Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
"Cumhuriyet tarihinin en çok can kaybına, yıkıma, acıya yol açan 6 Şubat depremleri ve sonrasındaki artçı sarsıntılar sebebiyle milletimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum. 46 bin 104 vatandaşımıza başsağlığı diliyorum. Devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bakanlıklarımızın, kurumlarımızın, kuruluşlarımızın sahip oldukları destek kapasitelerini gönderdik. 9 saat sonra gelen Elbistan merkezli ikinci deprem felaketin sonuçlarını daha da ağırlaştırdı. Depremin ülkemizde özellikle bölgede ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü günlerde yaşanması işleri daha da güçleştirdi. AFAD'ın koordinasyonunda kamu gücünü saatler içinde deprem bölgesi için harekete geçirdik. Tüm bakanlarımız, deprem bölgesi şehirlerine defalarca giderek eksikleri tespit edip bunları hızla tamamlarken milletimizin acılarını da paylaştılar. Milletvekillerimizin her birini deprem bölgesinde görevlendirerek çalışmalara katkı vermelerini sağladık. Askerimiz depremden dakikalar sonra harekete geçerek üzerine düşen görevi yerine getirdi, getirmeye devam ediyor. Madencilerimizi, ormancılarımızı, arama kurtarma çalışmalarına katılmak için hemen bölgeye gönderdik. Gerekli eğitime ve donanıma sahip tüm sivil arama kurtarma potansiyelimizi değerlendirdik. 90 ülkeden 11 bin 500'e yakın arama kurtarma ekiplerini hızla sahaya dağıttık. Yıkım öylesine çok yıkım alanı öylesine büyük iklim ve saha şartları öylesine zorluydu ki çalışmaların ilk anlarında arzu ettiğimiz hıza ve etkinliğe ulaşamadık. Şartların önümüze çıkardığı engellere elbette teslim olmadık. Kapanan yolları süratle açarak, yıkılan altyapıyı hızla kullanabilir hale getirerek tüm araç ve insan gücünü devreye alarak kısa sürede düzeni sağladık. Önceliğimizi arama kurtarma çalışmalarına verdik. Hayatını kaybeden her bir insanımızla yüreklerimiz dağlandı. Bugün depremin 4.haftasını geride bırakırken geriye dönüp baktığımızda yaşadığımı afetin büyüklüğünü daha iyi görüyoruz. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten muhafaza etsin diye duada bulunuyoruz.
Deprem bölgesindeki 11 ilimizde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı bina sayısı 230 bini buluyor. Evi hasarsız veya az hasarlı olan vatandaşlarımızın bir kısmı da devam eden artçı sarsıntılar nedeniyle yaşadıkları kaygıyla evlerine giremiyor. 3 milyon 320 bin insanımız deprem bölgesinden tahliye edilerek diğer illerimize gitti. Deprem bölgesinde kalan 1.5 milyonu aşkın insanımız çadırlarda 53 bin insanımız konteynerlerde hayatını sürdürüyor. Konteyner şehirlerin kurulumuna hız verdik. Amacımız 2 aya kadar 100 bin konteyner kurarak yarım milyon depremzedeyi bu alanlara taşımaktır. Gerekirse konteyner sayısını daha da artırabiliriz.
Bu noktada barınma sorunu yanında şehirlerimizin günlük hayatlarının ayrılmaz bir parçası olan ticareti faaliyetlerin ayağa kaldırılması konusuna da önem veriyoruz. Yıkılan veya kullanılamaz hale gelen iş yerleri içinde mobil çözümler gerçekleştiriyoruz. 3 bin konteynerden oluşan çarşılar kuruyoruz. Sanayi tesisleri, fabrikalar, işletmeler için gereken tüm destekleri sağlayacağız.
Kalkınma ajanslarımızın tüm kaynaklarını afet bölgesi şehirlerine aktararak devlet katkısını en üst seviyeye çıkartıyoruz. 250 milyar liralık kredi paketine 100 milyar lira daha ilave ettik. Deprem bölgesindeki işletmelerin KOSGEB'e olan 2023 borçlarını, felakette hayatını kaybeden işletmecilerimizin tüm borçlarını siliyoruz.
Depremde ağır hasara uğrayan yerlerde dükkanlarını hemen faaliyete geçirmek isteyen esnafa 250 bin liraya kadar yüzde 7,5 faizli kredi veriyoruz. Kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği uygulamalarını da devreye alıyoruz. Toplum yararına çalışma programıyla istihdamı özellikle ihtiyaç sahibi ailelere öncelik vererek 50 bin kişiye çıkartıyoruz. Çocuklarımızın eğitiminin aksamaması için de gayret gösteriyoruz. İllerin ve okul binalarının durumlarına göre ilk ve orta dereceli eğitim kurumlarımızı açmaya başladık.
İnsanlarımızın barınma taleplerini karşılarken diğer ihtiyaçlarını da ihmal etmiyoruz. 1 milyon 61 binden fazla depremzedeye hane başına 10 bin lira acil yardım ödemesi yaptık.
Dört haftanın sonunda arama kurtarma çalışmalarını tamamladığımız barınma ve gıda sorunlarını çözdüğümüz bir yere geldik. Yıkık ve acil yıkılacak olan hızla enkazını kaldırılmamız gereken 50 bin bina var.
244 bin konutun ve 75 bin köy evinin inşasına başlamaktır. 22 binin inşasına geçilmiştir. 405 bini konut ve 83 bini köy evi olmak üzere toplamda 488 bin yeni hane yaparak vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Kamu binalarını da öncelik sırasında göre yine TOKİ eliyle yapacağız. Yeni yerleşim yerlerine yüksekliği 3 veya 4 katı geçmeyecek, yerel mimariye uygun şekilde başlı başına yaşam alanı olarak tasarlıyoruz. Hak sahiplerine konutlarını 1 yıl içinde teslim etmeyi hedefliyoruz.
