Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, yeni anayasa çalışmaları ile ilgili olarak, '1982 anayasası parlamenter sisteme göre hazırlanmış bir anayasa, biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtik buna uygun yeni bir anayasa yapmalıyız' dedi. Yönter 4. madde tartışmalarına ise kesin bir dille cevap vererek, 'Anayasanın 4. maddesi ile ilgili 'değişsin' diyenler bizim muhatabımız değil, ciddiye de almıyoruz. Değiştirecek babayiğit varsa buyursun çıksın.' dedi.
Yönter'in açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Kalabalığa karşı tek başına da olsa dik durmak çok önemlidir. Allah liderimizi ve cumhurbaşkanımızı muhafaza etsin. Liderimiz dimdik ayakta, sapasağlam. Türk milletinin önünde korkusuzca yürümeye devam edecek. Çırpınışlar beyhude, bu kervan durmayacak.
İçişleri Bakanlığı, Emniyet genel müdürlüğü kapsamlı araştırma yaptı. Nereden ve nasıl bu iftiraların yayıldığı belirlendi. Hukuken peşini bırakamayacağız. İftira atanlarla hesaplaşacağız, helalleşmeyeceğiz. MHP’ye kim hasımsa Türkiye’ye hasım. Yalanla sonuç alamayacaklar, yasal süreç başladı. Türkiye'yi teslim alamayacaklar, mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz.
ORTA DOĞU'DAKİ TANSİYON
Eğer pırsaksak, sinersek, geri adım atarsak varlığımıza birliğimize kast ederler. Tereddüt edenin önünü keserler, tereddüt edenin canına kast ederler.
Niye Cumhur İttifakı? Dün Beyrut'ta bir apartmanın eksi ikinci katına İsrail F35 uçakları füze ile saldırdı. İddiaya göre 15 Hizbullah yöneticisi öldürüldü. Geçtiğimiz hafta Salı günü Lübnan'a siber saldırı yapıldı. Çağrı cihazları ve telsizler patlatıldı, etrafımıza bakar mısınız? Rusya-Ukrayna karma karışık. Yunanistan bakanı Meis odasına gelmiş bize parmak sallıyor. Savunma Bakanımız dedi ya 'dedeleri gibi denizin gibine özlem çekiyor'.
Kimin eli kimin cebinde belli değil. 1,3 milyarlık Afrika kaynıyor, Kafkasya sıkıntılı. Bir tek istikrarlı olarak Türkiye sıyrılmış durumda bu durum birilerini kudurtuyor. Genel Başkanımız bunu basın toplantısında izah etti. Herkes toplanmış Türk milletine meydan okuyor, kafa tutuyor. Türk milletini temsil eden o onurlu şahsiyetli ahlaklı kahramanca mücadele edenler kim? Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan yani Cumhur İttifakı.
‘ÖZGÜR BEY NORMALLEŞMEDEN NE ANLADIĞINI BİR TÜRLÜ ANLATAMADI’
Özgür Bey normalleşmeden ne anladığını bir türlü anlatamadı. Onun normali PKK ve DEM’in eteğinin altında saklanmak. Türkiye’de her şey normal. Siyasal istikrar var mı? Var. Sorunlarımız yok mu? Var. Bir iktidar sorunumuz hamdolsun yok.
EKONOMİK GELİŞMELER
Enflasyon düşüyor, Türkiye kazançlı. Enflasyon düşerken bile mal ve hizmetlerin fiyatları artabiliyor, hayat pahalılığı başka bir şey enflasyon başka bir şey. Türkiye bunun üstesinden geliyor ve gelecek. Sosyal, ekonomik hukuksal süreçler işliyor. Türkiye'de anormal bir şey yok.
YENİ ANAYASA SÜRECİ
Bazı kararların toplum vicdanında karşılığı olmadığını hepimiz biliyoruz ama Türkiye bir hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü hakim. Biz bunların hepsinin düzeleceğine inanıyoruz. Yargıda kapsamlı bir reform önümüzdeki yasama yılında yapılacaktır.
MHP Genel Başkanımızın başından beri hassasiyetle takip ettiği bir süreç, Türkiye'nin yeni bir anayasa ile mutlaka kavuşmasını istiyoruz. Biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtik, 1982 anayasası parlamenter sisteme göre hazırlanmış bir anayasa, temelleri parlamenter sisteme dayanıyor. 1982 anayasası eşittir parlamenter sistem ama biz yeni bir sistemdeyiz.
Sayın genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız bu çağrıyı sık sık dile getiriyor. 100 maddelik bir anayasa hazırlattı genel başkanımız. Meseleye sahip çıkarak, meselenin öncüsü olarak. Anayasa devlet ve toplum organizasyonunun hukuksal bir yorumu. İngiltere'de bir yazılı anayasa yok ama günümüzde Birleşik Krallık dünya üzerindeki güçlerden bir tanesi.
Biz anayasamızı milli kimliğimizle zaten yazdık, yeni hükümet sistemine tam uygun olması açısından Cumhur İttifakı olarak 'buyurun gelin' diyoruz muhataplarımıza. Yeni anayasayı yeni yüzyılda milletimize kazandıralım istiyoruz. CHP ve Meclis'te grubu bulunan diğer partiler buyurun hadi gelin. Önce çıkarlarınız değilse buyurun haydi masa burada. Maalesef CHP'nin İYİ Parti'nin yaptığı bu son derece yanlış ve tutarsız.
Anayasa önümüzde engel olmasın, biz bu tartışmayı hak ediyor muyuz?
HÜDAPAR'IN AÇIKLAMASI
'Türk vatandaşlığı değil de Türkiye vatandaşlığı olsun'... Bir bitmediniz, bu ülkede yaşayanların hepsi tarihen ahlaken vicdanen Türk vatandaşıdır. Bu tartışmayı artık kapatın, bundan sonuç alamazsınız.
Bir defa anayasanın 4. maddesi ile ilgili 'değişsin' diyenler bizim muhatabımız değil, ciddiye de almıyoruz. Değiştirecek babayiğit varsa buyursun çıksın. Anayasanın 4. maddesi ilk 3 maddenin kilididir. Kilit açıldı mı içeriyi lağvedersiniz.
Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet... Siz şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuksal kimliğine kast ediyor iseniz sizinle mücadele ederiz. Hazımsızlık çekiyorsanız size karşı dururuz. İlk 4 madde varlığımız, birliğimiz, onurumuzdur. Şu istedi diye bu dayattı diye biz hayat ve varlık haklarımızdan vazgeçmeyiz, bunlar hikaye, masal. Olmayacak bir şeyi konuşmanın manası yok, bataklıkta patinaj yapmaktır bu. Böyle bir şeyin asla olamayacağını genel başkanımız ifade etti.
Bak sen 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diyen kendi partililerini bile alandan attırıyorsun, sen Mustafa Kemal Paşa'ya karşısın, askere karşısın. Bugünkü CHP'nin aziz Atatürk ile herhangi bir bağı kaldı mı? İlk 4 maddenin değişmesi ile ilgili geçmişte CHP genel başkanı 'Ne var bunda değişebilir' demedi mi?
CHP'de geçmiş dönemde vekil olan meşhur bir anayasa hukukçusu var, DEM ile anayasa hazırladık. PKK ile taslak hazırladılar. Neymiş Türk vatandaşlığı olmayacakmış, neymiş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, ya da herkesi içine alan etnikçi olmayan bir anayasa olacakmış. Anayasanın neresinde etnik kimlik var? Türk bu milletin can damarıdır. Türklük bir ırkçılığı işaret eden anlayışla tarif edilemez. Bu topraklarda yaşayan herkes bizim kardeşimiz, biz özbeöz kardeşiz, bu itibarla Türk ile Kürt arasında uçurum açmaya çalışan kim varsa haindir.
NARİN GÜRAN CİNAYETİ SORUŞTURMASI
Narin konusunu izahı mümkün değil, Sıla bebeğin izahı mümkün değil. Narin yavrumuzdan Sıla yavrumuzdan hareketle Türkiye'yi cinayetler ülkesi göstermek edepsizliktir. Zülfü Livaneli dedi ya 'Norveç'te doğsaydı ne olurdu' Zülfi Livaneli bizimle alay ediyor. Sen İsveç'i falan çok iyi bilirsin, sen Türkiye'ye oralardan bakıyorsun bizim durduğumuz yer aynı zamanda sırtımızın teneşire geleceği yer burası yani vatan. Türkiye cinayetler ülkesi falan değil.
Fransa'da bir kasabada bir adam karısını kasabaya hapla uyutarak peşkeş çekmiş, böyle bir barbarlık görmedim.
Bu Narin bebeğimizin hakkını aramak konusunu sulandırmaktır, içimiz yandı. Her gün TV ekranlarında izledik, bu TV'de konuşulacak bir konu değil. Devlet görevinin başında, polis jandarma görevinin başında. İtiraflar zaten medyada var, çok korkunç. Bundan daha korkuncu milletimizi kötülemek ve karalamak. Yüce dinimizi suçladılar, Türk-Kürt kardeşliği ile ilgili iftiralar attılar. Yazıktır, günahtır ya, Diyarbakır binlerce yıldır bu milletin yurdudur. Diyarbakır'ı suçladılar, Diyarbakır kardeşliğim sembolüdür, Kürt kökenli kardeşlerimiz bizim canımızdır. Biz mi Narin'e acıyalım o mu bize acısın? Biz m ona üzülelim o mu bize üzülsün?
Trafikte kavga, evde kavga, işte kavga, siyasette kavga... Olmaz, bu doğru değil. Bu bizi sağlıklı bir yere götürmez, bunun önüne geçmek zorundayız. İyi birer vatandaş ve erdem bir insan olmak için muazzam bir kaynağımız var.
Şiddete son verelim, birbirimize tahammül edelim, Allah için yaratılanı yaratandan ötürü sevelim.
SOSYAL MEDYA VE SANAL KUMAR
Sosyal medya Türkiye'de bir güvenlik sorunu haline dönüşmüş vaziyette, bugün Hürriyet Gazetesi'nde Sayın Ahmet Hakan çok güzel yazmış. Aileler dağılıyor, milyonlarca gencimizi kaybediyoruz. Sanal kumara karşı anne-babalar infial halinde.
Gelecek nesillerimize sahip çıkacağız, bu bir beka meselesi.