Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük, Merdan Yanardağ’ın yargılanmasını savunurken Tele1’e kayyım atanmasını eleştirdi. Küçük, “Sadece Yanardağ yargılansın” ifadelerini kullanırken, kayyum kararı hem hukukçular hem de muhalefet cephesinde tartışma yarattı.
Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na yönelik açılan ve tutuklama kararı verilen “casusluk” soruşturması kapsamında, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ da gözaltına alındı.
Merdan Yanardağ hakkında kesinleşmiş bir hüküm olmamasına rağmen kayyum atanması kamuoyunda ve muhalefet cephesinde tepki gördü. Kayyum olarak bir dönem Yeni Şafak'ın yazarlığını da yapan İbrahim Paşalı atandı.
Hukukçular duruma tepki gösterip suçun şahsiliği ilkesinin de yok sayıldığını belirtti. Hukukçular, kamuoyu ve muhalefet duruma tepki göstermeye devam ederken bir çıkışta iktidara yakınlığını her fırsatta dile getiren Cem Küçük'ten geldi.
İktidara yakınlığı ile bilinen Cem Küçük, TELE1 kanalına kayyum atanmasının ardından, "Acaba sadece Merdan Yanardağ yargılansa ama TELE1’e kayyım atanmasa daha iyi olmaz mıydı?" ifadelerini kullandı.
Küçük'ün bugünkü köşe yazısının ilgili kısım şu şekilde:
"Merdan Yanardağ ve kanalı Tele 1 muhalefetin kara propaganda aracı gibi çalışıyor. Merdan Yanardağ bugüne kadar her türlü yalanı söylemiş ve hükûmete her türlü iftirayı atmış biri. Buna şüphe yok. Zaten daha önce de çok kez ifade verdi, yargılandı ve tutuklandı...
Son operasyonda Tele 1’e kayyım atandı. Acaba sadece Merdan Yanardağ yargılansa ama Tele 1’e kayyım atanmasa daha iyi olmaz mıydı? Merdan Yanardağ gibi suça karışanlara gereken yapılsın. Bizler zaten o kanalların kara propagandasına gereken cevapları veriyoruz. Tabii şayet kanal kara parayla işletiliyorsa el konması doğru. İddianame çıktığında daha iyi anlayacağız konuyu...
İbrahim Paşalı ve Şeref Sefa
TMSF, Can Holding bünyesindeki Habertürk, Bloomberg ve Show TV’ye el koydu ve kayyım olarak Şeref Sefa ve İbrahim Paşalı görevlendirildi. Ayrıca Paşalı Tele 1’e de kayyım olarak atandı.
Muhalifler bu iki isme de saldırıyor ama yanlış yapıyorlar. Ben iki ismi de yakından tanıyorum. İkisi de dürüst adamlardır. İbrahim Paşalı’nın 2005-2014 arası Profil Yayınları’nda editörüydüm. Paşalı şair ve yazardır. Romantik adamdır. Parayla pulla asla işi olmaz. Verilen kayyım görevini ifa eder. Yıllarca FETÖ dâhil el konulan terör ve suç örgütleriyle iltisaklı şirketleri yönetti. Adı asla şaibeye karışmaz, karışmadı da...
Şeref Sefa da aynı şekilde yıllarca Aydınlı Grubu başarıyla yönetti. Grubun yüksek bir meblağıyla satışını sağladı. Aynı şekilde o da dürüst ve işini layıkıyla yapan biridir.
Bu iki isim böyle olmasa bu görevlere atanmazlar. Kamuoyunun bunları bilmesinde fayda var diye düşünüyorum."



















