Türkiye, bilgi ve belgelerle ispatladığı İsrail soykırımı dosyasını bugün Lahey Adalet Divanına verdi, davaya müdahil olmak için başvuruda bulundu.
Türkiye, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail’e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olmak için hazırladığı dosyayı bugün Lahey’e sundu.
UAD’deki Güney Afrika’nın İsrail başvurusuna bugüne kadar Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya müdahillik talebinde bulundu. Divan, bu başvurular ile ilgili henüz karar vermedi.
"ULUSLARARASI TOPLUM ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan X hesabından şu paylaşımı yaptı:
İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurumuzu Uluslararası Adalet Divanı'na az önce sunduk. İşlediği suçların cezasız kalmasından cesaret alan İsrail, her geçen gün daha fazla masum Filistinliyi öldürüyor. Soykırımı durdurmak için uluslararası toplum üzerine düşeni yapmalı; İsrail ve destekçileri üzerinde gerekli baskıyı kurmalıdır. Türkiye, bu yolda elinden gelen her türlü gayreti gösterecektir.
"MÜDAHİLİK BİLDİRİMİNDE BULUNAN EN ÖNEMLİ ÜLKE TÜRKİYE"
Bu zamana kadar Gazze'deki soykırıma ilişkin müdahillik bildiriminde bulunan en önemli ülke konumuna gelecek Türkiye'nin başvurusunun sembolik öneminin yanı sıra diğer bölge ülkelerinin de müdahil olma kararlarının güçlenmesine yol açması bekleniyor.
Bugün divana sunulacak metnin Güney Afrika'nın tezlerini destekler nitelikte ve Soykırım Sözleşmesi'nin ilgili maddelerinin özellikle 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamlar çerçevesinde nasıl yorumlanması gerektiğine yönelik olması öngörülüyor.
"NETANYAHU CEZASINI ÇEKECEK"
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, Lahey’de Türkiye’nin Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhinde açtığı soykırım davasına müdahillik başvurusu öncesinde açıklamalarda bulunuyor.
Yüksel şu ifadeleri kullandı:
"Netanyahu yargılanarak cezasını çekecektir. Öldürülen 40 bin Filistinli masum insanın maalesef kanı İsrail hükümetinin elinde. Bunların bir çoğu çocuktu, kadındı. Öldürmeye eylemi var mı, var. Korunan Filistin halkı var mı, var. Soykırım kastı var mı, var.
Gazzelileri bir avuç toprağa, Refah'a sıkıştırarak, daha sonra güvenli bölge ilan ettikleri Refah'ta mülteci kamplarını bombalayarak, fosfor bombalarıyla, çoluk-çocuk demeden insanları acımasızca öldürdü. Orada açlıktan ölen çocukları da gördük. Tüm bunlar aslında suçun en adisi olan 'soykırım suçu' işlendiğinin kanıtı. Gazzelileri 'hayvansı insan', 'hamamböcekleri', 'canavarlar' gibi tabirlerle, oradaki ölümleri 'insan dışılaştırma' şeklinde yapmalarıyla soykırım kastını yapmalarını ortaya koymuş oldular."
DAVA SÜRECİ 4-5 YIL SÜREBİLİR
İsrail’in karşı görüşünü sunması için son tarih 28 Temmuz 2025 olarak belirlendi. Divan’ın bugüne kadarki içtihadı göz önünde bulundurulduğunda, dava sürecinin 4-5 yıl sürebileceği değerlendiriliyor.
'BMGK ÜZERİNE DÜŞENİ YAPSIN'
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli X sosyal medya hesabından, Türkiye'nin bugün yapılan UAD'deki İsrail'e karşı soykırım davasına müdahillik bildirimi hakkında paylaşımda bulundu. Son derece kapsamlı ve ayrıntılı şekilde hazırlanan başvurunun, Divan Statüsü'nün 63'üncü maddesine dayandığını vurgulayan Keçeli, "Dünyada hiçbir ülke uluslararası hukukun üstünde değildir. Uluslararası Adalet Divanı'ndaki dava, İsrail'in işlediği suçların cezasız kalmaması bakımından son derece önemlidir." ifadelerini kullandı.
Sözcü Keçeli, UAD'nin, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurmasına ve Refah sınır kapısının insani yardımlara açılmasına hükmeden ihtiyati tedbir kararlarının bir an önce uygulanması gerektiğini hatırlatarak, "BM Güvenlik Konseyini üzerine düşeni yapmaya davet ediyoruz. Türkiye, Filistinlilerin haklı davasına destek vermeyi sürdürecektir." ifadelerine yer verdi.