Devlet Bahçeli'den CHP'nin “Ekrem İmamoğlu davası TRT'den yayınlansın” talebine yeşil ışık: 'Türk milleti gerçekleri görsün, hükmünü versin'

Devlet Bahçeli'den CHP'nin “Ekrem İmamoğlu davası TRT'den yayınlansın” talebine yeşil ışık: 'Türk milleti gerçekleri görsün, hükmünü versin'
A- A+

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davasının TRT'den canlı yayınlanması talebine yeşil ışık yaktı. Bahçeli, "Madem milletimizin her şeyi birebir takibinden yanadır, o halde biz de bu beklentinin makul ve meşru değerlendirilerek ak koyunun kara koyunun maşeri vicdan huzurunda tefrik ve teşhir edilmesini ümit ve temenni ediyoruz. Türk milleti gerçekleri görsün, gerçekleri bilsin, hükmünü de ona göre versin" dedi.

MHP lideri, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Bana bu milleti sokağa davet ettirme" dediği konuşmasının ardından hakkında başlatılan soruşturmanın da "isabetli" olduğunu söyledi; "Hayırdır Özgür Bey darbe mi düşünüyorsun? Bu kafa yapısı sakattır! Böyle demokrasi anlayışı olamaz!" ifadelerini kullandı. CHP'li belediyelere ve başkanlarına yönelik soruşturmalar için "Ateş olmayan yerden duman tütmez" diyen MHP lideri, iddianamenin bir an önce hazırlanmasını istedi. "CHP ağaca su vermişse kaygı ve korku duymasına gerek yoktur, ancak dikene su vermişse bunun bedelini sonuna kadar ödemelidir" diyen Bahçeli, CHP'nin soruşturmalar kapsamındaki delillerin gizli tanık ve iftiracılara dayandığı iddiasına da tepki gösterdi. Bunun "Türk yargısını yıprattığını, haksızlık ve maksatlı bir saptırma" olduğunu söyleyen Bahçeli, "Soruşturmalarda görev alan cumhuriyet savcılarına güvenimiz tamdır" vurgusu yaptı.

"CHP’nin ve yanında yöresinde kuyruğa girmiş sipariş ve sipahi zihniyetli partilerin kimi yönetici ve milletvekilleri" diyerek iktidarı eleştiren açıklamalara tepki gösteren Bahçeli'nin sözleri, yakın zamanda DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'ın CHP lideri Özgür Özel ile bir araya gelmesini hatırlattı. MHP lideri, muhalif kanallara verilen karartma cezalarına da destek çıktığı konuşmasında, "Bilhassa karartılması doğru bir tasarruf olan malum televizyonlarda, Meclis kürsülerinde, sağda solda sabah akşam fütursuzca ve küstahça konuşanların güvenceleri nedir? Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele ediliyorken bu keneler neden ihmal ediliyor? Müfteri ve müptezelliklerine niye göz yumuluyor?" ifadelerini kullandı.

CHP liderinin Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek "Bana bu milleti sokağa davet ettirme” dediği sözlerine de yanıt verdi; "Öfke kontrolünü kaybettiğini, stresle başa çıkamadığını, ölçüyü kaçırdığını görüyorum. Sokağa çıkabilirsin, sokakta gezebilirsin, sokakta hayal kurabilirsin. Germeye, gerginlik üretmeye mahal yoktur. Elini tutan yok, önüne geçen yok, önüne çıkacak yok, haydi buyur, sokak sokak gez de görelim boyunun ölçüsünü. Ama bu sokak merakı seni suça sevk ederse karşında Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletini bulursun, bunu da ufalanmış aklından sakın ola çıkarma" diye konuştu.

Son olarak MHP liderinin grup toplantısı sonunda yazılı konuşma metninde yer almayan "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin sözleri dikkati çekti. "Terörsüz Türkiye artık bir devlet politikası haline gelmiştir" diyen Bahçeli, "Devletin başı Terörsüz Türkiye'yi gerçekleştirmekle mükelleftir. O sebepten dolayı Sayın cumhurbaşkanımızın her daim yanında ve arkasında olacağız. Onu yalnız bırakmayacağız" açıklaması yaptı.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Hepimizi üzüntüye boğan şehitlerimize rahmetler niyaz ediyor, acılı ailelerine TSK ya ve aziz milletimize baş sağlığı diliyorum. Halen tedavi gören kahramanlarımızın da acil şifalar dilerek gözlerinden öpüyorum. Terörsüz Türkiye hedefi ile ilgili önemli gelişmeler yaşanıyorken maruz kaldığımız bu müessif olayın bazı çevrelerce çarpıtılmasını sinsi bir fırsatçılık olarak değerlendiriyorum. Türkiye’miz tarihi bir sürecin tam ortasında barış menziline doğru hızla yol alırken iç ve dış kaynaklı provokasyon ve dedikodu iklimini sıcak tutmak isteyenlerin varlığını elbette göz ardı etmiyoruz. Terörsüz Türkiye adımları sağlam atıldıkça saklandıkları deliklerden ortaya çıkan fitnebazların bayatlamış tuzaklarını işlevsiz hale getirmek için teyakkuz halindeyiz. Orman yangınları milletimizi derinden yaralamaktadır. Özellikle İzmir’de çıkan yangınların elektrik hatlarından kaynaklandığı vali tarafından açıklanmıştır. Bu yangınları bahan ederek terörsüz Türkiye gayesine cephe açan, ülkemizin barış havasını bozmaya çalışan kötü niyetliler oldukça faal hale gelmişlerdir. Orman yangınlarını istismar edip ortamı germeye ve hayali senaryolar üretmeye kalkışmak utanmazlıktır.

TEDAŞ'a da işaret etti, İzmir'deki orman yangınları için çağrı yaptı
Yangınların elektrik hatlarından çıktığı anlaşıldığına göre TEDAŞ’ın özel şirketleri muntazam şekilde denetleyip denetlemediği; bu şirketlerin taraf oldukları sözleşmelere riayet edip etmediği; elektrik hatlarının planlanan takvim ve süreler içinde bakımının yapılıp yapılmadığı açıklığa kavuşturulmalı, ihmal ve kayıtsızlık gösterenlere lazım gelen yaptırımların uygulanması derhal sağlanmalıdır . Aynı anda birbirinden çok uzak mesafelerde pek çok yangının çıkması ayrıca ele alınmalıdır. Devletimiz bütün imkân ve iradesiyle mücadele halindedir.

1990 İSKİ skandalını hatırlattı
Uzun süredir dile getirdiğimiz “Temiz siyaset, temiz toplum, temiz yönetim” gayesi artık ertelenemez mecburiyet ve mükellefiyettir. Siyaset alanının aklanmaya ve arınmaya çok ciddi ihtiyacı vardır. Gördüğümüz kadarıyla mahalli yönetimlerde tuz kokmuştur. Emanet ziyan edilmiş, milletin irade ve güveni hiçe sayılmıştır. CHP’nin yönetimi altında bulunan belediyelerin yolsuzluk ve rüşvet batağına saplanması, demokrasi nimetinin ve millet emanetinin göz göre göre çeteleşmiş bir zihniyet eliyle çiğnenmesi bu partiyi neredeyse organize suç şebekesine çevirmiştir. Hepimizi hayrete düşüren, herkese ‘bu da mı olmuş’ dedirten gayri ahlaki ve gayri hukuki ilişkiler teker teker deşifre edilmektedir. CHP’nin Adana ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlarıyla Adıyaman Belediye Başkanı yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonucunda yakayı ele vermişler, kirli çamaşırları da ortalığa dökülmüştür. 1990’lı yıllarda patlayan İSKİ skandalının katbekat büyüğü mevcut CHP yönetimini sarıp sarmalamıştır. CHP, bir hasta ağaç gibi ilkbaharın ve yazın bereketine rağmen ne filiz sürebilmekte ne de yaprak açabilmektedir. Bu partinin çarkı derin bir boşluğun içinde kuru bir gürültüyle dönmekten başka bir şeye de yaramamaktadır. Emanete sahip çıkmayanlar erdemden bahsetmemelidir. Çalan, çırpan, milletin kesesini, devletin kasasını boşaltan müflis ve müfsit zihniyetlerin adalet ve hukuk sözleri neyse suya yazılan yazı odur. Bunların siyaseti coşkun bir sele takılmış kupkuru tahta parçası gibidir. İçi alaca, dışı karaca olanların ikbal hırsı gözlerini kör etmiştir.

"Ateş olmayan yerden duman tütmez"
"İçi alaca dışı karaca olanların ikbal hırsı gözlerini kör etmiştir. Ateş olmayan yerden duman tütmeyeceğine göre, CHP’li belediye başkanlarının ve diğer faillerin üzerine atılı suçlamalar karşısında hesap vermesi kuşkusuz gerçek hukuk güvenliğinin ve hukuk üstünlüğünün sonucudur. Şunu da devamlı söylüyoruz, suçluluğu mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı anayasa hükmüdür. Masumiyet karinesi esastır. Adalet bir hakkında haklıya iadesidir. CHP ağaca su vermişse kaygı ve korku duymasına gerek yoktur, ancak dikene su vermişse bunun bedelini sonuna kadar ödemelidir.

"İddianameler süratla hazırlanmalıdır"
"Açıklanan delillerin çoğunun gizli tanık ve iftiracılara dayandığı ileri sürülerek Türk yargısını yıpratmak haksızlık ve maksatlı bir saptırmadır. CHP’li belediyeli belediye başkanlarında dönen kanun dışı dolapları ifşa eden ihbarcılar ve itirafçılar gene CHP maskesi takamlardır. Bize göre iddianameler süratla hazırlanmalıdır kovuşturma safhaları eksiksiz idame ettirilecek olabilecek en kısa sürede tamamlanmalıdır. Soruşturmalarda görev alan cumhuriyet savcılarına güvenimiz tamdır.

Bahçeli tarih verdi: hızlanan yargı süreçlerinin hitamında bu ağır yükü çekip çıkaralım
Ne var ki tavsayan, tekleyen ve tavı kaçan yargı süreçlerinin siyasi kutuplaşmayı beslemesi, sosyal ve ekonomik sorunları doğurması muhtemel bir akıbettir. Bu nedenle yargısal süreçlerin uzaması sakıncalıdır ve buna gerek yoktur. Adli tatil yakında başlayacaktır. Eylül ayının ilk haftasıyla beraber hızlanan yargı süreçlerinin hitamında bu ağır yükü ülkemizin gündeminden çekip çıkaralım, kim suçlu kim masum görüp öğrenelim.

CHP'nin "duruşmalar TRT'den yayımlansın" talebine yeşil ışık
Hatırlarsanız CHP Genel Başkanı, duruşmaların televizyon ekranlarından canlı yayınlanmasını talep etmişti. Madem bu talebinde ısrarlıdır, madem milletimizin her şeyi birebir takibinden yanadır, o halde biz de bu beklentinin makul ve meşru değerlendirilerek ak koyunun kara koyunun maşeri vicdan huzurunda tefrik ve teşhir edilmesini ümit ve temenni ediyoruz. Türk milleti gerçekleri görsün, gerçekleri bilsin, hükmünü de ona göre versin diyoruz.

Özgür Özel'in "sokak" sözlerine yanıt: Elini tutan yok, haydi buyur, sokak sokak gez de görelim boyunun ölçüsünü
Şu sözler ne yazık ki CHP’nin başındaki zata aittir: “Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim. Bana bu milleti sokağa davet ettirme. Ondan sonra Mısır’daki Meydanı izlediğiniz gibi izlersiniz.” İsmin Özgür, Türkiye de özgür bir ülkedir. Öfke kontrolünü kaybettiğini, stresle başa çıkamadığını, ölçüyü kaçırdığını görüyorum. Sokağa çıkabilirsin, sokakta gezebilirsin, sokakta hayal kurabilirsin. Germeye, gerginlik üretmeye mahal yoktur. Elini tutan yok, önüne geçen yok, önüne çıkacak yok, haydi buyur, sokak sokak gez de görelim boyunun ölçüsünü. Ama bu sokak merakı seni suça sevk ederse karşında Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletini bulursun, bunu da ufalanmış aklından sakın ola çıkarma.

"Tutuklanan isimlerle ilgili esir tanımını kullanması aymazlık ve ayıplı bir üsluptur"
Merhum Necip Fazıl Kısakürek bakın “Kaldırımlar” isimli şiirinde ne demişti: Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Özgür Bey de belki bir hayal görür, eğer bu şiiri biliyor ve daha önce duymuşsa mırıldanarak gezer dolaşır. Mısır örneğini vermesi bir başka talihsizlik, densizlik ve gaflettir. Hakkında başlatılan soruşturma da isabetlidir. Hayırdır Özgür Bey, darbe mi düşünüyorsun? Sandık ve demokrasiyle yapamadığını silahların gölgesinde mi planlıyorsun? Bu dil bozuk ve buhranlı bir dildir. Bu kafa yapısı sakattır, sancılıdır, tutsaktır, anti demokratiktir. Böyle demokrasi anlayışı, böyle özgürlük ve milli irade bağlılığı olmaz, olamaz. Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarında tutuklanan isimlerle ilgili esir tanımını kullanması aymazlık ve ayıplı bir üsluptur.

