İmamoğlu'nun davası! Duruşma 14 Aralık'a ertelendi.. Savcı İmamoğlu'na ceza ve siyasi yasak istedi!

İmamoğlu'nun davası! Duruşma 14 Aralık'a ertelendi.. Savcı İmamoğlu'na ceza ve siyasi yasak istedi!
A- A+

İBB Başkanı İmamoğlu'nun yargılandığı duruşmada mütalaasını açıklayan savcı ceza ve siyasi yasak istedi. Duruşma 14 Aralık'a ertelendi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkan ve üyelerine hakaret ettiği” iddiasıyla yargılandığı davanın duruşmasında savcı, 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası ve Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca “siyasi yasak” talep etti. Duruşma, 14 Aralık 2022 tarihine ertelendi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 13 bin oy farkla kazandığı 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin iptal edilmesi üzerine yaptığı basın açıklamasında, “YSK Başkanı’na ve üyelerine hakaret ettiği” iddiasıyla yargılandığı davaya, bugün; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

FOX TV muhabiri Gülşah İnce, duruşmada tanık olarak dinlendi. İnce, şunları söyledi:

“Ekrem İmamoğlu'na soru sormamın sebebi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bizzat İmamoğlu'nun kendisine yönelik sözleriydi. Soylu'nun sözlerini aynen alıntılayarak İmamoğlu'na soru sordum. O da cevap verdi. Akşam haberlerinde de 'İmamoğlu'ndan Soylu'ya cevap' şeklinde verdik.

Orada gazeteci olarak bulunuyordum. Ekrem İmamoğlu'nu ilgilendiren bir konu olduğu için ona söz hakkı doğmuştu. İmamoğlu'na, 'Sayın Soylu sizin için şu ifadeleri kullanmıştı. Siz ne diyeceksiniz' diye Soylu'nun sözlerini tırnak içinde kendisine aktarmıştım. Ekrem İmamoğlu da sözlerinin başında 'Söze bakarım söz mü diye, adama bakarım adam mı diye' diyerek başlamıştı."

Hâkim: Sözlerin kimse söylendiği belli

Hâkim, “Bu sözlerin kime karşı söylendiği belli” dedi. Avukatlar, hâkimin su sözlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi istedi. Hâkim ise bu talep karşısında “Hâkimler kararlarıyla konuşur. Bu, düşünce” dedi.

Fox TV muhabiri İnce, beyanlarına devam etti. İnce, “Soruyu sorduğumuz tarih 4 Kasım, soruyu sorduğumda YSK üyelerine karşı bir yorum düşünmedim. Kasımda sorduğum sorudan böyle bir anlam çıkarmadım. Diğer gazeteci arkadaşlarım da YSK üyelerine yönelik bir yorum çıkarmadı" diye konuştu.

İmamoğlu'nun avukatı tekrar söz alarak, İmamoğlu'nun; "Söze bakarım söz mü diye adama bakarım adam mı diye" kime karşı söylendiğinin sorulmasının istenmesi sırasında hâkimin verdiği cevabının tutanağa geçirilmesini tekrar talep etti. Hâkim bunun üzerine kendi sözlerini de tutanağa geçirdi.

Murat Ongun'un tanık olarak dinlenilmesi talebi reddedildi

Avukatlar, olay günü İmamoğlu'nun yanında bulunan Murat Ongun'un da tanık olarak dinlenmesini talep etti. Duruşma savcısı, soruyu soran muhabirin tanık olarak dinlenmiş olması ve suç maddesinin, ‘sesli ve görüntülü’ hususunu kapsadığını belirterek; bu celsede hazır olmayan ve beyanları alınamayan tanıkların da dinlenilmesi talebinin reddedilmesini istedi. Mahkeme de dinlenemeyen tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verdi.

Reddi hâkim talebi reddedildi

Avukat Kemal Polat, söz konusu DVD hakkında, kendi aldırdıkları uzman bilirkişi raporu doğrultusunda kendi uzman bilirkişilerinin mahkemede tanık olarak dinlenilmesini talep etti. Duruşma savcısı Avukat Polat'ın bu talebine yönelik görüş bildirmeden esasa ilişkin mütalaasını sunacağını söyledi.

Avukat Polat ise taleplerine yönelik bir görüş bildirilmeden esasa ilişkin mütalaaya geçilmesinin tarafsızlık ilkesine aykırı olduğunu belirterek, reddi hâkim talebinde bulundu.

Mahkeme, Avukat Polat'ın reddi hâkim talebinin, yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu değerlendirerek bu talebi reddetti.

Avukat Kemal Polat, "Önceki celsede 3 sayfalık mütalaayı incelemek için süre talep eden savcılık makamının, bu celsede 24 sayfalık mütalaayı üstünkörü inceleyerek esasa ilişkin mütalaasını sunmak istemesi, tarafsızlık ilkesinin ihlal edildiğini açıkça göstermektedir. Savunma hakkı da kısıtlanıyor" dedi.

Hâkim ise, "Savunma kısıtlanıyorsa ne güzel işte, bozulma sebebi olacak" diyerek cevap verdi. Avukat Polat, hâkimin bu sözleri söylemesini, 'İhsas-ı Rey' olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Savcı, 4 yıl 1 aya kadar hapis ve siyasi yasak talep etti

Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, İmamoğlu'nun sözlerinin, "Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine alenen hakaret" suçunu oluşturduğunu iddia ederek, İmamoğlu'nun 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

Mütalaada, İmamoğlu hakkında siyasi yasak talebi ile ilgili olarak şu ifadeler kullanıldı:

“Sanık hakkında üzerine isnat olunan ‘Kurul Halinde Çalışan Kamu Görevlilerinden Dolayı Alenen Hakaret Suçu’ yönünden Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin uygulanmasını gerektirir hüküm takdir edilmesi halinde, sanık hakkında bahse konu yasa maddesinin uygulanmasına…”

"Mütalaa bizim için yok hükmünde"

Avukat Kemal Polat, mütalaanın kendileri için yok hükmünde olduğunu söyleyerek, süre taleplerinin olmadığını belirtti. Hâkim, mütalaaya karşı beyanların hazırlanması için duruşmayı 14 Aralık’a erteledi.

Hâkim ayrıca, “Hâkimin tarafsız olmadığı, ihsası reyde bulunduğu, bu nedenle reddi hâkim talebinde bulunduklarına yönelik itirazlarının incelenmesi için dosyanın inceleme mercine gönderilmesine” karar verdi.

Ne olmuştu?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı 31 Mart 2019 seçimi Yüksek Seçim Kurulu tarafından 6 Mayıs 2019’da iptal edildi. İkinci kez 23 Haziran 2019’da yapılan seçimi yeniden Ekrem İmamoğlu kazandı. İmamoğlu aynı yılın Ekim ayında Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne katılmak için Fransa'ya gitti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 4 Kasım 2019’da yaptığı konuşmada Avrupa Konseyi’nde konuşan İmamoğlu’na seslenerek, “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” dedi.

İmamoğlu, gazetecilerin Soylu’nun yorumunu sormaları üzerine “Ben lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyen bakarım, adama bakarım adam mı diye derim. Seviyesine inmedim, inmeyeceğim. Bu seviye noktasında da söyledikleri yaptıkları da zaten belli, o tarafına çok girmek istemiyorum ama oraya bir cümle yapmak isterim. 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Önce ona bir odaklansın" karşılığını verdi. Bunun üzerine dönemin YSK başkanı Sadi Güven, kendisi ve görevdeki kurul üyeleri adına, “Seçimi iptal edenler ahmaktır” ifadesi nedeniyle bir ihbar yazısı yolladı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da İmamoğlu’nun hakkında geçen yıl iddianame hazırladı.

İddianamede, İmamoğlu’nun 4 Kasım 2019’daki açıklamasının görevdeki kurul üyelerine hakaret içerdiği belirtilerek “Söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Her ne kadar şüphelinin suç tarihi itibarıyla İBB Başkanı olarak görevini yapmakta olduğu görülse de soruşturma konusu eylemin şüphelinin kişisel suçu olarak değerlendirilmesinde zaruret bulunmaktadır" denildi. Bu kapsamda İmamoğlu'nun Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •