Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsun Gençlik Buluşması'nda açıklamalarda bulunuyor. Başörtüsü düzenlemesine ilişkin de açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Kılıçdaroğlu'nun yaptığı istismardır. Şimdi kendi içlerinde bu işin tartışması başladı. Bakalım nereye kadar bu konuda samimiler bunu göreceğiz. Biz zaten bu konuda samimiyiz. 6'lı masa içinde samimi olanları olmayanları göreceğiz. Şu anda bir yola çıktık. Arkadaşlarımız basın toplantısını yaptılar ve sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız. Gerekirse bu işi referanduma kadar götürebiliriz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun'daki Ömer Halisdemir Spor Salonu'nda düzenlenen Gençlik Buluşması'nda konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Milli mücadelenin şehri Samsun'da bugün çok farklı güzel bir gün geçiriyoruz. Aldığım resmi rakamla 85 bini aşkın bir katılım. Sadece meydanda olanlar. Tabii yollar boyunca Samsunlu kardeşlerimizin ilgi alakası bizi farklı bir duyguya soktuğunu söyleyebilirim.
Gençlerimizi küçümseyenlere en güzel cevabı burada birlikte olduğumuz sizler veriyorsunuz. Milletimizin umudunu kırmak, enerjisini tüketmek bunun peşinde olanlar sizlerin çalışkanlığı ve heyecanı karşısında bir balon gibi sönüp gideceklerdir.
Sizlerle geçirdiğim her an kendimi adeta yenilenmiş, şarj olmuş hissediyorum. Biz yasakların, yoklukların Türkiye'sinin tüm yükünü omuzlamış bir milletiz. Şimdi sizlere teker teker anlatsam inanmakta zorluk çekeceğiniz o kadar zorluklarla uğraşıyorduk ki... Zaman içinde sebepleri gördük, anladık.
"GİRDİĞİMİZ RİSKLER BOŞA GİTMEDİ, KAZANAN YİNE BİZ OLDUK"
Bilgiye ve kaynağa erişmenin imkanın zor olduğu bir dönemde bu mücadele kolay geçmedi. Ben burslarla okumadım. Hem çalıştım hem okudum. Bu şekilde okulları tamamladık. Ve hayatın meşakkatli yollarında ya fikren ya fiilen kaybettiğimiz nice arkadaşlarımız oldu. Verdiğimiz emekler, girdiğimiz riskler boşa gitmedi, kazanan yine biz olduk.
Size olan güvenimiz sayesinde Türkiye Yüzyılı vizyonunu böylesine kararlı bir şekilde ifade edebiliyoruz. Bizim Türkiye Yüzyılı'ndaki yoldaşlarımız sizlersiniz. Sizler için Z kuşağı diyorlar. Biz karşımızdan maziden âtiye kurdukları köprüyle özgürlükleri, üretmeyi hayatlarının merkezlerine koyan bir gençlik görüyoruz. Ben bu gençliğe illa bir isim konulacaksa TEKNOFEST kuşağı denmesi gerektiğini söylemiştim.
Birileri gençliğimizin dünyanın dört bir yanında gösterdiği başarıyı yanlış anlıyor. Kökü mazide yani geçmişte olan ati gelecek olan bu gençlerimiz ülkemizin Türkiye Yüzyılı hazırlığının en önemli gücüdür. Artık bizler sizin zamanınız misafiriyiz. Olaya böyle bakıyoruz.
Önümüzdeki hafta Mardin'de olduğumuzu biliyorum. Orada da gençlerimizle bu şekilde bir buluşmayı ümit ediyorum. Orhan Bey'in rahatsızlığı sebebiyle o da gelmeyi çok arzu ediyordu. Onun gelişi bugünkü toplantıyı zengin kılacaktı. Burada da mekan modern, çok daha geniş kapsamlı bir gençlik buluşmasını burada yaparız. Mardin'den sonra da gençlik buluşmaları devam edecek.