Muhalif kanallara verilen "karartma" cezalarına destek verdi
Bir hususun altını çizmek gerekmektedir: DEM Parti’nin Türkiye partisi olmak için gösterdiği çaba memnuniyet vericidir. Gelin görün ki bu kez de CHP’nin Türkiye partisi rayından ve rotasından çıkması, meçhule doğru kontrolsüzce savrulması çok düşündürücüdür. CHP’nin ve yanında yöresinde kuyruğa girmiş sipariş ve sipahi zihniyetli partilerin kimi yönetici ve milletvekillerinin iktidara, insan onuruna, devlete ve milli değerlere periyodik olarak saldırmaları, azgın iftiraları peş peşe sıralamaları ifade ve düşünce özgürlüğüyle nasıl tevil edilecektir? Bilhassa karartılması doğru bir tasarruf olan malum televizyonlarda, Meclis kürsülerinde, sağda solda sabah akşam fütursuzca ve küstahça konuşanların güvenceleri nedir? Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele ediliyorken bu keneler neden ihmal ediliyor? Müfteri ve müptezelliklerine niye göz yumuluyor? Siyasete çömez girip ahlaksızlığın ve akıl tutulmasının ileri çözeltisi olanlara ne diyeceğiz? İntikam duygularını, kulaklarına üflenen dedikoduları, işbirlikçiliğe uzanan davranış ve mazileriyle her gün fitne yayan potansiyel Türkiye muhaliflerine katlanmak zorunda mıyız?

Bilinmelidir ki vaziyet, bir an önce faaliyete geçmeyi dayatıyor. Bu meymenetsizler siyaset mücadelesi değil düşmanlık yapıyorlar. Üstelik milletimiz bunlardan yaka silkiyor. Gündelik polemiklerin, aslı astarı olmayan iddiaların, sürekli şaibe ve şüphe içeren beyanatların, azgınlaşan parti ihtiraslarının ülkemizde ne var ney yok yutmasına tahammül edemeyiz.

"PKK’nın silah bırakması ve silahların MİT’in gözetiminde teslimi sadece bir zaman meselesidir"
Geçmişten tevarüs edilen külfetli ve kamburlaşmış sorunların başında terör gelmektedir. PKK’nın silah bırakması ve silahların Irak’ın kuzeyinde MİT’in gözetiminde teslimi artık sadece bir zaman meselesidir. Türkiye dünün derslerinden huzurlu ve güvenli bir gelecek etabına doğru geçiş aşamasındadır. Terörsüz Türkiye’den rahatsız olanların bize muavin deyip bühtan içinde olması edepsizlikle bile tanımlanmayacak çamurluk ve çirkinliktir. Bizi tanımayanların, bir zamanlar içimize hasbelkader sızıp kapalı devre faaliyet içinde olanların bugün bize ne Türklük, ne ülkücülük, ne de Türk milliyetçiliği hakkında ahkam kesemeyeceğini, buna siyaset ve fikir mazilerinin yetmeyeceğini kararlıkla ifade etmek isterim. Herkes baksın işine, çevirsin dümenlerini, oynasınlar kağıttan kaplan rollerini. Bizim sevdamız Türkiye’dir, mensubiyet şerefimiz Türk milletidir, terörsüz Türkiye hedefimiz de yeni yüzyılda yükselişimizin, barış ve kardeşliğimizin momenti olacaktır.

"Devletin başı Terörsüz Türkiye'yi gerçekleştirmekle mükelleftir"
Terörsüz Türkiye artık bir devlet politikası haline gelmiştir. Devletin başı Terörsüz Türkiye'yi gerçekleştirmekle mükelleftir. O sebepten dolayı Sayın cumhurbaşkanımızın her daim yanında ve arkasında olacağız. Onu yalnız bırakmayacağız." 

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •