Mansur Yavaş, CHP'nin Tüzük Kurultayı'nda sitem dolu bir konuşma yaptı. Konuşma yapacağı bilgisinin kendisine 1 saat önceden verilmesine kızan Yavaş, hem geç haber verilmesine hem de diğer belediye başkanlarına söz hakkı verilmemesine tepki gösterdi. Bunun üzerine İmamoğlu ve Yavaş sahneye çıkarak birer açıklama yaptı. İşte kurultayda yaşanan gerilimin detayları...
CHP'nin Tüzük Kurultayı'nda dikkat çeken anlar yaşandı. Belediye başkanlarının konuşmasına ilişkin kısa süreli gerilim kurultaya damga vurdu.
MANSUR YAVAŞ SİTEM ETTİ...
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kürsüye çıkarak konuşma yapacağı bilgisinin kendisine yalnızca 1 saat önce iletildiğini söyleyerek sitem etti.
Yavaş şunları söyledi:
"Ben de Ekrem başkanımın güzel konuşması gibi sizlere konuşma yapmak isterdim. Maalesef bir saat önce bana telefon açılıp ‘Siz de konuşun’ dendi. Kurumsal bir partide eğer iki belediye başkanı konuşturuluyorsa şöyle bir sorun vardır. Biz 14 tane büyükşehir belediye başkanıyız. Sadece ikisini konuşturursanız maalesef buradan biz de fitne ateşine odun atmış oluruz.
"BEN İSTERDİM Kİ..."
Yani ben isterdim ki bütün arkadaşlarımız bu konuda görüşlerini açıklasın. Ya da ileriye dönük bir şey düşünülüyorsa ikimiz de aynı şeyleri anlatacağız aynı duygulara sahibiz. En azından bir gece öncesinden promter hazırlayarak bir konuşma hazırlayabilirdik. Biz de Türkiye’ye bir mesaj verebilirdik."
ÖZEL: SORUMLULUK BANA AİT
Yavaş'ın siteminin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel söz aldı. İmamoğlu ve Yavaş'ı birbirinden ayırt etmediğini belirten Özel, "Ne olduysa, bugün böyle bir akış olduğu için oldu. Program yapılırken bugün de oturumlar planlanmıştı. Birkaç gün önce belirlenen süre içinde konuşmak isteyenler vardı. O konuşmalar uzayınca bugüne kaldı. Selin Hanım da ‘Böyle bir akışımız var’ dedi. Ben de ‘Mansur Başkan’a da bir söz verelim’ dedim. Burada tüm sorumluluk bana aittir." ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU: RAHATSIZ OLACAĞINIZI BİLSEM...
Konuyla ilgili bir konuşmada İmamoğlu yaptı. İmamoğlu, "Ben dün öğrendim. Hatta sizin konuşacağınızdan bile haberim yoktu. Sayın Genel Başkanımız burada iki belediye başkanımız konuşacak deyince, siz de yanımdaydınız. Kim konuşacak, onu bile bilmiyordum. Selin Hanım konuşmasında, ‘Acaba Yılmaz Büyükerşen mi konuşacak?’ diye düşündüm. Konuşmamın son notlarını sizin kaleminizle yazdım. Başkanım, size hem Mansur Başkanım derim, hem de abi. Bizim aramızda bir sorun olmaz. Rahatsız olacağınızı bilsem konuşmamı yere atar, yerime otururdum, Başkanım." dedi.