"TEORİYLE PRATİĞİN BULUŞTUĞU YER ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ"
Sizler her şeyden önce Çanakkale Köprüsü'nde bayan arkadaşlarımız olarak çok büyük bir başarıya imza attınız. İşi üretim yaparken öğrenmek hiçbir şeyle mukayese edilmez. Pratik çok önemli. Teoriyle pratiğin buluştuğu yer Çanakkale Köprüsü.
Bu ülkenin çocukları zeki. Bu üniversitelerde okuyarak çok daha iyi yerlere ulaşabilirlerdi. Ama bizden önce gelenler ülkenin 4 bir yanını üniversitelerle donatmadılar. Ama biz donattık. Ahmet, Veli... kalkıp Ağrı'dan İstanbul'daki üniversitelere gitmesinler. Bu bir dönüşüm noktasıdır, evrimdir. Artık annelerin babaların maliyetin çok daha düşük eğitimi başarmış olduk. Modern üniversiteler kurduk. Hocalarımız da buralara gelip bir çok şeyi başardılar. Rize'deki Recep Tayyip Erdoğan üniversitesinin lojmanlarından tut, öğretim üyemiz oraya gelsin diye. Üniversite yine öyle bir konumda. Şu an 19 bin öğrencisi var. Biz bunu 81 vilayetimize yaydık.
Şu anda eksikliğini hissettiğimiz en önemli konu tıp. Bunun fiziki ihtiyaçlarını hemen hemen giderdik. Şehir hastaneleriyle, eğitim araştırma hastaneleriyle. Eskiden parası olan Cleveland'a giderdi. Artık oralara gitmeye gerek yok. Ben özellikle tıptaki hocalarımıza diyorum ki: Biz fiziki olanı hallettik. Sizden ricamız uzman doktorlarımızı doçentlerimizi bir an önce yetiştirin de artık insan açığımız kalmasın. YÖK Başkanımıza da bunu söylüyorum. Erol Hoca "bütün gayretimiz bu noktada" diyor. Sizler gibi başarılı olan gençlere de ciddi manada ihtiyacımız var.
"KILIÇDAROĞLU'NUN YAPTIĞI İSTİSMARDIR"
Aramızda bu işin çilesini çekmiş olan çok arkadaşımız var. Dün grup başkanvekilimiz Özlem Hanım, orada basın açıklaması yaptılar. Bu açıklama ile bu süreci başlattık. Aslında buna gerek yoktu fakat burada sağ olsun Kılıçdaroğlu bize bir yerde pas attı. Biz de bu pası değerlendirmemiz lazım. Arkadaşlarla hemen çalışmaya başladık. Yasal düzenleme ile bu iş çözülmez. Yapmamız gereken şey biz bir anayasal düzenleme yapalım ki önüne gelen bu konuyu istismar etmesin. Kılıçdaroğlu'nun yaptığı istismardır. Geçmişti bunu yaptılar. Kızlarım bu çileyi çektiler. Hatta öyle bir olay oldu ki kızımı İstanbul'dan alıp Trabzon'a götürmek zorunda kaldım. Düşünebiliyor musunuz. İmam hatip de bile başörtüsü sorunu var.
REFERANDUM ÇAĞRISI
Burada kızlarımıza yapılan bu zulüm ifade edilemez. Tam anlamıyla hak ve özgürlük mücadelesi. Şimdi kendi içlerinde bu işin tartışması başladı. Bakalım nereye kadar bu konuda samimiler bunu göreceğiz. Biz zaten bu konuda samimiyiz. 6'lı masa içinde samimi olanları olmayanları göreceğiz. Şu anda bir yola çıktık. Arkadaşlarımız basın toplantısını yaptılar ve sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız.
