MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu'nda açıklamalarda bulunuyor.
ÖCALAN MESAJI SONRASI İLK AÇIKLAMA…
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Merhum Ziya Gökalp'i doğru tanımak özellikle Türk milliyetçilerin temel önceliği olmalıdır. Bana göre merhum Gökalp layıkınca anlaşılmış değildir. Çağının bütün modern ve pozitif bilgilerini kuyumcu titizliğiyle inceleyen bilim insanıdır. Bu çalışmaları ve hayranlık uyandıran çalışkanlığı, onu bir adım öne taşımış ve gıpta ile takip edilen Türk filozofu yapmıştır.
Türkler her felaket zamanında içlerinden çıkacak bir kahraman tarafından temsil edecekler, Ergenekon Destanı'ndaki bozkurt gibi onları selamete ulaştıracaktır. İşte o bozkurt Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Milli Mücadele de ikinci Ergenekon sürecidir.
(Ziya Gökalp) Özünün has bahçesinde filizlenen her sözü, her eseri, her teklifi düşünce hayatımızda irfan, irade ve itibar anıtı gibi yükselmiştir.
"Türkler ile Kürtler 1000 yıllık ortak tarih ve coğrafya sonucunda maddi ve manevi bakımlarda birleşmişlerdir. Bugün ortak tehlikeler karşısında duruyorlar. Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi iki taraf için dini ve siyasi farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.
Ziya Gökalp, Mondros Mütarekesi karşısında 'İşlenmiş suçum yoktur. Bir yere gitmeyeceğim' diyen cesur, gözü pek, geri adımı olmayan bir vatanseverdir. Büyükada'da toplanan bir avuç aydın arasında bulunan Ziya Gökalp, 'Çare Türk'ün kendisine gelmesinden ibarettir.' demiştir.
Türkler her felaket zamanında içlerinden çıkacak bir kahraman tarafından temsil edecekler, Ergenekon Destanı'ndaki bozkurt gibi onları selamete ulaştıracaktır. İşte o bozkurt Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Milli Mücadele de ikinci Ergenekon sürecidir.
Hapishane köşeleri, sürgün yılları, haksız eleştiriler, maksatlı saldırılar, iftira boyutundaki sataşmalar merhum Gökalp'i devlet ve millet sevdasından vazgeçirememiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilhamının arka planındaki kahramanıdır.
Türk milletinin vicdanını, dayanışmasını, tarihsel ilkelerini, dilini, töresini sosyolojik disiplinle analiz etmiştir. Tarihten ders ve ibret almasını bilmiştir. Köksüz düşüncülere, kifayetsiz iddialara, yabancı hayranlığına karşı duran asaletin timsali olmuştur."