Cübbeli Ahmet adıyla bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, katıldığı bir televizyon programında, yayına çıkma konusunda "çizgisi olduğunu" ve her kanala çıkmadığını belirtti. Ardından da gündeme dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Cübbeli Ahmet adıyla bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Ulusal Kanal'da Ulusal Özel programına katıldı.
Televizyon yayınlarına çıkma konusunda "çizgisi olduğunu" ve her kanala çıkmadığını söyleyen Ünlü, "Tele1'den çağırıyorlar, Halk TV'de çağırıyorlar. Evvelce defa çağrıldım. Ben de diyorum ki; ben size gelirdim. Yok solcusunuz, muhalifsiniz fark etmez. Ben nerede konuştuğuma değil ne konuştuğuma bakarım. Her yerde doğruyu konuşmakla mükellefim ama konuştuğumuz yerin önemi nedir: HDP'den uzak olması ve HDP milletvekili, sözcüleri filan muhatap alarak veya telefonla bile bağlansalar. Ben bunları terörle iltisaklı itikat ettiğim için. Program mesele değil, siz bunları meşrulaştırıyorsunuz, kanallarınızda bunları meşrulaştırdığınız sürece ben gelmem. Size de reyting olsun. Para da istemiyorum. Bugüne kadar kimseden almadım. Habertürk'e bile HDP hassasiyeti ile ‘biz çıkartmayız’ dediler öyle çıkıyorum. Bizim İslami kanallar çıkartmaz" dedi.
İşte o açıklama...
"CHP ATATÜRK'ÜN PARTİSİ DEĞİL"
Yayında, CHP'ye yönelik eleştirilerde de bulunan Ünlü, partinin Atatürk'ün partisi olmadığı yorumunda bulundu.
"CHP'nin Atatürk'ün partisi olmadığını" savunan Ünlü, "Hakiki Atatürkçüler bir meydana çıkıp CHP'nin gerçek Atatürkçü olmadığı konusunda açıklamalar yapsın" ifadesini kullandı.
"İDAM GELSİN SAVUNANLARDINIZ"
Muhalefetin İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe koyacağına yönelik açıklamalarına tepki gösteren Ünlü, "İstanbul Sözleşmesi'nde bilmediğimiz maddeler varmış. Kadının haklarını korumayı evvela İslam söylüyor zaten. İdam gelsin savunanlardınız. Konu o değil ki. Konunun içeriğinde eşcinsellik teşvik ediliyor. Bütün maddelerin içine zehiri zerk etmişler. Altılı Masa'da 3 tane var. Hanımları kapalı, bunlar namazında niyazında gelir gelmez İstanbul Sözleşmesini getireceğiz diyorlar" dedi.
Ünlü "derin devlet" tartışmaları ile ilgili de şunları söyledi:
“Derin devlet olmalı. Yanlış yaparlarsa birileri ne olacak. Hükümetler gelse de gitse de değişmezleri olan bir kurum her zaman lazım. Askere polise silah sıkanı, polisle korursan, Meclis'te de konuşturursan. Bu devlet bölünmelidir diyene maaş bağlayan bir devlet var mıdır? Bu işe karışanın kafasının kapatılması lazım. Siyasi yasak getirilmeli, vatandaşlıktan ihraç edilmeli.”