"PARLAMENTODA BU İŞİ ÇÖZMEZLERSE ÇÖZÜM YERİ MİLLET"
Gerekirse bu işi referanduma kadar götürebiliriz. Bunlar parlamentoda bu işi çözmezlerse çözüm yeri millet. Çünkü bu ülkede artık başı açık başı örtülü meselesi olmaması lazım. Lafa geldiği zaman %99 Müslüman diyoruz. E ne bu kavga. Herkes eğimini öğretimini yapsın. Doktor olması yasak, mühendis olması yasak. Temizlikçi, çiftçi olması serbest. Böyle adaletsizlik olur mu? Bu bir kere insan haklarına ters. Temennim olur ki parlamentoda beklenen sayıyı almak suretiyle yola devam edeceğiz.
ERDOĞAN'DAN UCUZ DOĞALGAZ MÜJDESİ
İnanıyorum ki sizler oradan doğalgaz veya petrol çıktığı zaman nasıl bir heyecan duyacaksınız, orada başarıyı adeta yaşayacaksınız. Siz o başarıyı yaşarken biz de İstanbul'da Ankara'da o heyecanı yaşıyoruz. Bütün bunlar bizi yurt dışına muhtaç olmaktan sayenizde kurtaracak. Biz bize yeter hale geleceğiz. Ama 8 sene ama 10 sene. Bunu başardıktan sonra vatandaşımıza daha ucuz doğalgaz verme imkanına ulaşacağız. 4 tane sondaj gemimiz var. Bunlar Türkiye'yi sınıf atlattı. Sadece bunlarla kalmayacağız. Gerekirse farklı ülkelere giderek oralarda çalışabileceğiz. Bu gemileri alma fiyatına baktığınızda o kadar uyguna aldık ki. Bu Türkiye'nin kendi kendine yetme sürecidir. Bu konuda siz artık beyin durumuna geldiniz, yetiştiniz. Gemilerimizde beraber oralarda çok daha farklı adımlar atma noktasına geleceksiniz.
UZAYA GİDECEK İLK TÜRK
Uzaya biliyorsunuz ki 1 Türk'ün gönderilmesi çabası vardı. Sanayi Bakanımız gitmeye hak kazananları getirdi. Bunların içerisinden 1 tanesini uzaya göndereceğiz ve ilk adımı atmış olacağız.
"SİHA VE AKINCI İLE DEVRİM YAPTIK"
Hepsinden de tabi öte şu anda dün mesela Bulgaristan Başbakanı ülkemizdeydi. BAYKAR'ı ziyaretti. Yaptığımız konuşmada, "Türkiye şu an savunma sanayide İHA'larla, AKINCI'larla devrim yaratıyor. Bizimle de çalışamazsınız" dediler. Fakat bu özel sektör. Geçmişte biz çokça farklı bir konumdaydık şimdi göreve geldiğimizde savunma sanayide %20 yerliydi. Şimdi %80 bu konuma geldik. Bu ne demek. Artık biz bize yetiyoruz.
"BU ÜRETİM YUNAN'I ÜRKÜTÜYOR"
Şimdi F-16'ın mühimmatını biz yapıyoruz. İHA'ların SİHA'ların mühimmatını yapıyoruz. Bu üretim Yunan'ı ürkütüyor. Sen rahat durmazsan, sen Amerika'dan adalara oradan buradan bir şey almaya çalışırsan Türkiye gibi bir ülkede armut toplamayacak. Bu işi başaracağız.
4 bin 5 bin TIR, Suriye'nin kuzeyine ABD silah mühimmat gönderiyor. Bunu defalarca kendilerine söylememe rağmen hiç umurlarında değil. Kusura bakmayın biz NATO'da beraberiz, beraber olmamıza rağmen siz bize yanlış yapıyorsunuz. Öyleyle kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.
KIZILELMA NE ZAMAN UÇACAK?
Kızılelma ile ilgili olarak, çok fazla sürmeyecek Selçuk Bey'in ifadesine göre 1 ay içerisinde uçurma durumu olabilir. Çok da muhteşem bir eser olacak.