Dünya Altın Konseyi’nin anketine katılan merkez bankaları yetkililerinin yüzde 95’i, altın rezervlerinin artacağını öngördü. Katılımcıların hiçbirinin altın rezervlerinde düşüş beklememesi dikkat çekti. Merkez bankalarının altın tutma kararlarını etkileyen en önemli faktör ise ‘kriz zamanlarında altının performansı’ olarak gösterildi.
ALTININ kriz dönemlerinde gösterdiği güçlü performans, merkez bankalarının değerli madene olan talebini artırdı.
Dünya Altın Konseyi (WGC) ve YouGov tarafından 72 merkez bankasıyla yapılan bir anket, merkez bankalarının altın rezervlerini artırma planlarında rekor seviyeye ulaşıldığını ortaya koydu. Küresel merkez bankalarının altın rezervlerinin 12 ayda nasıl değişeceğine ilişkin soru üzerine, anket katılımcılarının yüzde 95’i altın rezervlerinin artacağını, yüzde 5’i ise rezervlerin değişmeyeceğini öngördü. Yetkililerin yüzde 43’ü de kendi altın rezervlerinin de gelecek 5 yıl içinde artacağına inandığını ifade etti. Anket katılımcılarının hiçbiri rezerv azaltmayı düşünmediğini aktardı. Bunda altının kriz dönemlerinde gösterdiği güçlü performansın yanı sıra ‘değer koruma kapasitesinin’ ve ‘portföy çeşitlendirme aracı olarak işlevi’ merkez bankalarının bu yönde adım atmasındaki en önemli nedenler arasında yer aldı. ABD’li finans ajansı Bloomberg’e konuşan WGC’nin merkez bankaları küresel yöneticisi Shaokai Fan, “Batılı ülkeler altın satışını durdururken, gelişmekte olan ülkeler birikim yapmaya başladı” değerlendirmesinde bulundu.
ÜÇ YILDA BİN TON ALTIN ALIMI
Merkez bankaları, altın piyasasındaki son yıllardaki yükselişin en büyük itici güçlerinden biri durumunda. Rusya’nın döviz rezervlerinin büyük kısmının dondurulmasıyla birlikte altının rezerv varlığı olarak cazibesi arttı. Bu dönemde altın fiyatları, 2022 sonundan bu yana iki katına çıktı. Danışmanlık şirketi Metals Focus’a göre, merkez bankaları son üç yılda her yıl 1.000 tonun üzerinde altın aldı ve bu yıl da benzer bir alım trendi bekleniyor. Bu rakamın, önceki on yıldaki 400-500 tonluk ortalamadan önemli ölçüde fazla olması dikkat çekti.
Merkez bankalarının altın tutma kararlarını etkileyen faktörler sorulduğunda, yetkililerin yüzde 85’i kriz zamanlarında altının performansının merkez bankaları için oldukça önemli faktör olduğunu belirtti. Yetkililerin yüzde 81’i altının portföy çeşitlendirici olduğu için nitelikli bir faktör olduğunu söylerken, yüzde 80’i ise uzun vadede değerli olma faktörünü vurguladı. Bu yanıtlar altının stratejik bir rezerv varlık olarak çekiciliğini pekiştiriyor.
DOLARIN PAYI DÜŞTÜ
Ayrıca, doların rezervlerdeki payını aşağı çeken etkenler arasında ABD’nin büyüyen bütçe açıkları, varlıkların dondurulma riski ve yabancı alacaklıların daha düşük öncelikli muamele görme ihtimali yer alıyor. Bu durum da altını daha cazip hale getiriyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki merkez bankalarının yarısından fazlası, altının politik risk içermemesi nedeniyle tercih edildiğini belirtti. Katılımcıların yüzde 78’i ise altının temerrüt riski taşımamasını önemli bir unsur olarak gördü. Ancak her ne kadar altına olan ilgi artsa da, ABD dolarının rezerv para statüsünü yakın vadede kaybetmesi beklenmiyor.
PİYASALARDA SAVAŞ TEDİRGİNLİĞİ
KÜRESEL piyasalarda, Ortadoğu’da devam eden jeopolitik gerilimlerin uzun bir zamana yayılabileceği beklentisi ve enerji arz endişeleriyle karışık bir seyir öne çıktı. İran ve İsrail arasında geçen hafta cuma günü başlayan çatışmalar devam ederken, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar pay piyasalarının yönü üzerinde etkili oluyor. Halihazırda ABD’nin korumacı ticaret tutumu nedeniyle imalat sanayi ve ticaret stratejisine yönelik belirsizliklerin devam ettiği küresel ekonomide artan enerji arzı riskleri gelecek projeksiyonları zorlaştırıyor. Ortadoğu’daki çatışmaların etkisiyle ortaya çıkan enerji arz endişeleri dün piyasalarda yeniden etkisini gösterirken Brent petrolün varil fiyatı dün güne yüzde 0.8 yükselişle 72.7 dolardan başladı. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili de yüzde 0.9 primle 70.6 dolara çıktı. Jeopolitik gerilimlerin etkisiyle dalgalı bir seyir izleyen altının ons fiyatı önceki gün yüzde 1.4 değer kaybıyla 3 bin 385 dolardan tamamladı. Ons altın dün de dalgalı seyrine devam etti. Tahvil piyasalarında önceki gün pay piyasalarında artan iyimserliklerin etkisiyle satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 5 baz puan artışla yüzde 4.46 seviyesine yükseldi.
Kaynak: Hürriyet