Medusa: "Antik çağdan günümüze kadına yönelik şiddetin simgesi...'

Medusa:
A- A+

Uzman Psikolog Esra Tanrıverdi yazdı…

Kadına yönelik şiddet, tarihin en karanlık sayfalarından biridir ve bu şiddetin kökleri Antik Çağ’a kadar uzanır. Medusa miti, yalnızca bir efsane değildir; o, tarihten günümüze kadar süregelen bir sorunun, kadına yönelik şiddetin sembolü haline gelmiştir. Bu yazıda, Medusa’nın hikâyesinin tarihsel boyutunu ve günümüzdeki yankılarını inceleyerek, kadına yönelik adaletsizliklerin derinliğini ve sürekliliğini gözler önüne sermeyi amaçlıyorum.

Medusa, mitolojide yılan saçlı, bakanı taşa çeviren bir canavar olarak bilinir. Ancak bu, hikâyenin yalnızca yüzeysel bir anlatımıdır. Asıl trajedi, Medusa’nın başına gelen korkunç olaylarda gizlidir. Güzelliğiyle tanınan genç bir kız olan Medusa, Poseidon tarafından Athena’nın tapınağında cinsel saldırıya uğrar. Ancak saldırgan cezalandırılmaz; aksine Medusa, Athena tarafından bir canavara dönüştürülür. Bu hikâye, kadına yönelik ilk şiddet ve ilk adaletsizlik örneklerinden biri olarak günümüzde de yankı bulur.

Medusa’nın hikayesi, cinsel şiddete uğrayan kadınların nasıl suçlandığını ve toplumdan dışlandığını gözler önüne serer. Tıpkı mitolojide olduğu gibi, günümüzde de kadınlar mağdurken suçlu ilan ediliyor, şiddete uğradıkları için adeta cezalandırılıyorlar. Medusa’nın başına gelenler, bugün cinsel saldırıya uğrayan, dışlanan ve sonunda trajik bir sona sürüklenen kadınların yaşadığı gerçeklerin bir yansımasıdır.

Medusa miti aynı zamanda, kadınlar arasındaki rekabetin de sembolüdür. Athena, Poseidon’un eylemlerini cezalandırmak yerine Medusa’yı hedef alır. Bu durum, erkeğin kadına uyguladığı şiddetin üzerinin örtülmesi ve kadının kadına şiddet uygulamasının tarihsel kökenlerini ortaya koyar.

Medusa’nın trajik sonu, Perseus’un onu öldürmesiyle gelir. Bir kez daha erkek egemen bir dünyada, kadının uğradığı haksızlıkların üzerine örtülür. Medusa, yaşamı boyunca hem fiziksel hem de psikolojik şiddete maruz kalan, dışlanan ve sonunda öldürülen milyonlarca kadının sembolüdür.

Kadınlar bugün de aynı Medusa gibi güzellikleri, başarıları ya da sadece varlıkları nedeniyle şiddete maruz kalıyor. Türkiye’de Özgecan Aslan, İkbal Uzuner, Ayşenur Halil gibi isimler, tıpkı Medusa gibi, uğradıkları şiddetin ve cinayetlerin ardından anılıyorlar. Ne yazık ki, “kadın olmak zor ama kadın ölmek kolay” ifadesi, günümüz Türkiye’sinde kadınların yaşadığı gerçekliği acı bir şekilde özetliyor.

Sonuç olarak, Medusa’nın hikâyesi sadece bir mit değil; kadına yönelik şiddetin tarihsel bir simgesidir. Bu mit, antik çağlardan günümüze kadar süregelen bir adaletsizlikler zincirini temsil ederken, günümüz kadınlarının da sesi olmaya devam ediyor. Kadın cinayetlerinin sıradanlaştığı bir dünyada, Medusa’nın öyküsü, tarihin en eski şiddet hikayelerinden biri olarak karşımızda duruyor.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •