Nefes yazarı Deniz Zeyrek’ten Abdullah Kiğılı’ya sert çıkış: “Vicdanınız rahat mı Sayın Kiğılı?”

Nefes yazarı Deniz Zeyrek’ten Abdullah Kiğılı’ya sert çıkış: “Vicdanınız rahat mı Sayın Kiğılı?”
A- A+

Gazeteci Deniz Zeyrek, 2020’de iktidarı eleştirip kısa süre sonra öven açıklamalarıyla gündeme gelen tekstilci Abdullah Kiğılı’ya yıllar sonra yeniden seslendi. Zeyrek, Kiğılı’nın son dönemdeki “bizi büyük bir felaket bekliyor” sözlerini hatırlatarak “Gerçekleri eğip bükmenin bedelini sektörünüz ödedi” dedi.

Nefes yazarı Deniz Zeyrek, bugünkü köşe yazısında tekstil sektörünün önde gelen isimlerinden Abdullah Kiğılı’yı sert sözlerle eleştirdi.

“Vicdanınız rahat mı Sayın Kiğılı?” başlıklı yazısında Zeyrek, 2020’de ekonomik krize dair eleştiriler yaptıktan aylar sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgüler yağdıran Kiğılı’nın tutumunu hatırlattı.

Zeyrek, dört yıl sonra yeniden ekonomik sıkıntılardan yakınan Kiğılı’ya “O gün gerçeği gizlemek kime yaradı?” sorusunu yöneltti.

Zeyrek'in yazısında yer alan kısımlar şöyle:

"Türkiye’nin en önemli tekstilcilerinden olan Abdullah Kiğılı, ekonomik krize dair önemli açıklamalar yapmıştı.

Tekstil sektörünün önemli temsilcilerinden biri olan Kiğılı, AK Parti iktidarına yakın bir isim olarak bilindiğinden, çok ciddi eleştiriler içeren sözleri muhalefet ve bağımsız medya tarafından çok önemsenmişti.

Ancak bu sözler iktidarın tepkisini de çekti ve dört ay sonra Kiğılı geri adım attı.

Geri adım dediysem, öyle böyle değil.

Kiğılı’nın 2021’in şubat ayında yaptığı açıklamanın bir bölümünü okursanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız:

“Erdoğan da Türkiye’nin ikinci büyük hamlesine imza attı. AK Parti ile ülkemiz 50 yıl ileriye gitti. Erdoğan Beyoğlu İlçe Başkanı’yken ben ANAP’ın il başkan yardımcılığını yapıyordum. O zamandan beri tanıyorum; ahde vefası çok olan bir lider.

Tarzını çok beğeniyorum. Özellikle son günlerde giydiği takım elbiseler, modayı yakından takip ettiğini de gösteriyor. Kravat seçimleri de çok zevkli. Kombini de çok iyi yapıyor. Çizgili takımları taşımak zordur. Ama Erdoğan çok iyi taşıyor. Uzun boylu ve fit oluşu da tabii etken buna...”

Kiğılı, eleştirel açıklamasını yaptığında Türkiye’de politika faizi yüzde 10 civarındaydı. Kiğılı’nın iktidarı göklere çıkardığı o günlerde ise enflasyon yükseliyor, hayat pahalılığı artmaya başlıyor, insanlar yoksulluğu derinden hissediyordu. Ayrıca bankaların kredi ve mevduat faizleriyle Merkez Bankası’nın politika faizi arasında ciddi bir uçurum vardı. Kasım 2020’de göreve gelen Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal da durumun farkında olacak ki enflasyonu frenlemek için faiz silahını çekmişti ve politika faizini kademeli olarak artırıyordu.

Bana, bir televizyon kanalında Kiğılı’nın ilk açıklamalarına 180 derece ters olan ve iktidara büyük övgüler içeren açıklamaları soruldu.

Türkiye’deki gerçeği görmezden gelerek yaptığı, iktidara adrese teslim selam çakan bu açıklamaların piyasalardaki ve gündelik hayattaki gerçeği yansıtmadığını bildiğimden, çok sert tepki gösterdim. İktidara yaranmak için gerçekleri eğip büktüğünü, tekstilciler can çekişirken Kiğılı’nın böyle bir tavır ortaya koyarak kendi sektörüne zarar verdiğini anlattım.

Bu sözlerim Kiğılı’yı rahatsız etmiş olacak ki ortak bir tanıdığımız arayarak Kiğılı’ya haksızlık ettiğimi söyledi. Kiğılı’nın tepkisini de ileten ortak tanıdık, bizi görüştürebileceğini söyledi.

Görüşme fırsatımız olmadı ama ben Kiğılı’nın açıklamalarıyla ilgili görüşlerimi tekrarlamayı tercih ettim.

Gazetecilik böyle bir meslek.

Gerçekleri içeren bir söz söylediğinizde ve o sözün arkasında doğru durduğunuzda, sizi hedef alan eğri her zaman karşılığını buluyor.

Ben 2021 yılından bu yana aynı şeyleri söylüyorum. Türkiye’nin gerçek fotoğrafını çekip okuyucularımızla izleyicilerimizle buluşturmaya çalışıyorum.

O nedenle de rahatım.

Ben Kiğılı’nın açıklamalarına karşı o yorumları yaptıktan bir ay sonra Naci Ağbal görevden alınmıştı ve Merkez Bankası Başkanı olarak altıncı ayını göremememişti. Ekonominin dümenine ise gözlerinin ışıltısıyla ya da gözlerini açıp kapatarak ekonomiyi yöneteceğini iddia eden Nurettin Nebati geçmişti.

Sonra olanlar ise malumunuz:

“Nas” denilerek faizler kısa sürede 21,5’ten 8,5’e çekildi. Enflasyon aldı başını gitti. Kuru kontrol edebilmek için icat edilen ve Kur Korumalı Mevduat ismi verilen “ürün”, halkın cebinden 2 trilyona yakın para çıkarıp zenginlerin cebine götürdü.

Aradan tam 4 yıl geçti. Şimdi gelin Kiğılı’nın en son yaptığı açıklamaya bakalım:

“Bizi büyük bir felaket bekliyor, altı ay sonra ürün bulamayacağız. Devlet giyim ve tekstili gözden çıkardı.”

Kiğılı, bunu ne zaman söylüyor?

Sektördeki arkadaşları fabrikaları kapatıp Mısır’a taşındıktan sonra.

Kiğılı, bunu ne zaman söylüyor?

Uluslararası şirketler üretimlerini Türkiye’den başka ülkelere kaydırdıktan sonra.

Kiğılı, bunu ne zaman söylüyor?

Türkiye ekonomisinde iş işten geçtikten sonra.

Şimdi Sayın Kiğılı’ya sormak istiyorum:

Kim haklıymış Sayın Kiğılı?

İktidara yaranmak için gerçekleri saklamak, yaşananları olduğu gibi göstermek yerine eğip bükmek, iktidara methiyeler dizmek elinize ne geçirdi?

Şimdi mi aklınıza geldi sizi büyük bir felaketin beklediği ya da devletin giyim ve tekstil sektörünü gözden çıkardığı...?

İnsan haklı çıktığına üzülür mü?

Ne yazık ki ben üzüldüm Sayın Kiğılı.

Sadece can çekişen sektörünüz için değil, İngilizler kadar kazanamasa da aynı tekstil ürününe İngiltere’dekinden fazla para ödemek zorunda kalan halkımız için de üzüldüm.

Elinizi vicdanınıza koyarak söyleyin, vicdanınız rahat mı şimdi?"

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •