Cumhuriyet gazetesi, Cumhuriyet Vakfı’nın para karşılığı manipülatif haber yaptığı iddiasına ilişkin yeni bir yazılı açıklama yayımladı. Gazeteden yapılan “Cumhuriyet, bir Kuvayı Milliye kurumudur; işgal edilemez” başlıklı açıklamada, “Gazetemiz içinde son günlerde yine bir ‘ele geçirme’ girişimi yaşanmıştır” denildi.
"Bağımsız, nesnel, ilkeli, dürüst, antiemperyalist habercilik ilkesinden sapmadık, sapmayacağız. Tehdit, şantaj, baskı gibi hukuk dışı yollarla Cumhuriyet gazetesini ele geçirme hareketi başarılı olamayacaktır" denilen açıklamada, "Cumhuriyet, bir Kuvayı Milliye kurumudur; işgal edilemez, boyun eğdirilemez, satılamaz, satın alınamaz" ifadelerine yer verildi.
Cumhuriyet Gazetesi Vakfı, gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni (GYY) Arif Kızılyalın, İdari-Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ve Reklam Müdürü Esra Bozok hakkında, bir e-ticaret firmasından Ocak 2023’te yürürlüğe giren e-ticaret yasası aleyhine manipülatif haber yapma karşılığında "kayıt dışı para aldıkları" iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı; "Cumhuriyet gazetesinde para karşılığı manipülatif haber" iddiasıyla yapılan suç duyurusuna ilişkin, "kovuşturmaya yer yok" kararı vermişti.
Cumhuriyet gazetesinin bugün yaptığı yazılı açıklama şöyle:
"Okurlarımızın çok yakından bildiği gibi Cumhuriyet gazetesi, yalnızca bir yayın organı olmanın ötesinde, Atatürk’ün deyişiyle, Cumhuriyetimizin “sonsuza değin yaşatılması” ödevini yerine getirmekle kendisini yükümlü sayan bir kurumdur.
Cumhuriyet gazetesi, kurucusu Yunus Nadi ailesinin ardından, Nadir Nadi’nin eşi Berin Nadi ve değerli büyüğümüz İlhan Selçuk tarafından kurulmuş olan Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu tarafından yönetilmektedir.
Vakıf yönetimi, uzun yıllar boyunca gazeteye emek vermiş olan, Atatürk ilkelerine bağlı yayıncılığı yerine getirmeyi adanmışlıkla kabul etmiş üyelerden ve Cumhuriyet felsefesinin bilincine varmış isimlerden oluşmaktadır. Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’nun tek hedefi, vakıf senedinde de açıkça yazıldığı gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin temel felsefesini ve Aydınlanma devrimlerinin ilkelerini koruyan ve ilerleten bir kurum olarak Cumhuriyet gazetesini tüm olumsuz koşullara karşın geliştirip yaşatmaktır.
Özetle, Cumhuriyet yöneticileri, gazeteyi yalın bir “marka” olarak değil, tarihsel işlevi ve görevi olan bir kurum olarak görürler, görmek zorundadırlar.
Gazetemizin tarihinde, zaman zaman önemli iç dalgalanmalar yaşanmıştır. Bunların en önemli nedenleri, gazetenin çizgisini değiştirmeye yönelik olmuştur.
Okurlarımıza hafta içinde “zorunlu açıklama”larla aktarmaya çalıştığımız üzere gazetemiz içinde son günlerde yine bir “ele geçirme” girişimi yaşanmıştır. Bu girişimin, gazetemizin; Atatürk’ün, Cumhuriyet’in ve insan haklarının temel ilkelerini yürüttüğü yayın politikası ile güçlendirdiği, ailesine yeni yazarlar kattığı, Ankara’da Cumhuriyet Vakfı’na ait büyük bir bina satın aldığı bir süreçte gerçekleştirilmek istenmesi dikkat çekicidir.
Bu girişime yönelenlerin İlhan Selçuk’un yaşamını yitirmesi sonrası 2010-2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinin ikinci cumhuriyetçiler tarafından ele geçirildiğinde en ufak bir itirazda bulunmamaları da dikkat çekici önemli bir noktadır. Dahası, bir yandan iç hareketle, öte yandan sosyal medyaya sızdırılan kamuoyunu yanlış, taraflı yönlendirmeye yönelik haberlerle vakıf yönetimini ve gazeteyi zora sokma çabalarının ısrarla sürdürülmeye çalışılması da maksatlıdır.
Gazetemizi yayımlayan şirketimizin sonuçlanmamış ve hukuksal sözleşmelere bağlanmamış kimi ticari görüşmeleri ve temasları, çarpıtılmış gerekçelere dayandırılıp süslenerek, sosyal medyaya servis edilmiş, gazetemiz yöneticileri ve çalışanları suçlanmak, karalanmak istenmiştir.
Bu kötü niyetli girişim, başta Cumhuriyet Vakfı yönetimi olmak üzere çalışanlarının kararlı duruşu, bilinçli okurlarının desteği ve yargısal kararlarla başarısız kılınmıştır.
Cumhuriyet gazetesi, bu günlerde yaşanan çok ağır ekonomik ve siyasi baskılara karşın tarihsel görevini yerine getirerek ve gerçek bir Cumhuriyet kurumu olarak hiçbir dış etkiye ve güce yaslanmadan bağımsız, tutarlı çizgisinde yaşamaya, yaşatılmaya devam edecektir. Bağımsız, nesnel, ilkeli, dürüst, antiemperyalist habercilik ilkesinden sapmadık, sapmayacağız. Tehdit, şantaj, baskı gibi hukuk dışı yollarla Cumhuriyet gazetesini ele geçirme hareketi başarılı olamayacaktır.
Gazetenin gerçek sahibi okurlarımız, gazetesine zarar verecek bu tür girişimlerin ayrımındadırlar. Sadık ve bilinçli okurumuz gerçek bir Cumhuriyet ve Atatürk kurumu olan gazetesine sahip çıkmaya devam edecektir. Buna güvenimiz tamdır.
Cumhuriyet, bir Kuvayı Milliye kurumudur; işgal edilemez, boyun eğdirilemez, satılamaz, satın alınamaz."