Mehmet Şimşek: "Türkiye'nin şu an en büyük problemi geçim sıkıntısı ve gelir dağılımının bozulması ama sabra ihtiyaç var!"

Mehmet Şimşek:
A- A+

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Geçen hafta eşim Esra Hanım dedi ki, 'Markete uğrayalım.' Vatandaşlarımız geldi, şikayetleri doğru. Haklılar, bir geçim sıkıntımız var. Türkiye'nin şu an en büyük problemi geçim sıkıntısı ve gelir dağılımının bozulmasıdır" dedi.

Katıldığı CNN TÜRK canlı yayınında soruları yanıtlayan Bakan Mehmet Şimşek, enflasyonla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Enflasyonda ilk yılı geçiş yılı olarak kabul ettiklerini ve finansal istikrarı öncelik verdiklerini belirten Şimşek, "Çünkü kırılganlıklarımız vardı. Onları giderdik. Kırılganlıkları yönetmeniz lazımdı. Bakın politika yaparken, çerçeve çizerken, her zaman en kritiğinden başlarsınız diğerlerini zamana yararsınız. Koşullar önce enflasyonu yükseltecek nitelikte. Daha sonra biz indirebilecek para politikası gecikmeyle geliyor. Biz KKM riskini yönettik, kur riskini yönettik, bütçe açığını kontrol altına aldık. Bunları yapmasaydık, enflasyon çok farklı düzeyde olabilirdi" dedi.

Son dakika: Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek CNN Türkte açıkladı: En zor dönemi geride bıraktık

"Gerçek dünya çok kompleks ve karmaşık. Modelleme ile tahminler yapıyorsunuz ve çok büyük tahminler içeriyor" diyen Şimşek, finansal riskleri yöneterek, önemli bir eşiği aştıklarını ve önemli bir süreci geride bıraktıklarını ifade etti.

"Haklılar, bir geçim sıkıntımız var, dar gelirlinin çok etkilendiğinin farkındayız ama..."

Vatandaşın geçim sıkıntısından yana eleştirilerini de değerlendiren Şimşek, "Sıkıntıların farkındayız, vatandaşlarımız şikayette haklı. Markete, pazara gidiyorum, geçen hafta eşim Esra Hanım dedi ki, 'Markete uğrayalım.' Vatandaşlarımız geldi, şikayetleri doğru. Haklılar, bir geçim sıkıntımız var" dedi.

"Enflasyon en kötü ve adaletsiz vergidir. Gelir dağılımını bozuyor" diyen Şimşek, şöyle devam etti:

"Ne yapıp edip, kalıcı refah ve alım gücü için enflasyonu kontrol altına alıp aşağıya indirmemiz lazım. Enflasyonun 40 civarına inmesi fiyatların düştüğü anlamına gelmiyor. Enflasyon hızındaki düşüş geçen sene ortalama bir sepetin artışı yüzde 65 idi, bu sene ise yüzde 40 arttı. Fiyatlar artıyor ama daha yavaş artıyor. Şunun altını tekrar çizmek istiyorum. Vatandaşın dar gelirlinin çok etkilendiğinin farkındayız ama kestirme çözümler yok.

Enflasyon tek haneye düşecek mi?

Türkiye'nin şu an en büyük problemi geçim sıkıntısı ve gelir dağılımının bozulmasıdır. Kalıcı refah artışı için enflasyonu tekrar tek haneye indireceğiz. AK Parti daha önce bunu başardı. 90'lı yıllarda ortalama enflasyon 70'lerin üzerinde. Kolay değildi. Ama biz 2003 sonrasında enflasyonu tek haneye düşürdük ve orada tuttuk. Hain darbe girişime kadar. 2025'in ikinci yarısında rahatlama çok belirgin bir şekilde hissedilecek. Fiyatlardaki artış hızı zaten yavaşladı.

"Fiyat artışlarındaki yavaşlama hissedilir derecede"

Genelde hizmet enflasyonu kemikleşir, katılaşır ve onu indirmek daha çok zaman alır. Bakın çünkü geriden geliyor. Örnek olarak kira. Kira hizmet enflasyonun içinde yani önemli bir kalem. Kiraları yönelik bir yüzde 25 uygulama yani üst limit getirilmişti. Bu kalktı. Şimdi neye bakarsanız bir önceki yılın enflasyonunu. Yani yeni kiralar yenilenirken son 12 aylık enflasyonu yazdırırsınız değil mi? Dolayısıyla hizmet enflasyonu daha katıdır ve daha yavaş düşer. Gelecek sene haziran ve temmuzda yüzde 20 yansıyacak. Bundan dolayı zamana ihtiyacımız var. Yani fiyat artışlarındaki yavaşlama hissedilir derecede.

