CHP lideri Kılıçdaroğlu: "Sedat Peker elinden tutup savcıya götürecek ve diyecek ki...!"

CHP lideri Kılıçdaroğlu:
A- A+

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde düzenlenen Habertürk canlı yayınında gündemi değerlendirdi.

Serap Belet ve Kürşad Oğuz'un konuğu olan CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Gülşen'in sözlerini eleştirdik zaten. Kendisi de zaten özür diledi. Grup Başkanvekilimiz de imam hatiplerin önemli okullar olduğunu, orada iyi eğitim alındığını söyledi. Olayı saptırmak için çareler arıyorlar. O sözlerin yanlış olduğunu bizzat o sözleri dile getiren sanatçı söyledi mi? Evet söyledi. Ben hukukçu değilim.

"Bakara makara diye Kur'an ile dalga geçen bir insan için ne yaptılar"
Bütün hukukçular aşağı yukarı bunun tutuklanmaya neden olamayacağını söylediler. Siz belli çevrelerden talimat alırsanız. Ben hakim ve savcıların da dikkatli olmalarını söyledim. İmam hatip ve çevrelerinin gösterdiği duyarlıktan çok daha fazlasını biz gösteriyoruz. İmam hatipleri istismar konusu yapmak istiyorlar.

O çevrelere şunları söylemek isterim; Bakara-makara diye Kur'an'la dalga geçenler bu ülkenin savcısı, hakimi, Adalet Bakanı, HSK, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan zat ne yaptı? Kutsal kitabımızla dalga geçen kişiye ne yaptılar? Büyükelçi tayin etiler. Büyükelçi olarak atadılar. Bunların söyledikleri ne kadar samimi? İnancı, dinimizi, kitabımızı, imam hatipleri istismar ederler. Ne için?Bakara makara diye Kur'an ile dalga geçen bir insan için ne yaptılar.

"Tutuklamanın amacı gündem değiştirmek"
Bu ülkenin savcısı, cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı buna ne yaptılar. İslam dünyasının ruhunu oluşturan kutsal kitabı hakkında dalga geçen kişiye ne yaptılar, büyükelçi olarak atadılar bunu. Bunların söyledikleri ne kadar samimi? Dinimizi, kitabımızı oy için istismar ederler. Talimatla görev yapan savcılara ben Cumhuriyet Savcısı demem. 2017'de bir değişiklik yapıldı. Puanı kaldırdılar, torpille bir sürü hakim ve savcı aldılar. Yargının çöktüğü yerde devlet çöker, devleti çökerttiler. Devletin dibine dinamit koydular.

Tutuklamanın iki amacı var, gündem değiştirmek ve imam hatiplere sadece kendilerinin sahip çıktığını söylemek için. Kendi tabanını konsolide etmek için. AK Parti'nin içinde vicdan sahibi insanlar var. Sanatçı özür de diledi, özür dilemek erdemliktir.

"Peker'in iddialarının tamamı doğrudur"
Sedat Peker açıklamalar yapıyor. Hangi savcı harekete geçti. İtiraf ediyor, biz beraber bunu yaptık diyor. Bir tane savcı yok mu. Kişi yer, zaman, saat, isim veriyor, daha ne versin. Bir de elinden tutup getirsin mi, bir tek yapmadığı o kaldı. Sedat Peker elinden tutup savcıya götürecek ve diyecek ki beyler suçluyu ben size getirdim.

Ayda 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçiyi cumhuriyet savcısına bildireceğim dedi İçişleri Bakanı, neden bildirmedi. Acaba İçişleri Bakanı da bu suçun ortağı mı? Kim bu rüşvet alan adam. Siyaseti kirletiyorsun. Rüşvet alanı Bakan koruyor. Saray artık Türkiye'yi yönetemiyor, yönetemez zaten. Kimse kimsenin hakkında çıkıp rahat konuşamıyor. Gidin rüşvet alanı yakalayın, ben de ondan aldım diyecek. Peker'in iddialarının tamamı doğrudur, yaşamış zaten, bunu yaptık biz diyor.

