Silivri'de meydana gelen 6.2'lik depremin ardından Prof. Dr. Naci Görür "Marmara'da deprem riski bitti" diyenlere tepki gösterdi. 23 Nisan'daki depremin kendi görüşlerini onayladığını beklentilerini desteklediğini söyleyen Görür, "Beklenen büyük Marmara Depremini tetikledi, öne çekti" diyerek korkuttu. Görür "Ayağına hiç deniz suyu değmemiş, hiç Marmara Denizi'ni bilmeyen adam konuşuyorsa ben ne yapayım ya. Bizim ülkemiz öyle yani" diyerek de adeta isyan etti.
İstanbul depremi sonrası gözlerin çevrildiği isimlerin başında gelen Prof. Dr. Naci Görür, katıldığı Kafa TV'deki Merkez Üssü programında gündem yaratacak değerlendirmelerde bulundu. Kahramanmaraş'ı 6 Şubat'taki depremlerden aylar önce uyaran Prof. Dr. Naci Görür, bu kez de Marmara ve İstanbul için uyardı. 23 Nisan'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin; beklenen büyük Marmara depremi tehdidini daha da artırdığını savunan Görür, "Silivri'deki deprem benim fikirlerimi hiç değiştirmedi. Tamamen bizim görüşlerimizi onaylıyor ve beklentimizi destekliyor" dedi.
"Marmara'da deprem riski bitti" diyen uzman isimlere ise sert çıkan Görür, "Türkiye'de ve dünyada ilk kez Marmara Denizi'nin haritasını biz çıkarttık. Bugün bütün konuşanlar bizim haritamız üzerinden konuşuyor. Ayağına hiç deniz suyu değmemiş, hiç Marmara Denizi'ni bilmeyen adam konuşuyorsa ben ne yapayım ya. Bizim ülkemiz öyle yani" dedi.
Prof. Dr. Naci Görür'ün açıklamaları şöyle;
6.2'lik bu depremi bekliyorduk. Biz 1999'dan Marmara'nın tabanının altındaki kabuk yüklendi, enerji transfer oldu. Dolayısıyla İstanbul bölgesinde olacak olan depremi öne çekti. Onu tetikledi anlamında İstanbul'un depreme hazırlanması gerektiğini söylüyorduk.
Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu Marmara'nın içerisindedir, 160 km'dir. 3 koldan meydana gelmiştir. Birincisi Adalar Fayı. İkincisi Kumburgaz Fayı. Üçüncüsü Tekirdağ Fayı. Adalar ile Kumburgaz ikisi birden kırılırsa en fazla 7.6 olur. Tekirdağ fayı içinse zaten kırılmış diyoruz. 1912'deki 7.3 büyüklüğündeki Şarköy depremi kırmış bu fayı.
"2019'DAKİ DEPREMLE BENZER"
Marmara'nın batısında sürekli depremler olur. Bu en son olarak 6.2'lik deprem üreten Kumburgaz fayı, 2019'da 5.8 büyüklüğünde depreme neden oldu. O zaman da açıkladım. Bu canlı bir fay. Enerji biriktiriyor. Bazı zonlarda küçük kaymalarla enerji kaçırabilir. Olay yani bu. Bu iki depremde bu fay üzerinde olmuştur. Kırılmanın olduğu yerde olmuştur. Küçük bir faydır. 2019'dali depremin ardından bu olsa olsa Kumburgaz fayında enerjinin yüklenmesine işaret eden, zamanla enerjiyi kaçırdığının bir emaresidir dedim. Herkes de alkışladı. Gerçek bilim dünyası bunu böyle kabul ediyor.
"6.2'LİK DEPREM TEHDİDİ DAHA DA ARTIRDI"
23 Nisan'da olan 6.2'lik depremin de 5.8'lik depremden farkı yok. Sadece biraz daha büyük bir enerji dağıtımı oldu. Ama bu oluşan depremler enerjiyi boşaltmadığı gibi, Marmara'nın içerisindeki fay tehdidini ortadan kaldırmadı. Tam aksine tehdidi daha da artırdı.
"HANGİ AKIL VE MANTIKLA BURADA DEPREM OLMAZ FALAN DENİYOR! YAZIKTIR"
Kumburgaz fayı zaten yılda 2,6 cm'e denk gelen enerji biriktiriyor. Hangi akıl ve mantıkla burada deprem olmaz falan deniyor. Yazıktır, vebal altında bırakır. Milyonlarca insanın can güvenliğiyle oynamayın. Yani gerçek söylüyorum, böyle bir şey olamaz.
"BEKLENEN BÜYÜK DEPREMİ TETİKLER! ÖNE ÇEKTİ"
Bu 6.2'lik deprem İstanbul'da beklenen büyük depremi tetikler. Zaten asıl sıkıntı orada. Kumburgaz fayının uzunluğu 70 km'ye yakın. 30 km'si kırılmış olsa demekki 40 km daha kırılmadı. Aksine uçtan kırılmaya başladığı için gittikçe geriliyor. Ben de diyorum ki, bu deprem bu fayın daha fazla gerilmesine, ona enerji transfer edilmesine, onun deprem üretme periyodunun öne çekmesine neden oldu. Daha da dikkatli olun.
Bu deprem, beklenen depremin şiddetinde bir azalmaya neden olmuş olabilir ama hiçbir zaman beklediğimiz depremi küçültecek değil.
"SİLİVRİ'DEKİ DEPREM TAMAMEN BİZİM GÖRÜŞLERİMİZİ ONAYLIYOR VE BEKLENTİMİZİ DESTEKLİYOR"
Silivri'deki deprem benim fikirlerimi hiç değiştirmedi. Tamamen bizim görüşlerimizi onaylıyor ve beklentimizi destekliyor.
İstanbul ve Marmara'yı depreme hazırlayın, deprem olacak dediğimiz zaman ilk soru şudur: 'Ne zaman olacak?' Şimdi buna cevap olarak ancak siz bir periyot söyleyebilirsiniz. Bilimsel olarak mantıklı olan budur. Şu tarihte deprem olacak diyemezsiniz. Bu cahilliktir, ayıptır. Bilim adamlığı değildir.
"BU DEPREMİN OLMA OLASILIĞI YÜZDE 47"
Periyotlarla ilgili olarak saygın bilim adamları zamanında böyle bir çalışma yapmışlar, tüm verileri kullanmışlar ve sonuçta diyorlar ki, 1999'dan itibaren her an olmak kaydıyla bu depremin olma olasılığı yüzde 47'dir. Bugün de bu geçerli. Bu ancak böyle söylenir ve dünya ancak böyle dinler.
ÖNCÜ DEPREM OLUP OLMADIĞINI NASIL ANLARIZ?
Diyelim ki bugün, yarın veya 3 ay sonra 7,4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. O zaman diyeceğiz ki: 'Vay be nasıl atladık. 23 Nisan depremi demek ki öncü depremmiş'
"ARTÇILAR BİLE BİZE TEHLİKEYİ GÖSTERİYOR"
Artçı depremlerin olması bizim için önemli. Nerede olduğu bizler için önemli. Dikkat ederseniz artçı depremlerin çoğu 23 Nisan'da meydana gelen depremin doğusuna sıralandı. Bu bile bize gösteriyor tehlikeyi.
"6.2'DEN BÜYÜK BİR DEPREM OLURSA, BU BEKLENEN BÜYÜK DEPREM OLUR"
6.2 büyüklüğünden daha fazla bir deprem olursa bunun öncü deprem olma ihtimalini daha da güçlendirir. Ama bundan sonra daha büyük bir deprem olursa kökten kırar zaten. Bundan sonra bir deprem olursa, bu beklenen büyük deprem olur diye tahmin ediyorum.
"MARMARA'DAKİ İLK ÇALIŞMAYI BEN YAPTIM"
Marmara'nın altında canlı bir fay var. Bizzat ben dalarak bunu gördüm. Ölçülerini aldık, baktık inceledik. Gözümüzle gördüğümüz bir sistem. 1200 metre dibe daldım ben. 7 saat çalıştım. 1999'da Marmara Denizi, hiç kimse tarafından bilinmeyen bir denizdi. Marmara Denizi'ni tanımak karanlıkta bir evi keşfetmeye benziyordu. Hiçbir çalışma yoktu. İlk bilimsel çalışma 1987'de yapılmıştı. O çalışmayı da ben yaptım. Ege'yi bile doğru dürüst bilmiyorduk biz.
"AYAĞINA HİÇ DENİZ SUYU DEĞMEMİŞ ADAM KONUŞUYORSA BEN NE YAPAYIM YA"
Türkiye'de ve dünyada ilk kez Marmara Denizi'nin haritasını biz çıkarttık. Bugün bütün konuşanlar bizim haritamız üzerinden konuşuyor. Ayağına hiç deniz suyu değmemiş, hiç Marmara Denizi'ni bilmeyen adam konuşuyorsa ben ne yapayım ya. Bizim ülkemiz öyle yani.
İstanbul'da deprem riski sıfır diyen adamlar hangi uluslararası saygın dergide, hangi hakemli dergide yayın yapmışlarsa önümüze koysunlar. Şapkamızı çıkartalım. Kitap yazmak kolaydır. Hakemli kitap yazmak zordur.