TOKİ vasıtasıyla 500 bin konut 1 milyon altyapılı arsa ve 50 bin işyeri projesiyle milletimizin huzuruna çıkmıştık. Depremde yıkılan şehirlerimizi yeniden kaldırma sürecini de TOKİ vasıtasıyla yaparak ülkemizin elindeki imkanı en iyi şekilde değerlendireceğiz. Tüm yıkımları, tüm zararları telafi etme kararlığına sahibiz. Deprem bölgesindeki şehirlerimizde hayat tamamen normale dönmeden bize dinlenmek haramdır.
Bugüne kadar ülkemizi depreme ve diğer afetlere hazırlamak için kapsamlı çalışmalar yaptık. Van, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde Antalya, Muğla yangınlarında Kastamonu, Bartın, Giresun sel afetlerinde bu konularda hükümetimiz çok ciddi ve başarılı sınavlar verdi.
Biz 15 yıldır kentsel dönüşüm dedik başta ana muhalefet olmak üzere biz kentsel dönüşüme karşıyız dediler. Biz 10 sene önce 15 sene önce kentsel dönüşüm dedik. Kentsel dönüşüm siyasi malzeme yapılmayacak kadar hayati önemde. Bu hafta yine Vahdettin Köşkü'ne giderken vatandaş önümü kesti ne olur bizim buraya da başlayın. Kime bizi havale ediyorsan et bizim buraya da başlayın. Arkadaşlarımıza talimatı verdik. Tamam dedik inşallah buraya da başlayacağız. Öbür tarafta bakıyorsun Bay Bay Kemal mitingler yapıyor. Buradan diyor denize nazır evler yapılacakmış diyor. Üsküdar Küplüce'ye gidin oraları görmenizde fayda var. Şu anda halen 81 ilimizde 250 bin konutun yenilenmesi ayrıca TOKİ'nin projeleri sürüyor. Yıllarca önümüzü kestiler. Fikirtepe yaptırmadılar. Ama şimdi yapılıyor. Eğer önümüz kesilmemiş olsaydı oralarda bitmiş olacaktı. Son depremlerde yıkılan binaların yüzde 98'nin 2000'li yılı öncesi inşaatlar. Bunun istisnası olan her hadiseyi yakından takip ediyor gereğinin yapılmasını sağlıyoruz. Kentsel dönüşüm projelerini hızlandırmak için uzun vadeli, sübvansiyonlu bir finans yönetimini önümüzdeki günlerde hayata geçiriyoruz.
6.5 MİLYON YAPI ACİLEN DÖNÜŞMELİ
İstanbul başta olmak üzere ülkemizde 6,5 milyon yapının acilen dönüşmesi gerçeği karşımızdayken siyasi hesaplarla süreci geciktirmenin vebali çok ağırdır. Tüm vatandaşlarıma eski ve riskli binalarını en kısa vakitte kentsel dönüşüme sokma çağrısında bulunuyorum. İzmir'in Karabağlar semti. Karabağlar'ın kentsel dönüşüme ihtiyacı var. Oranın aynı zamanda milletvekilisin. Hadi bakalım, büyükşehir belediye başkanına söyle ne yapacaksa yapsın görelim. Biz de alkışlayalım. Sizin öyle bir derdiniz yok. Aynı şey Ankara için de geçerli, atın adımları. İstanbul'da KİPTAŞ'ın kurucusu benim. KİPTAŞ onlarda yapın bir şeyler.
İstanbul'da Dolmabahçe'de 110 bilim insanımız ve uzmanımızla yaptığımız toplantıda tüm hususları değerlendirdik. Afet yasasından afet yönetiminin, özellikle de kurumsal yapısının güçlendirilmesine kadar pek çok alanda yapacağımız çalışmalar için hazırlıklara başladık. Bütün kamu binalarında lütfen şuna dikkat edeceğiz. Nasıl bazı hastanelerimizde bizim sismik izolatörler bunu kamu binalarımızda özellikle de hastanelerimizde, okullarımızda bunu yaygınlaştırmamız lazım.
Yaşadıklarımızdan, acılarımızdan ibret alacağız. Ülkemizin 6 Şubat'ta yaşadığı depremler 11 şehrimizde yol açtığı yıkımlar yanında diğer 70 vilayetimizde etkisi hissedilen genel bir afete dönüşmüştür. Türkiye'nin asrın felaketi olarak tanımlanan bu afetlerin yaralarını sarması, güçlü bir siyasi iradeye ihtiyaç vardır. Dünyada eşi benzeri görülmemiş böyle bir felaketin üstesinden gelmek, şehirlerimizi ve toplumuzu afetlere karşı dirençli hale getirmek siyasi istikrarla mümkündür.
BİZİM TEK GÜNDEMİMİZ DEPREM
Bizim tek gündemimiz depremdir. Ülkemizi ve şehirlerimizi afetlere hazırlamaktır. Seçim sürecinin bir an önce geride bırakılması şarttır. Seçimlerin daha önce açıkladığı 14 Mayıs tarihinde yapılmasının bize bu imkanı vereceğine inanıyoruz. Bizim seçim sürecindeki gündemimiz yine deprem olacaktır. Asla siyasi tartışmalara girmedik. Yalan ve iftiralarla çalışmaları tehlikeye atanlarla, kısacası gördüğümüz her şeyi not ettik. Esasen Türkiye'nin böyle bir vakit kaybına, dikkat dağınıklığına tahammülü yoktur. Türkiye için hemen şimdi diyoruz. 10 Mart'ta seçim kararı alacağız. Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla süreci başlatıyoruz."