Deneysel Astrolog Mihrap Sarıçiçek’in yazısı…
Ağustos ayı, adını ve ruhunu tarihin ve gökyüzünün kesişiminden alır. İngilizce "August" kelimesinin kökeni, bir rivayete göre Roma İmparatoru Caesar Augustus’a dayanır. Augustus bu aya kendi ismini vermeden önce, Mart ile başlayan Roma takviminin altıncı ayı olduğu için Latince "Sextilis" olarak anılırdı.
Caesar Augustus ve Aslan Burcunun Gücü
Ağustos ayının astrolojik kimliği, Güneş'in Aslan burcundaki hakimiyetiyle başlar. Aslan burcu; liderlik, gurur, sahneye çıkma ve yaratıcı ifade ile özdeşleşir. Roma İmparatoru Augustus’un, egemenlik kurma, iz bırakma ve tarihe yön verme arzusunu yansıtan bu aya kendi adını vermesi, gökyüzündeki bu güçlü Aslan enerjisiyle mükemmel bir uyum sergiler.
Elementsel Geçiş: Ateşten Toprağa, Yazdan Kışa Hazırlık
Ağustos ayının iki yarısının birbirinden farklı hissedilmesi, astrolojide elementlerin geçişiyle açıklanır. Ayın ilk yarısında hakim olan Aslan burcu, ateş elementinin sıcak ve kuru doğasını taşır. Bu dönem enerjisi yüksek, dışa dönük ve canlıdır. Ancak ayın ortalarına doğru Güneş, Başak burcuna geçer. Bu geçişle birlikte toprak elementinin soğuk ve kuru enerjisi devreye girer.
Halk arasında "ilk 15’i yaz, sonrası kıştır" deyişi, aslında bu astrolojik geçişin bir yansımasıdır. Sıcak ve gösterişli Aslan enerjisi, yerini daha içe dönük, düzenleyici ve hizmet odaklı Başak enerjisine bırakır. Bu değişim, doğanın sonbahara ve kışa hazırlığının da habercisidir.
Bereket ve Harman Zamanı: Aslan'dan Başak'a
Mevsimsel olarak Ağustos, meyvelerin olgunlaştığı ve hasat zamanının yaklaştığı bir dönemdir. Aslan'ın yaratıcı ve cömert enerjisiyle olgunlaşan ürünler, Başak'ın analitik ve verimli doğasıyla toplanır. Bu döngü, yalnızca tarlalardaki fiziksel hasadı değil, aynı zamanda ruhsal bir hasadı da simgeler. Emeklerimizin karşılığını toplama ve hayatımızda neyin işe yarayıp neyin yaramadığını analiz etme zamanıdır.
Anadolu Kadim Bilgeliğinde Ağustos
Anadolu irfanında Ağustos ayının kendine has bir yeri vardır.
- Çürük Ayı: Ağustos'un ilk haftaları, artan sıcaklık ve nem nedeniyle yiyeceklerin kolayca bozulabileceği bir dönem olarak görülür. Bu nedenle Anadolu kadimleri bu döneme "Çürük Ayı" adını vermiştir. Hatta bu inanışa göre çamaşırların bile çürüyebileceği düşünülür ve önlem olarak bakır (astrolojide Venüs ile ilişkilidir) bir kapta yıkanması ve içine çivi atılması gibi ritüeller önerilirdi.
- Yılanların Gömlek Değişimi: Bu ayda yılanların kabuk değiştirmesi, doğanın en saf arınma ve yenilenme metaforlarından biridir. Bu dönüşüm, Başak burcunun arındırıcı ve şifacı doğasıyla örtüşür. Bizler için de eskiyen düşüncelerden, alışkanlıklardan ve bize hizmet etmeyen her şeyden sıyrılıp yeni bir benliğe adım atma vaktinin geldiğini hatırlatır.
Sonuç olarak, Ağustos ayı, bizlere sabitlikten kurtulmayı, olgunlaşan meyveleri toplamayı ve hayatımızda çürümeye yüz tutmuş alanları fark edip önlem almayı öğretir. Değişimi kucaklayarak yenilenme fırsatı sunar.
Sevgiyle kalın…
