OdaTv imtiyaz sahibi ve Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, “Kim bu köstebek?” başlıklı bugünkü köşe yazısında, 'on milyonlarca dolar para için AKP ile anlaşıp genel merkezi manipüle eden danışmanın varlığını' iddia ederek ilginç bir yazıyı kaleme aldı.
İşte o yazı…
"Özellikle seçim dönemlerinde kimi gazeteciler, kitleleri bilgilendirmek yerine siyasi partilerin “reklamcısı” olmaya teşne oluyor…
Partilerin güdümü ve kontrolü altındaki bu gazeteciler, siyasi odakların çıkarları doğrultusunda toplumsal gerçekliklerden arındırılmış yalan bilgiler üreterek/ toplumu manipüle ederek kitlelerde rıza üretme işine koyuluyor...
Mevcut iktidara yakın medyayı biliyoruz. Peki ya “bizim mahalleyi” kimler gölgesine aldı? Baksanıza… Köşe yazılarında, ekranlarda nedensellik bağı aranmaksızın, tek kaynak gösterilmeden salt dedikodu üzerinden sözde habercilik yapılıyor...
Bir manipülasyon örneği vereyim. Bir grup cazgır koro dedi ki:
- “Beşli Çete, Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemek için yalıda toplantı yaptı.”
Bu cümle hiçbir akıl süzgecinden geçirmeden sürekli tekrarlandı. Gelin akıl yürütmeyi biz yapalım:
-Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçiminde kimi karşısında aday görmek istedi?
Adaylık öncesi Erdoğan ve Bahçeli'nin sözlerini, iktidar medyasını takip ediyorsanız yanıtını bulursunuz: Kılıçdaroğlu… Onlar için en zayıf adaydı çünkü.
Mesela, İmamoğlu onlar için en güçlü adaydı. Bu sebeple yargıyı devreye soktular.
Peki, bu akıl yürütmeden sonra söyler misiniz; Beşli Çete, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını önlemek için mi çalıştı? Yoksa aksine, aday olması için mi çaba sarf etti?
Dedikodunun cazibesine kapılanlar aklı dışladı, manipülasyona dayalı kurnazlığı, gazetecilik sanıyor!
Bitmedi. Ayrıntıların peşine düşmek şart:
***
Kılıçdaroğlu'na - Akşener’e rağmen- “aday ol” dayatmasını partide kimler yaptı?
İmamoğlu ve Yavaş’a partide kimler düşmanlık yaptı?
Ve kimler aslında, AKP’nin isteğini yaptı?
CHP genel merkezindeki bu egemen grup kim? Muharrem İnce, her tv’ye çıkışında bu kumpas merkezini anlatıyor…
Fatih Altaylı’nın adaylık öncesi Habertürk’teki yazısını hatırlatmalıyım:
-“2 yılı aşkın bir süredir tekrarladığımı bir kez daha yazayım, söyleyeyim. Kemal Bey, CHP içindeki bir grubun, bir kliğin adayı olabilir… Pek çok kişi, bunların iktidar ile iş tutmaya çalıştığını, iktidardan nemalanmak üzere içinde bulunduğu muhalefeti yıpratma görevi üstlenen köstebekler olduğunu, bunların özellikle bazı ilişkileri, kimi kaçak bazı işadamlarıyla bağlantıları nedeniyle iktidar tarafından ele geçirildiğini düşünüyor.”
Erdoğan'ın iktidardan indirmek için tarihi fırsat yakalanmışken, “illa Kılıçdaroğlu olsun” dayatmasını niçin yaptıkları belli değil mi? AKP yaptırdı!
Mesela bu köstebek; “FETÖ’den yüz milyon dolara yakın alacağım var” diye AKP’yi devreye sokarak TMSF’den para alma peşindeki bir CHP danışmanı olabilir mi? AKP desteği olmasa satış sözleşmesinde adı olmamasına rağmen davaya müdahil olmak isteyebilir mi?
Bu işlerde ona akıl veren, “oksijensiz” kalmış gazeteci- patronu da yazarız elbet…
Bunlar ve kullanılmaya müsait çömez gazetecilerin AKP değirmenine su taşıdığı belli değil mi?
***
Kılıçdaroğlu'nun, çevresini kimlerin sardığının farkında olduğunu düşünmüyorum...
Muharrem İnce’ye halk desteğini bile sağlıklı değerlendirmediklerini düşünüyorum...
Her türlü dayatmaya başkaldırı olan Gezi direnişini bile kavradıklarını düşünmüyorum. Bu sebeple gençlerin “bize aday dayatması yapamazsınız” çıkışını anlayamıyorlar!
Uzatmayayım…
Umarım Kılıçdaroğlu, on milyonlarca dolar para için AKP ile anlaşıp genel merkezi manipüle eden danışmanının gerçek yüzünü görür...
Umarım Kılıçdaroğlu, kendisi ve ülkemize büyük bedel ödetmeden bu gerçeğin farkında olur...
Umarım Kılıçdaroğlu, ikinci tura kalması muhtemel seçimde Erdoğan iktidarının önüne geçmek için akılcı hareket eder. Muharrem İnce’ye yönelik kışkırtıcı yayınları medya danışmanının yaptırdığının farkına varır...
Hemen farkına varmalı, çünkü henüz hiçbir şey bitmiş- geçmiş değil…
Kaynak: Oda TV- Soner Yalçın