Gezi Parkı eylemleriyle ilgili 12 yıl sonra başlatılan soruşturma kapsamında 27 Ocak'ta tutuklanan ve ani ölüm riski taşıyan sağlık sorunları nedeniyle tahliyesi talep edilen menajer Ayşe Barım, 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapsi istenen davada bugün ikinci kez hakim karşısına çıkacak...
Televizyon sektöründe tekelleşme suçlamasıyla gözaltına alınan ancak 12 yıl önceki Gezi Parkı eylemlerine sanatçıları yönlendirerek "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etme" suçlamasıyla tutuklanan ve 248 gündür cezaevinde bulunan menajer, ID iletişim sahibi Ayşe Barım, bugün ikinci kez hakim karşısına çıkacak.
YAKINLARI VE ÜNLÜ İSİMLER ADLİYEDE
10.00'da başlayacak olan dava öncesinde Ayşe Barım’ın yakınlarının yanı sıra oyuncu arkadaşları da duruşmayı izlemek için adliyeye geldi.
Habertürk'ten Ceylan Sever'in haberine göre; ilk gelen oyuncular Nehir Erdoğan ve Lale Mansur oldu.

TANIKLAR DA GELDİ
Ayşe Barım’ın yargılandığı davada tanık olarak dinlenecek oyuncular arasında bulunan Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Rıza Kocaoğlu, Mehmet Günsür, Zafer Algöz ve Nejat İşler de adliyeye geldi.
Selma Ergeç ve Şükran Ovalı da adliyeye gelirken; CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşmaya katılmak için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde.
Ayşe Barım, menajerliğini yaptığı sanatçıları Gezi Parkı protestolarına yönlendirdiği iddiasıyla 27 Ocak'ta tutuklandı. Barım hakkında 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etme' suçlamasıyla 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle düzenlenen iddianame mahkeme tarafından kabul edildi.
Tutuklanmadan önce kalp yetmezliği nedeniyle ameliyata hazırlanan ve geçmişte beyin anevrizma ameliyatı geçiren Ayşe Barım, cezaevinde yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle defalarca bayıldı. Ayşe Barım'ın avukatlarının 20 Mayıs'ta yaptığı tahliye başvurusu reddedildi.
Bu karardan 15 gün sonra Barım hücresinde tekrar bayılması üzerine avukatları 11 Haziran’da ‘ani ölüm riski’ nedeniyle bir kez daha tahliye talebinde bulundu.
"Her an ani bir durum ile karşı karşıya kalınabilir"
İstanbul 26’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi Barım’ı gerekli tetkiklerin yapılması için Başakşehir Çam Ve Sakura Şehir Hastanesi’e sevk etti. Barım’ın tetkikleri ve incelenmesi 9 kişilik uzman hekim kurulu tarafından yapılarak 2 Temmuz tarihli sağlık raporu hazırlandı. Barım’ın avukatları da bu raporu dayanak göstererek Barım’ın mahkemeden tahliyesini talep etti. Dilekçede, “Alanında uzman 9 farklı hekimin oybirliği ile mutabık kalarak düzenlediği sağlık raporu müvekkilimizin ölüm riskini açıkça göstermektedir” ifadesi kullanıldı ve Barım’ın taşıdığı hayati tehlike şöyle anlatıldı: “Artık mevzu müvekkilimizin sağlığının kötüleşmesinden öte, bu şartlar altında yaşama ihtimalinin ciddi anlamda tehlikede olmasıdır. Gelinen aşamada hayati risk taşıyan sağlık sorunlarının bir sonraki aşamasının bulunmadığını, her an ani bir durum ile karşı karşıya kalınabileceğini, o esnada hızlı ve yeterli müdahalede bulunulmadığı takdirde kalıcı hasarlara veya ölüme yol açabileceğini göstermektedir.”
İlk duruşmada tutukluluğa devam kararı
Ayşe Barım'ın yargılandığı davanın ilk duruşması 7 Temmuz'da görüldü. Mahkeme, Barım'ın tutukluluğunun devamına karar verdi, dava 1 Ekim'e ertelendi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 11 Temmuz'da Ayşe Barım'ın sağlık durumu açısından cezaevinde kalmasında sakınca olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumu'ndan değerlendirme istedi.
24 Temmuz'da Ayşe Barım'ın tam teşekküllü bir hastaneye sevkine karar veren Adli Tıp'ın raporunda şu ifadeler yer aldı:
"İç Hastalıkları, Kardiyoloji, Kalp ve Damar Cerrahisi, Beyin ve Sinir Cerrahisi, Radyoloji-Girişimsel Nöroradyoloji, Gastroenteroloji ve Psikiyatri klinikleri bulunan tam teşekküllü eğitim ve araştırma veya üniversite hastanesine sevkinin sağlanarak, kilo kaybı etiyolojisinin araştırılması, kesin teşhisinin konulması, önerilen kardiyak işlemlerin sağlanması ve etkin tedavisinin düzenlenmesi gerektiği, hastaneden taburculuğundan sonra son durumunu gösterir ayrıntılı fiziki muayene bulgularını içeren sağlık kurulu raporu, yeni yapılacak ekokardiyografi raporu ve tetkiklerinin gönderilmesi sonrasında, sağlık durumu açısından cezaevinde kalmasında sakınca olup olmadığı hususunda değerlendirilme yapılabileceği oy birliğiyle mütalaa olunur."
TTB: 'Ani ölüm riski' nedeniyle bir an önce tahliye edilmeli
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Ayşe Barım'ın sağlık durumunun cezaevinde kalmaya uygun olmadığını belirterek, bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulundu. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu ve TTB Merkez Konseyi'nin ortak açıklamasında, Barım'ın sağlık durumuna ilişkin şu görüşlere yer verildi:
"Emine Ayşe Barım hakkında Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesi tarafından 2 Temmuz 2025 tarihinde düzenlenen durum bildirir son sağlık kurulu raporunda 'Hipertrofik Obstrüktif Kardiyomiyopati' tanısı konulduğu ve ani ölüm riski nedeniyle İCD (implantable cardioverter defibrilator-şok cihazı) takılması önerildiği bildirilmektedir. Bunun yanında Emine Ayşe Barım'ın ciddi beyin damar hastalığı ve bayılma atakları olduğu bildirilmiştir."
Açıklamada ayrıca, "Hastanın başka herhangi bir ek sağlık sorunu bulunmaması durumunda bile ani ölüm riski taşıyan kalp hastalığı nedeniyle bir an önce tahliye edilmesi kanaatindeyiz" denildi.
Ayşe Barım: 30 kilo verdim, 6 kez bayıldım
Ayşe Barım ise 27 Ağustos'ta yayımlanan mektubunda, sağlıksız ve hızlı bir şekilde 30 kilo kaybettiğini belirterek, "Ağır kas yıkımım oluştu ve eklem bağlarım zayıfladı. Hastalıklarımın her biri ani ölüm riski taşıyan hastalıklar olduğu gibi cezaevi koşulları nedeni ile gelişen ağır kaygı bozukluğum ve yaşadığım panik ataklar bu riski yükseltmektedir. Son 3 ay içerisinde kalp rahatsızlığımın ilerlediğinin belirtisi olarak 6 kez baygınlık geçirdim" ifadelerini kullandı. Barım, "Benim tek isteğim yaşam hakkımın korunmasıdır. Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde hayatımı kaybedersem bunun sorumluluğu kimdedir? diye sordu.
"Vücudumda patlamaya hazır iki bomba var"
Tutukluluğunun sekizinci ayında T24’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan Ayşe Barım, 22 Eylül'de yayımlanan röportajda sağlık durumu hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Tutuklanmamdan iki yıl önce ‘hipertrofik kardiyomiopati’ teşhisi konmuştu ve aslında acilen ameliyat önerilmişti. Cezaevi sürecinde kalp rahatsızlıklarım kontrolden çıktı. Dört ayda yedi kere bayıldım. Vücudumda bir nevi iki ayrı patlamaya hazır bomba var. Beynimde daha önce stent takılmıştı, şimdi yeni bir anevrizma oluşmuş ve bu mevcut stentlere çok yakın. Eğer kanarsa geri dönülmesi imkânsız. Ameliyat sonrası nekahet dönemini cezaevi şartlarında geçirmek de imkânsız. Burada nefes alamıyorum, uyku apnem zorluyor, vücudum çok güçsüz.”