80'ler 90'lar ruhunda 'Retro' hikayeler...

80'ler 90'lar ruhunda 'Retro' hikayeler...
A- A+

Emrah USLU'nun yazısı…

İnsan ne istediğini bilmeli şu hayatta…yaşı kaç olursa olsun içinde varsa eğer gelecekte ne olacağını ne ile uğraşacağını belli eder daha o yaşlarda…ha aile önemli tabi yetiştirme mevzusu sonuçta.
Hadi oğlum göster amcalara pipini…

Var ya bizim oğlan bir ana bacı sövüyor offf ooff offffff…hadi oğlum yapıştır bi tane felan amcana…hadi söv bakem….
Böyle büyüyen bir çocuk değil tabi yukarıda bahsettiğim. Öyle Ortadoğu mezunu baba Boğaziçi mezunu ana evladı falan da değil kast ettiğim… Normal standartlarda bir ailede ya tek çocuk yada kardeşleri ile büyüyen bir çocuktan söz ediyorum…

Bir çocuk düşünün ki hayatının 10 yılını 3 kadınla geçirmiş… Sabahları Marimar izlemeden okula gitmemiş…Marimarı bilenler bilir, 90'larda çocuk olanlar…hani şu başrolünde o
zamanlar ergen neslin aşık olduğu bizim Sivaslı Hadise'nin çakması olmaya çalıştığı ultra güzel hatun…ha bu arada geçenlerde araştırdım bir hazreti google'dan hatunu, son
fotosunu görünce dedim ki vay anasını arkadaş hatun mature olmuş ya lan…kocası ile fotosu var herifi bi gördüm lan dedim adaletini seveyim Dünya…neyse konuyu dağıtmayayım.

Forum Post: Mari Mar Philippines Expat Forum


İşte çocuk sabah Marimar, akşam Cesur ve Güzel derken (cesur ve güzel mevzusunu açmayayım gir Google bak her şeyi devletten bekleme…)
Efendim anası ile ev gezmeleri, yemek yapmaya yardım etmeler vs…

On yıl boyunca okula gidip gelmek haricinde sokağa çıkamayan, oturdukları evin birinci katında pencereden oynayan çocuklara bakan bir çocuk…

Düşün ev de üç kadın var, biri o zamanlar 50 yaşında biri 27 biri 17 vaayy vaaay vaayyy…ulan adamlar şimdi birine zor tahammül ediyor düşün ben stajla beraber ihtisas yapmışım
onca yıl her yaşta kadınlar üstüne…on yaşımda sokağa bir çıktım aynı gün bisiklet çarptı…yahu araba çarpsın, kamyon, motosiklet ulan bisiklet nedir yaaaa…hem de vitesli dişlisinin üçgeni girdi bileğime…ben bir yıl daha çıkamadım sokağa sonra bir çıktım daha da sokabilen olmadı içeri….İşte tamda bu yıllarda soruyorlardı bana ne olacaksın diye
ben oyuncu olacağım diyordum…

İlk okulda öğretmenlerim bana taklit yaptırıyorlardı…Naim Süleymanoğlu, Rambo, İbrahim Tatlıses vs..O yıllarda bu üçlünün taklidini yaptın mı ilk teneffüste kızların markajındasın…üçlüye gelll…neyse ben tabi her geçen gün içimde aynı şevkle teneffüslerde tüm okul ahalisine devam ediyorum gösterilere…ev de izlediğim her filmden sonra aynı filmi bir de ben oynuyorum odam da …tek kişilik dev kadro pehh…

Aslında sorarsanız etrafımda ne beni bu işe teşvik edecek bir dizi oyuncusu ne de bir Tiyatro Sanatçısı vardı.. her şey o üç kadınla kurduğum Dünya da oldu…içimizde varmış hocam.. tabi yıllar geçtikçe bir şeyin önemini çok iyi kavrıyorsunuz…Tecrübe…tecrübenin önemine ayrıca değineceğim bu bölümün sonlarına doğru…
Lise yıllarım da farksızdı…Lise tiyatro grubu yarışmalar, gösteriler vs..

Hayat akıp giderken ne için yaptığınızdan ziyade neler yaptığınızla ilgilenin bence çünkü o an ne yaptığınız ile doğru orantılıdır yaptığınız şeyin neden yapıldığı…
Yaş oldu 38 geçiyor tabi aldırmıyorum…
Şimdi dedim ya 10 yaşımda sorduklarında ne olacaksın diye cevabım oyunculuk oluyordu…yaş 38 ben oyunculuk yapıyorum…güzel şey insanın sevdiği işi yapması…ve hedefine
uzun yıllardır aynı sabır ile yürümek ve gerçekleştiğini görmek tatlı bir his bırakıyor insanın kalbinde.

Bunca şey yaşanırken insan hedeflerine kolay ulaşmıyor tabi…yeni şeyler öğreniyor her gün herkesten…kazık yiyor…aldatılıyor…kandırılıyor…dışlanıyor…ihanete uğruyor…tüm bunlar önce kalbini dolduruyor sonra beynini… Bunlar yürüdüğü yolda güçlendiriyor insanı ve tabi ki olgunlaştırıyor…ve tüm bunlar adı TECRÜBE olan bir kitabı oluşturan sayfalar oluyor.. İnsan ölene kadar bu kitap sayfaları yazılmaya devam ediyor…çocuk yaşta gördüğünüz bir filmin karesinde başlıyor tecrübe…
Yanan sobaya dokunduğunuz da başlıyor…

Ananızın karnından ilk çıktığınızda doktorun götünüze şaplağı ile başlıyor tecrübe…
Yaradan yaratmışsa seni içinde o istek ve arzular ile gerisi sadece TECRÜBE

Yukarıda size hikayenin daha yarısını bile anlatmadım…o da kitabın diğer bölümlerine kalsın…bak işte bu da tecrübe ilk kitabım bu benim …heyecanlıyım yaahuu…o bütün Marimarlar cesur ve güzeller, Naim Süleymanoğlular, Rambolar, İbolar vs..hepsi birer tecrübe …hepsi yazılmış birer satır tecrübe kitabının sayfalarına…anlayana????
Tecrübe bir çığ gibi siz edindikçe her gün büyüyor ve büyütüyor…

Sonra zaman kulağınıza fısıldıyor
- eee naber nasıl gidiyor???
-İyiiiii…
-Aranız nasıl?
-Aramız mı …Ne arası, kiminle?
-Tecrübe ile …
-haaaa…iyiiii yuvarlanıp gidiyoruz işte…

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •