmenin ilk adımıdır. Psikolog Daniel Goleman’ın “Duygusal Zeka” kitabında belirttiği gibi, duygularımızı tanımak ve onları sağlıklı yollarla ifade etmek çok önemlidir. Sinirli olduğunuzda kısa bir yürüyüşe çıkmak, nefes egzersizleri yapmak ya da bir günlük tutmak öfke yönetiminde yardımcı olabilir.

- Empati ve Anlayış Geliştirme

Karşınızdaki kişinin davranışlarını anlamaya çalışmak, öfkenizi yatıştırabilir Unutmayalım ki herkesin bir hikayesi vardır. Örneğin, bir market çalışanına bağırmadan önce belki de onun uzun bir vardiyada olduğunu düşünebilirsiniz. Empati kurmak, öfkeyi söndürmenin en etkili yollarından biridir.

- Profesyonel Destek Alma

Eğer öfkeniz hayatınızı ve ilişkilerinizi etkiliyorsa, bir uzmandan destek almak önemli. Psikoterapi, öfkenin altında yatan nedenleri anlamanıza ve bunları sağlıklı şekilde yönetmenize yardımcı olacaktır. Jung’un dediği gibi, “İyileşme, kendinizi anlamaya başladığınız anda başlar.”

Özetleyecek olursak;

Öfke, görmezden gelinmesi gereken bir duygu değil. Aksine, bize kendimiz ve ihtiyaçlarımız hakkında önemli sinyaller verir. Ancak bu sinyalleri doğru okuyup öfkeyi sağlıklı bir şekilde yönetmek, hem kendimizle hem de çevremizle daha uyumlu bir hayat sürmemiz için kritik önemdedir.

Unutmayalım, öfkeyi kontrol edebilmek bir zayıflık değil; aksine, olgun ve güçlü bir ruh halinin göstergesidir. Bir dahaki sefere öfkelenmeden önce derin bir nefes alın ve unutmayın: “Kendimize hakim olamıyorsak, dünyanın en güçlü insanı olmamızın bir önemi yok.”

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •