Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, TÜSİAD YİK toplantısında önemli açıklamalarda bulunuyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Mali disiplinde bir sorun yok. Yapısal reformlar kalıcı hale gelmeli. Yarın açıklanacak veri ile cari açığın milli gelire oranı %2,5'in altına düşmüş olacak.
Kur riskini azalttık, borçlanmanın vadesini artırdık. Kamunun bilançosunu tekrar güçlü bir şekilde konumlandıracağız. Bankalarla swapı neredeyse kapattık. Swap hariç net rezerv 18 milyar doların üzerine çıkmış durumda.
Bakan Şimşek'in açıklamaları şöyle:
Mali disiplinde bir sorun yok. Yapısal reformlar kalıcı hale gelmeli. Yarın açıklanacak veri ile cari açığın milli gelire oranı %2,5'in altına düşmüş olacak. Kur riskini azalttık, borçlanmanın vadesini artırdık. Net rezervlerdeki iyileşme 80 milyar doların üzerine çıktı. Uluslararası kuruluşların, IMF'in tanımladığı rezerv yeterliliğinde arzuladığımız noktaya ulaşmış durumdayız. Bankalarla swapı neredeyse kapattık. Swap hariç net rezerv 18 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Önemli olan bunun kalıcı hale getirilmesidir. Kamunun bilançosunu tekrar güçlü bir şekilde konumlandıracağız. KKM 143 milyar dolarla zirveyi görmüştü, 60 milyar doların altına geriledi. Çok büyük ihtimalle KKM'den çıkış çok daha hızlanacak ve Türkiye bu faslı da kapatmış olacaktır. Türkiye'nin istikrar ve reform programı ile birlikte risk priminde dramatik bir düşüş yaşanmıştır. Daha kat edeceğimiz mesafe var. Son 1 yılda risk priminde daralma 450 puan civarında, benzer ülkelere göre risk priminde muazzam iyileşme var. Spreadlarda muazzam iyileşme var. Dış kaynağa erişimde sorun önemli ölçüde ortadan kalkmıştır.
Türkiye'nin makul maliyetlerle dış kaynağa erişiminde sorun, önemli ölçüde ortadan kalktı. Türkiye'nin dış kaynağa erişiminde sorun öneli ölçüde ortadan kalktı. 2017 sonrasında bankalarımızın uzun vadeli kaynağa erişimi dramatik şekilde arttı. Rezervlerdeki artış sıcak para değil, vatandaşların ve şirketlerin dövizden TL'ye geçmesi.
"DEZENFLASYONDA TÜRKİYE TECRÜBELİ AMA HİÇ DE BAŞARILI DEĞİL"
Enflasyonda en zoru geride kaldı. Kolay bir süreç değil. Dezenflasyonda Türkiye tecrübeli ama hiç de başarılı değil. 1970'lerde hükümetler geldi, enflasyon yukarı çıktı, 80'de muazzam çaba sonuç zayıf. 90'larda denenmedik hükümet kalmadı, her seçimde yeni bir siyasi kompozisyon ve ortalama enflasyonun yüzde 70'li civarlarda olduğu enflasyondan bahsediyoruz. 2000'in başlarında enflasyon AK Parti hükümetlerinde tek haneye indirildi. Daha sonradan yeniden çift haneye geçtik. Gelinen noktada çok tutarlılığı olan dezenflasyon programını uyguluyoruz. Para politikası gecikmeli bir şekilde dezenflasyonu şekillendiriyor. Dolayısıyla geçen sene bu vakitlerde Ağustos'ta şunu söyledik, şu anda dezenflasyon için bir yıllık sürece ihtiyaç var dedik. Geçiş döneminde enflasyon yükselecek dedik. 2024'ün mayıs ayında enflasyon zirveyi bulacak ve kalıcı şekilde düşecek dedik. Dezenflasyon sürecinin başındayız. Önümüzdeki ay enflasyon yüzde 60, bir sonraki ay 50, sonrasında 50'nin bir tık altına inebilir. Yılı MB'nin hedefi olan yüzde 38 civarında kapatmayı ümit ediyoruz. Yüzde 42'ye kadar tolerans var.
"PROGRAM ÇALIŞIYOR"
Dolayısıyla bu programda en zoru geride bıraktık, program çalışıyor ve bunu başaracağız. Enflasyon beklentilerinde ciddi iyileşme var. Önümüzdeki aylarda enflasyondaki güçlü düşüşlerden sonra bizim hedeflerimizle yakınsama olacağına inanıyoruz. Piyasalar biraz daha sofistikedir. Geçen ekim ayına göre enflasyon beklentilerinde ciddi iyileşme söz konusu. Kişi başına milli gelirde ilk defa Türkiye yüksek gelirli ülkeler grubuna girecek. 1950'li yıllarda Türkiye orta gelirli ülkeler grubuna girdi. Bu gruptan çıkıp yüksek gelirli ülkeler grubuna gireceğiz. Sürdürülebilir yüksek büyüme hepimizin nihai amacı.
"TÜRKİYE'DE ASGARİ ÜCRETİ VE ASGARİ ÜCRETE KADAR TÜM GELİRLERİ TAMAMEN VERGİ DIŞINA BİZ ÇIKARDIK"
Biz bu programın yükünü dar gelirliye yüklemeyeceğiz. Bu programın yükü herkes tarafından adil şekilde paylaşılmak zorunda. Ciddi şekilde vergide adalet ve etkinliği sağlamaya yönelik çaba içindeyiz. Türkiye'de asgari ücreti ve asgari ücrete kadar tüm gelirleri tamamen vergi dışına biz çıkardık. Asgari ücretliler ve bu ücrete kadar çalışan vatandaşlarımız sıfır gelir vergisi ödemektedir.
"SÜRDÜRÜLEBİLİR YÜKSEK BÜYÜME HEPİMİZİN NİHAİ AMACI"
Piyasalar biraz daha sofistikedir. Geçen ekim ayına göre enflasyon beklentilerinde ciddi iyileşme söz konusu. Kişi başına milli gelirde ilk defa Türkiye yüksek gelirli ülkeler grubuna girecek. 1950'li yıllarda Türkiye orta gelirli ülkeler grubuna girdi. Bu gruptan çıkıp yüksek gelirli ülkeler grubuna gireceğiz. Sürdürülebilir yüksek büyüme hepimizin nihai amacı."