Dünya Obezite Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Yardımcı, son dönemlerde sosyal medyada çokça karşılaşılan “kilo verme”temalı ilanlara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Yardımcı, özellikle operasyon içeren reklamlara vatandaşların çok temkinli yaklaşması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
4 Mart Dünya Obezite Günü dolayısıyla değerlendirmelerde bulunan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Yardımcı, son yıllarda Facebook, Instagram ve diğer sosyal medya mecralarında “kilo verme ve obeziteden kurtulma” temalı reklamların çok fazla paylaşıldığına dikkat çekti. Yardımcı, “Bu konuda sosyal medyada istemeseniz de bir reklam bombardımanı söz konusu. Hiçbir bilimsel dayanağı olmayan zayıflama ürünleri, kilo vermeye ve obeziteden kurtulmaya yönelik işlemler, uygun olmayan diyetler çeşitli hesaplar tarafından çokça paylaşılıyor. Vatandaşlar bu reklamlara karşı son derece dikkatli ve temkinli yaklaşmalı. Zira reklamı yapılan bazı ürünlerin obeziteye ve zayıflamaya, ‘plasebo’ dediğimiz psikolojik boyutta bile herhangi bir katkısı olmadığı gibi, sağlık açısından tehlikeli ve zararlı ürünlerle de karşılaşılabiliyor” diye konuştu.
“UZMANA DANIŞMADAN HAREKET ETMEYİN!”
Kilo kaybı temalı reklamların titizlikle değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Yardımcı, “Bu ilanları paylaşanlar hakkında zaman zaman ciddi geri dönüşler söz konusu oluyor. Resmi şartları dahi yerine getirmemiş olan, hekimlikle uzaktan yakından alakası olmayan şahısların yönettiği kuruluşlarla bile karşılaşabiliyoruz. Çünkü obezite, özellikle de morbid obezite, hem uzmanlık isteyen, hem de basit dokunuşlarla iyileşmesi ne yazık ki çok mümkün olmayan, tıp dilinde ‘multifaktoriyel’ dediğimiz, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Vatandaşlar titiz bir araştırma yapmadan, özellikle de alanın uzmanı bir hekime ya da diyetisyene danışmadan bu tip reklamlara itibar etmemeli. Aksi takdirde ölüme kadar gidebilen acı sonuçlarla karşılaşmak mümkün olabiliyor maalesef”dedi.
TÜRKİYE’DE HER ÜÇ KİŞİDEN BİRİ OBEZ
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde 2 milyar civarında fazla kilolu veya obez bireyin olduğunu hatırlatan Yardımcı, “Her yıl dünya çapında yaklaşık 3 milyon insan, obezite ve fazla kiloya bağlı hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Ülkemizde ise TÜİK verilerine bakacak olursak her üç kişiden biri obez olarak tanımlanıyor. Bu da yaklaşık 20 milyon insan demek. Maalesef çocuklarda da görülme oranı her geçen yıl artmakta. Dolayısıyla durum ciddiye alınacak bir boyuta vardı. COVID-19 pandemisi de maalesef bu süreci tetikledi. Çünkü karantina ve izolasyon önlemleri, sosyal mesafe kuralları, bireylerin kısıtlanması, psikososyal ve sosyoekomik şartların kötüleşmesi, dürtüsel yeme davranışlarının artması, olumsuz duyguları gidermek için duygusal yeme alışkanlıklarının artması gibi nedenlerin yanı sıra alınan tedbirler kapsamında fiziksel aktivitelerin azalması, obezite oranlarının artmasına neden oldu” açıklamalarında bulundu.
KİMLERE “OBEZ” DENİR?“Obezite” tanımının Dünya Sağlık Örgütü’nün ortaya koyduğu referans aralığına göre yapıldığını hatırlatan Yardımcı, “Bu referansa göre, kilogram olarak ağırlığın, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilen Beden Kitle İndeksi’nin 30 ve üzerinde olması ‘obezite’, 40 ve üzerinde olması ise `morbid obezite` olarak tanımlanır. Dolayısıyla dış görünüş olarak hafif toplu görünen bir insan da obez olabilir. Vatandaşlarda özellikle hastalığın algısı nedeniyle bazen çekince de gözlemliyoruz. Obezite de tıpkı kalp yetmezliği, hipertansiyon, diyabet gibi ciddi bir hastalıktır. Üstelik bu saydığımız hastalıklara yol açabilen bir hastalıktır. Dolayısıyla vatandaşların konan teşhisten rahatsızlık duymaması, tam aksine, konan teşhise göre tedavi sürecini diğer hastalıklarda olduğu gibi titizlikle takip etmesi oldukça önemlidir” dedi.
“OBEZİTE ‘ÖNLENEBİLİR’ BİR HASTALIK”
Obezitenin “önlenebilir”bir hastalık olduğunu vurgulayan Yardımcı, obezitenin vücudumuzda birçok sistemi olumsuz etkileyerek farklı sağlık problemlerine zemin hazırladığını söyledi. Yardımcı, “Obezite ile ilişkili hastalıkların başında; Tip 2 diyabet, solunum sistemi hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, hiperlipidemi gelmekte olup bazı kanser türlerinin gelişme riski de artmaktadır. Ayrıca ciddi eklem hastalıkları, kısırlık, cilt hastalıkları, enfeksiyon problemleri de görülebiliyor. COVID-19 enfeksiyonu, morbid obez ve özellikle diyabet, kalp-damar ve akciğer hastalıkları olan bireylerde çok daha şiddetli seyrediyor. Bundan başka, İtalya’da yapılan bir araştırmaya göre, COVID-19 aşılarının, risk grubunda yer alan obez bireylerde, sağlıklı bireylere göre daha düşük düzeyde antikor ürettiğini gösteriyor”ifadelerini kullandı.
BEZMİALEM’DE OBEZİTE TEDAVİSİ
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nde uzun yıllardır obezite ve metabolik cerrahi ameliyatlarının başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini kaydeden Yardımcı, “Hastanemize obezite cerrahisi için başvuran hastalar, kapsamlı tetkikler ve diğer branşlardaki deneyimli hekimlerimiz tarafından yapılan muayeneler sonrasında ameliyata uygun bulunmaları halinde planlamaları yapılıyor. Halk arasında ‘tüp mide ameliyatı’ olarak bilinen Sleeve Gastrektomi, Gastrik Bypass, Revizyon Cerrahisi, Endoskopik Balon Uygulamaları gibi tedaviler sonrası takipler de hastanemizdeki uzman ekibimiz tarafından yürütülüyor” diyerek sözlerini noktaladı.
