Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, düzenlediği basın toplantısında, "Profesyonel liglerde 571 aktif hakemin 371'inin bahis hesabı var. 152'si aktif olarak bahis oynuyor" ifadelerini kullandı. Bu gelişme üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bahis oynayan hakemler hakkında birkaç ay önce bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Spor basınının duayenlerinden Şansal Büyüka bahis skandalındaki rezaletleri anlattı. Büyüka, 'Ali Koç'un yapı iddiası haklılık kazandı,' dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ve ekibini çokca eleştiren biri olarak bu son cesur, korkusuz, müthiş hamlesi için yürekten kutluyorum. Türk futbolunda bir temizlik olacaksa Hacıosmanoğlu'nun açıklamaları milat olarak kabul edilmelidir.
Şansal Büyüka'nın çarpıcı açıklamaları şöyle;
Türk futbolunun üstünde zaten kamuoyunca ciddi bir güvensizlik vardı. Bu açıklamayla birlikte artık kırıntı halinde kalan o güven duygusu da iflas etmiştir.
Kalan hakemlerle bütün ligleri ne kadar yönetirler bilemem ama başka üst klasman hakemi olan 7 isim dahil bu bahis işine karışanlar acilen açıklanmalıdır.
Burada masumiyet karinesi falan söz konusu olamaz. Çünkü talimatlar açıkca hakemlerin bahis oynamasını, bahis hesabı açmasını kesin olarak yasaklamıştır. Hani eski laftır. Dedikodusu gerçeğinden beterdir derler ya zaten bu işin dedikodusu yıllardır insanları ürpertiyordu. Şimdi açıklanan gerçeklerle Türk hakemliğinin sınıfta kalma profilinin maalesef ahlaki çöküntüsü apaçık ortaya çıkmıştır.
PEKİ BUNDAN SONRA NE OLUR?
Bu hakemler artık görev alamaz. TFF'nin yapacağı ilk iş ki, yıllardır bunu savunurum, özellikle futbolu yeni bırakanlar başta olmak üzere hızlandırılmış hakem kursu açılmalı, üst klasman hakemliğe geçiş süresi kısaltılmalı ve güçlü karakteri, güçlü ahlakı, güçlü profili olan isimler Türk hakemliğine kazandırılmalıdır.
ALİ KOÇ'UN SÖYLEDİĞİ YAPI TAM DA BU MUYDU?
Fenerbahçe eski başkanı Ali Koç'un "Yapı yapı" diye tutturması çoğu kesim tarafından başarısızlığın kılıfı olarak görüldü. Ancak bizzat TFF başkanının bu cesur açıklamasından sonra Ali Koç'un yapı iddiasının altı ilk defa inandırıcı olarak doldu. Ali Koç; başkanın bu açıklamasıyla cirddi bir haklılık kazandı. TFF başkanı son 5 yılı ölçü aldık dediğine göre bu son 5 yılda büyük tartışma yaratan hakem kararları, maçların sonuçları ne olacak derseniz ben de geçmiş olsun derim. Atı alan üsküdarı geçti. Ama nereden başlarsanız kardır. Umarım bu tarihi fırsat kaçmaz. Umarım TFF başkanının herkes evinin önünü temizlesin lafı yalandan değil samimiyetle ve inandırıcılıkla uygulanır.
BAŞKANIN FUTBOL AİLESİNİ TEMİZLİĞE ÇAĞIRMASINA NE DİYORSUNUZ?
Türk futbolundaki kirlilik elbette hakemlerle sınırlı değil. Örneğin TFF'nin hukuk kurullarında, disiplin kurullarında, ceza kurullarında hakça kararlar alınabiliyor mu? Ya da kulüpçülük, kişisel çıkarlar bu kararlarda daha egemenr olabiliyor mu? Gözlemciler temsilciler raporlarını ne kadar dürüst yazıyorlar? Neyi görüyorlar, neleri göremiyorlar? Ya da görmek istemiyorlar?
Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu aslında bütün futbol ailesine seslendi. Futbolu kirleten yöneticiler yok ku? Menajerlerle ortak çalıştığı iddia edilen yöneticileri duymuyor muyuz? Antrenör yönetici ilişkileri çok mu dürüst? Ligin en büyüğünden en küçüğüne kadar oyuna ihanet eden, rakibinin alın terine ihanet eden, temiz futbola gölge düşüren sahteciliği kendine rol biçen çok sayıda oyuncu yok mu? Her hafta bunları görmüyor muyuz? Bunlar nasıl temizlenecek? Buradaki öz eleştiriyi ve radikal adım atmayı kulüpler ne kadar başarabilecek? Tribünlerle tribün grupları arasında yöneticilerin organik bağı yok mu? Çıkar ilişkileri ayyuka çıkmadı mı?
MEDYA BU İŞİN NERESİNDE?
Herkes kirli, medya temiz olamaz. Medyada işini dürüst yapanlara, gerçek emekçilere saygı duyuyorukm. Ancak kulüp muhabiri gibi çalışan, kulüp yorumcusu gibi televizsyonlara çıkan, kişisel duygularını ve kulüp aşkını bastıramayan, futbolun kurallarını gönül verdiği renge göre yorumlayan, ekranlarda her hafta boy gösteren onca isim kendisini fair alana çekebilecek mi? Bazı muhabirlerle, bazı gazetecilerle başkan ve yöneticilerin çıkar ilişkisi yok mu? Finanse edilen desteklenen özellikle digital alandaki kuruluşlara bu destek sürecek mi? Kulüplerin besledikleri trol orduları ne olacak? Bütün bunlar soru işareti.
SONUÇ
Hacıosmanoğlu dev ve radikal bir adım attı. Bundan sonrası samimiyet testidir. Futbol ailesinin içinde kim varsa hadi bakalım önünü temizlesin de görelim.



