"Sabra ve zamana ihtiyacımız var"

Örneğin konut arzını artıracağız. Deprem bölgesinde bu sene 201 bin konut teslim edilecek. Gelecek sene 250 bin ilave konut sunulacak. İstanbul'da da konut arzını artıracak programlar var. Hizmetteki düşüş daha da belirgin şekilde hissedilecek. Mal enflasyonunda çok büyük bir eşiği aşmak üzereyiz. Hizmet enflasyonu da düşecek. Zamana ihtiyacımız var, sabır gerekiyor.

"Biz bir şok terapi uygulamadık"

Biz bir şok terapi uygulamadık. O seçeneğin doğru olmadığını gördük. Bizim buradaki maksadımız, biz hayat pahalılığını kabul ediyoruz ve ilk yıl makro istikrarı öncelediğimizi söylüyorum. Rezerv bir sorun olmaktan çıkmıştır. Büyük riskleri azalttık. Sabra ve zaman ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanımızın da desteği tam."

"VERGİDE ADALET İÇİN BÜYÜK BİR ÇABA HARCIYORUZ"

Eleştirilere açığım. Son bir yıla birlikte bakalım Kurumlar vergisini biz artırdık. Yani şirketler, kar edenler ödüyor. Kurumlar vergisi yüzde 20 idi 25'e çıkardık. Kamu özel iş birliği şirketlerinden alınan kurumlar vergisini yüzde 30'a çıkardık. Çok uluslu şirketlere yüzde 15 kurumlar vergisi getirdik. KKM'de şirketlere vergi istisnası vardı, kaldırdık. Yatırım fonlarının istisnaları vardı, kaldırdık. TL mevduattan elde ettiğinizde sıfır vergi vardı. Vergi getirdik. Geçen sene KDV oranını artırdık, ÖTV oranını artırdık ancak ondan sonra vergide adalet için büyük bir çabaya girdik. Bunun da görülmesi lazım. Eleştiri konusu tabii ki çok kolay. Maalesef özellikle sosyal medya üzerinden ciddi bir karalama var. Önce program yok dediler, sonra kaynak gelmez dediler. Sürekli bir şekilde bir kutuplaşma var ve onun üzerinden programa ilişkin eleştiriler var.

IBAN'LA ÖDEME TARTIŞMALARI

IBAN'ın birkaç boyutu var. Gençlerimizin özellikle bilmedikleri şahıslara kendi ibanlarını kullandırtmalarının ciddi tehlikeleri var. Gönderdiğiniz hesap, kara para aklıyor olabilir. Terörün finansmanında kullanılabilir. Bizdeki en önemli konu kayıt dışılık. Mesela gidiyorsunuz bir yere kredi kartı geçmiyor diyorlar. Bunu hiçbir müessese diyemez, çünkü yazar kasa ile pos makinesini birleştirdik. Ticari bir IBAN ise zaten sorun yok. Biz de çok sofistike yazılımlar var. Bakıyoruz bir akrabalık mı var, yoksa ticari bir ilişki mi var? İlgisiz hesaplardan sürekli bir para akışı varsa o zaten şüpheli bir durumdur.

YENİ VERGİ GELECEK Mİ?

Şunu açık bir şekilde söyleyeyim. Şu anda bizim gündemimizde bugün itibarıyla ne KDV ne de genel bir artış düşüncesi yok. Vatandaşa yansıyacak, KDV genel oranlarında herhangi bir çalışmamız yok. Yani şu anda biz KDV oranlarını artırmayı düşünmüyoruz.
Öncelikle şunu söyleyeyim, bu programın üç kolon üzerinde inşa ediliyor. Birincisi fiyat istikrarı. Para politikası, maliye politikası tedbirleriyle alım gücünü kalıcı şekilde artırmaya çalışıyoruz. Birinci öncelik bu. İkincisi, yapısal dönüşüm için, depreme dirençli kentler için kaynak üretme. Ama asıl amaç reformlar ve yapısal dönüşüm. En büyük önceliklerimizden biri yeşil dönüşüm. Son 21 yılda kümülatif enerji ithalatına ülkemiz 905 milyar dolar para ödedi. Enerji ithalatımız cari açığımızın 1.4 katı. Enerjide yeşil dönüşüm bir moda, bir fantezi değil bu bir zaruret. Bu bir mecburiyet. Bu bize ne sağlayacak? Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak demek. Geçen seneki bir araştırmada, yeşil dönüşüme hangi ülkeler katkı verebilir diye bakmışlar. Türkiye 6. sırada. Yani potansiyelimiz büyük. Biz muazzam bir dönüşüm gerçekleştirmiş olacağız. Karbon ayak izini de düşürmüş olacağız. Peki bunu nasıl yapacağız? Şu an en büyük önceliklerimizden birisi OSB'lerin trenlerle ve limanlarla bağlanması. Ulaştırmada yeni bir döneme giriyoruz. Artık karayolları ihtiyacı büyük oranda karşılandı. Dolayısıyla en büyük öncelliğimiz demiryolları. OSB'leri liman bağlantılarını yapacağız ve bu önemli bir yatırım.

"DAYANIKLI ŞEHİRLER İNŞA ETMEMİZ LAZIM"

Biz büyük bir deprem bölgesiyiz. Yani fay hatları Türkiye’de çok güçlü. Dolayısıyla bizim dayanıklı şehirler inşa etmemiz lazım. Bu bizim en büyük önceliklerimizden bir tanesi. Özellikle sosyal konut. Vatandaşımız yani tabii ki kiradaki vatandaşlar şikayetçi. Onun için biz sosyal konut arzını arttıracağız. Orta vadeli perspektifimiz bunun için. En büyük önceliklerimiz bakın yeşil dönüşüm tabii ki depremin yaralarını sarması, sosyal konut ve gıda arzı. Sadece talep kontrolü enflasyona indirmeyeceğiz, tam aksine Türkiye’nin büyüme kapasitesini artırarak, arzı artırarak ve arzı artırarak fiyatların kalıcı bir şekilde kontrol altına almasını sağlayacağız.

TASARRUF VE VERİMLİLİK PAKETİ

Son on yıldır bütçeye 100 TL konmuş, yaklaşık 108 TL harcanmış. Biz bu sene 100 TL koyduysak, 101 TL bile harcamamışız. Yaklaşık olarak söylüyorum. Bu ne demek, bu tabii ki harcama disiplini demek. Bir konu daha söyleyeyim. Tasarruf genelgesi ve yaptığımız düzenlemelerin iki boyutu var. Tasarruf demek harcamamak demek değildir. Kaynakların üretken alanlara kanalize edilmesi demek. Verimli alanlara kanalize etmek demek. Onun için biz paketin ismini sadece tasarruf diye koymadık. Tasarruf ve verimlilik.

"KÜRESEL FİNANSAL KOŞULLAR İYİLEŞİYOR"

Küresel faizler yüksekti, küresel büyüme düşük özellikle de ticaret ortaklarımızda. Özellikle Avrupa birliği geçen sene büyüme neredeyse yoktu. %0.1 çok düşük çok düşük bir büyüme. Dolayısıyla geçen sene finansal koşullar sıkı kaldı. Küresel finansal koşullar iyileşiyor. Bu kalıcı bir trend. Büyük ihtimalle ticaret ortaklarımızdaki toparlanma da güçlenecek ve bu ihracatımız açısından çok olumlu. Türkiye’ye ilave fon akışı açısından olumlu. Bu Türkiye’ye doğrudan yatırımlar açısından çok önemli. Finansal koşullar elverişli ise risk iştahı artıyor. Biz şuna inanıyoruz bizim çok güçlü bir hikayemiz var Siyasi istikrar var. Bakın bu çok önemli, iki Türkiye hakikaten şu anda dünyada hani tabii ki pandemi sonrası bir enflasyon oldu, dezenformasyon süreci çok çarpıcı bir süreç.

'MEHMET ŞİMŞEK İSTİFA EDİYOR' İDDİALARI

Anlamakta zorluk çekiyorum. Yani samimi bir şekilde şunları söyleyeyim. Cumhurbaşkanımız seçim sonrası davet ettiler ve bu sorumluluğu bana teveccüh gösterip, görevi bana tevdi ettiler. Bu sorumluk şiarı ile hareket ediyorum. Benim siyasi gündemim yok. Benim bir unvan merakım yok. Cumhurbaşkanımız başbakanken bir şekilde vesile oldular Türkiye’ye döndüm ve ülkeme hizmet etme fırsatı buldum. Yani bizim için büyük bir onur hakikaten. Buradan herhangi bir kişisel anlamda hiç kar gündemim yok, bir siyasi gündemim yok. Dengeleri sağlama sorunları çözme noktasında sayın cumhurbaşkanımız yardımcı olma dışında benim herhangi gerçekten başka bir ne motivasyonum var ne gündemim var. Dolayısıyla ben gerçekten bu güzel ülkemize hizmet dışında zerre kadar başka bir sahibim yok. 

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •