İstanbul'da avukat Dilara Yıldız (29), eski nişanlısı Oktay Dönmez (29) tarafından restoranda kalabalığın içinde, polislerin karşısında silahla katledildi. Hayatının baharında erkek cinayetine kurban giden genç avukatı ölüme götüren süreçte yaşananlar kan dondurdu. Yaşamak için her yolu deneyen Dilara Yıldız'ın buluşma yeri olarak, muhtemel bir saldırı ihtimaline karşı Tuzla Polis Merkezi'ne 70 metre yakınlıktaki restoranı seçtiği ortaya çıktı.
İddiaya göre eski uzman çavuş Oktay Dönmez, bir süredir eski nişanlısı Dilara Yıldız'a husumet besliyordu. Hakkında 'uzaklaştırma kararı' bulunmasına rağmen Dönmez, 10 gündür Samsun'daki ailesinin yanında olan İstanbul Barosu'na kayıtlı avukat Dilara Yıldız'ın Tuzla'daki evine gizlice girip genç kadının dönmesini bekledi.
Dönmez, önceki gün evine gelen Dilara'yı darp edip, otomobilini kendisine devretmesi için zorla senet imzalatmaya çalıştı. Dönmez'in silah zoruyla kendisini yemeğe çıkarması üzerine Dilara Yıldız, arkadaşlarını arayıp haber verdi. Buluşma yeri olarak da Tuzla Polis Merkezi'ne 70 metre mesafedeki restoranı seçti. İkili, önceki akşam Tuzla Cami Mahallesi Sahilyolu Caddesi'ndeki restoranda yemek yedikleri sırada, tuvalete giderken bile Dilara'yı yalnız bırakmayan katil, Dilara'nın arkadaşlarından ve diğer müşterilerden yardım isteyip polis çağırmalarını söylemesiyle cinnet getirdi.
"KADIN ÖLDÜRENİN DAVASINA BAKMAZDI"
Polisleri karşısında gören cani, ağzına mermi sürülmüş halde hazır tuttuğu silahının tetiğine bastı ve 5 el ateş ederek Dilara'nın canına kıydı... Dilara, başına, boynuna ve göğsüne isabet eden mermilerle olay yerinde hayatını kaybetti. Gözaltına alınan zanlı, Asayiş Şube Cinayet Masası ekiplerince sorguya alındı.
"ŞİMDİDEN BİLETİN KESİLDİ ÇOKTAN"
Acı olaydan geriye, Oktay Dönmez'in, Dilara Yıldız'a farklı bir numaradan attığı iddia edilen mesajlar kaldı. Dönmez'in mesajlarında Yıldız'a, "Hayatta bazı şeyler, Sapanca'da kestane közlemeye, Samsun'da mutlu aile pozları vermeye, Ankara'da görüşlere, atar gider yapmaya benzemez. Elime düştüğün ilk fırsatta kendi kanınla sana duş aldıracağım. Blöf değil, icraatin de âlâsıdır. Bana dua edeceksin.""Son kez anneni aratacağım. Mermerin yazılacak, vasiyetini hazırla. Şimdiden biletin kesildi çoktan." diye yazdı. Mesajları sosyal medya paylaşan Yıldız'ın ise, "Özür dileyerek paylaşmak ve buradan cevap vermek istiyorum.. Öncelikle bu yabancı kaynaklı numaradan yazınca şikayet etsem de bulunamam sanıyorsun, rahatsın ama nasıl bulunduğunu sana yaşatarak öğreteceğim" dediği görüldü.
Dilara'nın otopsi için Adli Tıp Kurumu'na gönderilen cenazesini almaya gidenlerden kuzeni Gamzenur Akyel,"Melek gibiydi, iyi bir insandı. Müvekkili, bir kadını öldürmüşse o davaya bile bakmıyordu. Çok hassastı, çok duyarlıydı bu konularda. O kadar iyi bir insandı. Çok acılıyız"dedi.
"TÜM MALINI ALMAK İÇİN İMZA ATTIRMAYA ÇALIŞTI"Dilara Yıldız'ın kardeşi Merve Yıldız ise yaşananları şöyle anlattı: "Günler öncesinden, ultra güvenlikli olarak kiralanan sitenin içine giriyor, kapısını kırıyor. Dairesinde kalıyor, tehdit ediyor ve bu kişinin uzaklaştırma kararı var. Ablamın memleketten dönmesini bekliyor günlerce. Ablam memleketten dönüyor, kapıda yakalıyor. Sonra bir şekilde ablam onu kandırıp buraya getiriyor çünkü o burayı bilmiyor. Ablam Tuzla'yı biliyor. Kendisi uzman çavuş. Polis karakolunun burada olduğunu biliyor ablam. Kurtulmak için geliyor çünkü silahı kafasına dayayıp tüm malını almak için imza attırmaya çalışıyor evde.""Ablam imza atmıyor senede. Kurtulmak için getiriyor belki biri görür diye. Kendisi zaten uzman çavuş değilmiş. Ablam onu ailesinin fuhuş çetesine üye olduğunu öğrendiği için bıraktı. Ayrıldı ondan ama o ablamın peşini bırakmadı.""Ablam defalarca şikayetçi oldu. Fakat biz hiçbir kadınımızı koruyamadığımız gibi, benim ablamı da koruyamadık. Türk milleti olarak şimdi sesimizi duyurma zamanı.""Benim ablamın sesi olun. Defalarca şikayet etti, 'Seni kana boğacağım.' mesajları vardı. Ama tutuklamadılar. Hiçbir önlem almadılar. Benim ablam avukat onlarca kadının hakkını savundu. Güçsüz kadınların yanında oldu. Ama biz ablamı koruyamadık."