CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Balıkesir Karesi'de fabrikada yaşanan patlama sonucu 12 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin olarak; "Böyle olaylar oluyor, taziye mesajları yayınlıyoruz ve komisyonlar kuruyoruz. Sonra dönüp dolaşıp yine aynı yere geliyoruz. Bu iktidara bir şey yaptırmak mümkün değil. 'Önce iş güvenliği' sadece bir tabela. Bu ülkede önce patronun kazandığı para..." dedi. Özel, gazeteci Özlem Gürses ve T24'e başlatılan soruşturmaya tepki göstererek; "Tam düşman hukuku" ifadelerini kullandı. İktidarın 2024 yılında asgari ücrete üç kez zam sözü verdiğini hatırlatan Özel, "30, altında yokuz!" diyerek 30 bin TL talebini yineledi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın CHP'ye yönelttiği "Esad" eleştirilerine yanıt veren Özel, "Halep'e, Şam'a gidip de plaka dağıtan trollerin aklı ile devlet yönetilmez. Kimsenin bir karış toprağında gözümüz yoktur" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Balıkesir Karesi'de yaşanan ve 12 kişinin hayatını kaybettiği patlamaya tepki göstererek konuşmasına başlayan Özel, şunları söyledi:
"Bu çağda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde böylesine hiç yoktan ölümler olmuyor. Kimsenin evladı sabah işe yolladığı annesinin birazdan 11 arkadaşıyla havaya uçağacağını tahmin etmiyor. Maalesef Türkiye'de böyle acılar yaşanıyor ve yaşanmaya devam edecek. 2 aydır yönetiyor olsanız kimse sizi sorumlu tutmaz. Böyle olaylar oluyor, taziye mesajları yayınlıyoruz ve komisyonlar kuruyoruz. Sonra dönüp dolaşıp yine aynı yere geliyoruz. Bu iktidara bir şey yaptırmak mümkün değil. 'Önce iş güvenliği' sadece bir tabela. Bu ülkede önce patronun kazandığı para..."
Dün Muğla'da hastaneye çarparak düşen helikopterle ilgili olarak da konuşan Özel, "Ne için kalktığı belli değil, takipçisi olacağız" dedi.
Emine Erdoğan'a "Burak Oğraş" çağrısı…
14 yıl önce staj yaptığı otelde ölü bulunan Burak Oğraş'ın babası Murat Oğraş da CHP grup toplantısına katıldı. Konuya ilişkin olarak konuşan Özel, "O dönem babası iki kişinin taziyeye gelip para teklif ettiğini söylüyor. Ve baba reddediyor. 'Benim oğlumun cesedi satılık değil' diyor. Otelin sahibi Fettah Tamince. Bu babayı 3 yıl önce sembol inşaata çağırıyor Fettah Tamince ve diyor ki 'Uğraşma, her iş mahkemede çözülmez.' Yine para teklif ediyorlar. baba 'Benim acım, yasım satılık değil. Ben adalete susadım' diyor. o Fettah Tamince şu an Erdoğan'ın uçağında. Avukat arkadaşımız davayı yakından takip edecek dedik. Nihayet bu yaşananlardan sonra şimdilik iki tane soruşturmaya yer yok denen iki kişi için yakalama kararı çıktı. Para teklif eden. o günlerde FETÖ'nün sermayederi olduğu bilinen Fettah Tamince er ya da geç çıkıp yaptıklarının hesabını verecek. 16 yaşında bir çocuğu öldüreceksiniz sonra da bu işin üstünü örteceksiniz. Asayiş Müdürü FETÖ'den içeride. Savcı oradan oraya düşmesi mümkün değil. İntihar etti deyip FETÖ'cü imzalarla kapatmışlar. Emine Hanım, erdoğan'a eve gelince sorun. bu adamın otelinde ölmüş, bu işi böyle kapatmışlar. Bir anne olarak Burak'ın annesinin yerine kendinizi koyarak Sayın Erdoğan ve Adalet Bakanı'ndan bir sorun, öğrenin. Murat Bey burada çağırsınlar yarım saat içinde gelsin. Burak'ın kardeşleri biziz" dedi.
"Senin başının üstünde oturanlar bizim aşımızın üstünde oturamaz"
Geçen hafta Fas'da yaptığı temaslara değinen Özel, burada Suriye'deki durumu ve Türkiye'deki sığınmacıların durumunu dile getirdiklerini belirterek erdoğan'a seslendi. Özel, "Suriye'nin istikrara kavuşması ve oranın yaşanabilir hale getirilmesi ve sığınmacıların döneceği bir planın takvimlendirilmesi gerekiyor. Gitmek isteyen gider, kalmak isteyen kalır yaklaşımını reddediyorum. O kalanlar senin başın üstünde değil, Türkiye'deki insanların aşının, işinin üstünde oturuyor. bunu dini yaklaşıma alet ederek muacir ilişkisini hatırlatarak başka bir planı vatandaşa dini duygularını sömürerek kabul ettirmeye çalışıyor. Geçici sığınma statüsüyle ilgili gereklilik ortadan kalkmıştır. Senin başının üstünde oturanlar bizim aşımızın üstünde oturamaz. Nokta!" ifadelerini kullandı.
"Savcıya yaz iddianameyi deyince savcı, 'Gel bu delillerle sen yaz iddianameyi' demiş"
Geçen hafta Silivri Cezaevi'ne giderek tutuklanan ve yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'i, gezi tutsaklarını ziyaret ettiklerini ifade eden Özel, şöyle devam etti:
"Önce hukuksuz gözaltı, sonra yalancı gizli tanık... İkisi de fos çıkınca biliyorsunuz ki orada 'kahraman' bir savcı var. Bizim seyyar giyotin ona baskı yapıyormuş. Savcıya yaz iddianameyi deyince savcı, 'Gel bu delillerle sen yaz iddianameyi' demiş. 1 Ocak 2024 yılından bugüne kadarki tüm telefon kayıtlarını istemişler. Geçmişte suçu olan bazılarını bulup Ahmet Özer bunlarla ilişki halinde deyip üzerine gidiyorlar. İddianameyi yazmayan arkadaş doğru yapıyor. Seyyar giyotin gelsin kendisi yazsın iddianameyi. Soma'dan iki sanık kaldı. Öldürenleri saldılar. Ölenlerin hakkını savunan Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı'yı tutuyorlar."
Asgari ücret…
İktidarın 2024 yılı için asgari ücrete üç kez zam sözü verdiğini ancak 17 bin 2 TL' de sabit tutulduğunu hatırlatan Özel, konuşmasına şu şekilde devam etti:
"2024 yılında bir kere zam yapılmadı. Asgari ücretlinin kirası, kırtasiye, giyim ve gıda giderlerinde yüzde 78 artış var. 17 bin 2 lirayı geçen seneki noktada verecekseniz bile yüzde 78 zam yapmanız lazım. bunlar 21-22 bin lirayı konuşacak kadar şuurlarını kaybetmişler. CHP olarak hem tespitimiz hem çalışmamız hem de toplumda yarattığımız umut doğru yerdedir. Biz '30 altında yokuz' demeye devam edeceğiz."
Ücretli öğretmenlerin Kasım maaşının ödenmemesini değerlendiren Özel, "Kasım maaşını ödememişler. Neden? Ödenek bitti. CHP gelirse maaş ödenmez diyordu ya bunu da iktidarınızda yaptınız. Bu yapılan küstahlık, iş bilmezlik... Bu ülkenin herhangi bir ödeneğinde para varsa ilgili yere aktarmakta bir imza yeter. Yılbaşı kutlamasına karışacak kadar vasatlaşan Milli Eğitim Bakanı maaşını çekmiş. Öğretmenlere maaşını ödeyemiyorken maaşını almaya utanmayan bir bakan var. Nerede para varsa çekilsin bu arkadaşların yok zamandaki çilesine son verilsin" dedi.
"Sana kötü haber ben dünyadaki bütün tek adamlara karşıyım"
CHP'nin Suriye ve Esad'a bakış açısına dair iktidardan gelen eleştirilere yanıt veren Özel, Erdoğan'ın da sözlerini hatırlatarak şunları söyledi:
"CHP Esad'ın yasını tutuyormuş. Sayın Erdoğan, Esad bir tek adamdı. Ben tek adamlara karşıyım. Esad gitti, yerine demokrasi gelirse bırak üzülmeyi yerine bayram olarak kutlamaya razıyım. Ama sana kötü haber ben dünyadaki bütün tek adamlara karşıyım. Dün çıkmış Suriye'deki gelişmeleri doğru okuduk diyor. Bu gelişmeler olurken ne konuştuğunu ben size okuyayım. Halep HTŞ kontrolüne geçmiş, o gün bildiri yayınlamışlar. 'Esad'ın kendi halkı ve meşru muhalefetle uzlaşması gerektiği' ifade ediliyor. Erdoğan'ın imzasıyla terörist ilan edilen HTŞ, 6 Aralık sabahı Hama'ya girip şam'a yürüyüşe geçiyor. erdoğan, 'Terör örgütleriyle birlikte bu direniş devam ederken Esad'a gel Suriye'nin geleceğini birlikte belirleyelim demiştik. Ne yazık ki Esad'dan dönüş salamadık. Humus muhaliflerin elinde Şam'a yürüyüş söz konusu. Bu yürüyüşler arzu ettiğimiz şekilde değil. Bölge sıkıntıda.' Şam'ın düşmesine saatler kala bunları diyor. Esad ile Erdoğan el ele tatil yaparken de diktatördü. Güçlü anayasa, demokrasi, toprak bütünlüğü ve serbest seçimleri savunuyoruz. Toprak bütünlüğü, demokrasi, herkesin temsil edildiği yönetim dersen sendeyiz. Burada Türkiye'nin de menfaatleri var. 14 yıl önce senin peşine takılsaydık bugün Türkiye'nin verdiği 283 şehitten ben de mesul olurdum. Senin gidip Kremlin'de 2 dakika beklemenden ve onun televizyonlarda gösterilerek Türkiye ile alay edilmesinden ben de sorumlu olurdum. Bundan hiçbir CHP'li mesul değildir. Bu kürsünün bunları uyara uyara dilinde tüy bitmiştir.
"200 milyar doları kaybetmeseydin 19 tane İstanbul Havalimanı yapardın"
En kötü hesapla 200 milyar dolar kayıp. Bu paranın 200 milyar dolar kaybın Erdoğan'ın 14 yıl önce verdiği bir karardan kaynaklanmadığını savunacak kimse yok. Erdoğan ne ile övünür? Köprü, otoyolları... O parayı kaybetmeseydin 153 tane Osmangazi Köprüsü, 19 tane İstanbul Havalimanı yapabilirdin. Yeni göç dalgalarının olmaması ve en hızlı şekilde geri dönüşün sağlanması için erdoğan'a sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Halep'e, Şam'a gidip de plaka dağıtan trollerin aklı ile devlet yönetilmez. Kimsenin bir karış toprağında gözümüz yoktur."