Farklı düşündüğü için bir üniversite hocasını üniversiteden atıyorsanız zaten orası üniversite değildir, orada düşünce özgürlüğü yok demektir. Herkes bir kişi gibi düşünürse ülkede dünyada büyüme olmaz, aksi düşünce kadar değerli bir düşünce yoktur.

Cumhurbaşkanı adayı konusunda
6 lider oturup karar verecek. Bu süreç gayet güzel işler. Hiç konuşulmadı. Yeri ve zamanı gelince konuşulacak tabi. Şu anda yayınladığımız bildiride seçeceğimiz cumhurbaşkanının niteliklerini sıraladık. Burada dayatma mantığıyla gitmek doğru değildir. Oturacağız, olgun insanlarız, ortak hedefimiz var.

Bu ülkede bozulan devlet çarkını yeniden düzeltmek, giden demokrasiyi geri getirmek, adaleti yeniden tesis etmek, işi ehline teslim etmek, vatandaşa hayat standardı sağlamak... Bunlarla ilgili kuralları belirlememiz lazım. Kamuoyunu ikna etmemiz lazım.

Cumhurbaşkanı gelip oturacak yerine, ama sonuçta bizim öngördüğümüz hedeflerin tümünün gerçekleşmesi gerekiyor.  Önce bu hedefleri belirleyeceğiz. Cumhurbaşkanı olarak seçilecek kişinin 6 liderin belirlediği temel kuralları içselleştirmesi lazım. Cumhurbaşkanı sözleri verecek, altına imza atacak. 6 liderin çıkaracağı aday 13. cumhurbaşkanı olacak. 

"ÖNCE KURALLARIMIZI KOYALIM"

Göç Komisyonu kurduk, Suriyelileri kendi ülkelerine nasıl göndereceğiz? Türkiye'nin yolsuzlukla sınavı gerekiyor. Sizin bunu düzeltecek mekanizmaları nasıl inşa edeceksiniz. Parlamentoda Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Para doğru yere harcandı mı, tartışılmaz. Başına kimi getireceğiz? Ana muhalefetten gelecek oraya. İktidarı denetlemek aynı zamanda bütün bürokrasiyi denetlemek gerekir. Her bakan oturup hesap verecek. Bakan göreve geldiğinde 'Aman bürokrat arkadaşlarım sakın hata yapmayın, gidip komisyonda hesap vereceğiz, başımızda da ana muhalefet olacak' diyecek.

Merkez Bankası kanuna göre görevini yapıyor mu? Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlamak için ne yaptı? Bütün bu ayrıntılar ortaya çıkmadan kalkıp Cumhurbaşkanı adayını belirledik. O da dedi ki, 'Ben bunlara katılmıyorum' o zaman ne olacak? Önce kurallarımızı koyalım ki, Cumhurbaşkanı adayı 'tamam ben bu kuralları yerine getireceğim' diyecek.

Cumhurbaşkanı adayı bu sözleri verip, altına imza atacak. 6 partinin ortaya koyduğu temel ilkelere sadık kalacağına dair kamuoyuna söz verip, imza atacak. Olay Cumhurbaşkanı olayı değil Türkiye olayı. Ekonomide açmazlar, ahlaki alanda yozlaşma, uyuşturucu belası var. Boşanma davalarına bakın, müthiş bir boşanma olayı, evlerde geçimsizlik var. Hiç endişe etmeyin 6 liderin çıkaracağı aday 13. Türkiye Cumhuriyeti devletinin onurlu cumhurbaşkanı olacak. 6'lı liderin konuşmadığı bir olayı benim konuşmam yakışık olmaz.

Yolun başındayız. Daha seçim kararı alınmadı. Biz önce neler yapacağımız konularda görüş birliğine varmamız lazım. Ondan sonra ikinci aşama geliyor. Bir şeyi tersinden alıp önce yukarısını belirleyelim, sonra aşağılara gelelim derseniz bu iş olmaz. Alacağınız her kararı oturup, danışarak, tartışarak, uygar insanlar gibi kararları almanız lazım. Neyi nasıl yapacağınızı, hangi niteliklere sahip Cumhurbaşkanı olmalı, ona bakacağız.

Öyle bir liste olmadı. Hiç görüşülmedi. Bazı arkadaşlar yazıyorlar köşelerinde, olabilir. Görüşülmeyen bir konuda bizim görüş beyan etmemiz doğru değil. Devlet yönetimi sıradan olay değil. Hele bütün yetkilere sahip olan bir kişiye devleti teslim ettiniz. Bu büyük hataydı. Bir kişi herşeyi bilmez. 'Ben herşeyi biliyorum' diyen kişi aslında hiçbir şeyi bilmeyendir. Devlet aklına sahip olacak, adalet, liyakati bilecek. Devlet içindeki ciddi kurumların nasıl çalışacağını bilecek. Bütün bunları bilmeyen kişileri getirip koyarsanız olmaz. Egosuna yenik düşmeyecek. Yetkiye sahip oldu, ne güzel seçildim, nereden çıktı bu 6'lı masa, benim imzam var. Biz devleti yeniden inşa edeceğiz. Merkez Bankası'nın başına partili getirirseniz bunlardan ne farkınız kalır. İç ve dış finans çevrelerine güven veren kişiyi atamazsanız Merkez Bankası'nın görev yapacağınıza inanıyor musunuz? Rüşvet alan adamı büyükelçi atarsanız, güreşçiyi yönetim kuruluna tayin ederseniz, bunlardan ne farkınız kalır? 6'lı masa millet masasıdır. Hangi kişiye sorarsanız sorun, kendisini temsil eden bir kişiyi o masada görüyor.

6 lider, 6 parti biraraya gelip yeniden bütün kurumlarıyla adalet üzerine, demokrasinin bütün kurumları getirerek,yeniden inşa etmek zorundayız. Benim görüşüm, bütün temel kararları 6 lideri ortak alması lazım. Mesela Anayasa değişiklikler, Meclis içtüzüğü değişiklikler. Seçim öncesi ve sonrası bunu söylüyorum. Bu işi oturup, devlet yönetiminde pazarlık yapacağız değil. Hepimizin amacı demokrasiyi getirmek. 6 lider beraber oturacağız. Türkiye'nin temel konularında oturup, kararımızı alacağız. Göreceksiniz her şey sağlıklı saatin mekanizması gibi çalışacak.

Benim saygı duyduğum anket şirketleri var. Ama bunun yanında manipülatif sonuçları açıklayanlar da var. Bunu bize yine saygınlığı olan anket yöneticileri söylüyor. Ali mi, Veli mi önde, bu ayrı bir şey. Sorulacak sorunun niteliği, nasıl sorulduğu önemli. Ben anketör değilim. Bu işleri çok iyi bilen akademik dünyadan saygın insanlarla konuşuyoruz. Necati hocamız vardı, sinemadan dağılan kişilere 'sinemayı seviyor musunuz' diye sorarsa yüzde 99 seviyoruz çıkar derdi. Bu örnek ta öğrencilikten hafızamın bir yerinde kalan örnek.

'Biz yapacağız' dersek 6'lı masa adına konuşma hakkım yok. Bizim yapacağımız belli, onlara 'biz yapacağız' diyoruz. Hasar Tespit Komisyonu, Kesin Hesap Komisyonu'nu kuracağımızı söyledik. Beraber karar aldıklarımızda 'biz' diyorum.

İkisi de değerli, ikisi de başarılı. Şimdi bakın, ikisi de görevini yapıyorlar, hiçbir itirazım yok. Halkın teveccühü var. Oylarını artırıyorlar. Biz 6'lı masadan diyoruz ki, 6 lider aday belirleyecek. Siz kimi seçersiniz diyorsunuz. Önümüze böyle bir şey gelmez. Benim gördüklerimi diğer liderler de görüyorlar. 6 lider de aynı duyarlıkları beraber koruyoruz.

Allah akıl fikir versin. Gerçekten bunlar devleti yönetemiyorlar, büyük acziyet içindeler. Köstebek bugün Yenişafak manşet almış. Benim en ciddi köstebeğim sarayda oturuyor, Erdoğan. Yaptığımız açıklamaları okusalar, buna ihtiyaç duymazlar. Tablo gereği zaten bu yapılmak zorunda. 3600, Taşeron işçiler, KHK'lılar, borçlar, EYT'leri yıllardır söylüyorum. Şimdi bunlar yapmak zorunda kalıyorlar. Kılıçdaroğlu söylüyorsa doğruyu söylüyor. Bunların tabanından da baskı geliyor. 'Sana oy verdim, bak Kılıçdaroğlu söylüyor' diyor. İl başkanı, ilçe başkanı her yerlerden telefon geliyor bunlara.

İnsanlara ödemeyin niye denir? Bankaların bilançoları güzelleşsin diye. Kredi kartı, tüketici kartı borcu var. Bilançolar güzelleşsin diye alacaklarını satıyorlar varlık yönetim şirketlerine. Varlık yönetim şirketi haczi basıyor. Biz gelince zaten kaldıracağız, o yüzden ödemeyin diyoruz. Onlar merak ediyorlar; acaba Kılıçdaroğlu ne söyleyecek diye. Merak etsinler efendim. Vatandaşlar şunu bilsinler, CHP Genel Başkanı bu ülkede vatandaşı rahatlatmak için ne gerekiyorsa yapacaktır. Şunu da söyledim, dediklerimi yapın ağzımı açmayacağım dedim.

Benim söylemem onlara yarıyor. 1000 lira borcu olan adamın evine avukat gönderiyor, haczediyorsunuz. Bu devletin anayasasında Türkiye Cumhuriyeti devleti laik, sosyal, hukuk devletidir. Milyarları götürüyorlar, beytülmala el uzatıyorlar, gıkın çıkmıyor, 1000 TL borcu adamın evine avukat gönderiyorsunuz. Çiftçilerin bankalara ve tarım krediye borçları var. Faizleri niye silmiyorlar? Tarım kredi kooperatiflerinin mağazaları varmış, 30 kuruş, 50 kuruş indirim yapacaklarmış. Yüzde 500 zam yaptın. Fabrikanın sahibi tarım kredi kooperatifi. Çiftçiye 75 kuruş, 1 lira indirim yapacağım diyorsun. Git gübrede indirimi yap.

Anketler var yaptırdığımız. Şimdi az bir parça AK Parti'nin üstündeyiz, daha da artacağız, bundan sonraki süreçlerde biraz daha iyi noktalara geleceğiz.

Ekonomide hangi kararlar alınacağını, ilk yapacağımız işler açıkladı. Elbette ki 6 lider tabloyu biliyoruz. Seçimin biraz erken olmasını istememizin nedeni Türkiye'nin çok daha ağır koşullar altında kalmasın. Bu kafayla hiç düzeltemezler, her gün zam geliyor. Allah yardımcısı olsun fakirin fukaranın, kışı nasıl geçirecekler, onu da bilmiyorum. Her partide çok iyi ekonomi kurmayları var. Zaman zaman bir araya geliyorlar. Önemli kararlar alıyoruz. 6 ayda bu ülkede vatandaşa bir nefes aldırırız. 3 ay desem doğru olmaz. Bu ülkenin insanının ferasetine, sağduyusuna güveniyorum. Neyi nasıl yapacağımızı bilgilendirirsek, halkı kandırmazsak, doğru neyse ifade edersek vatandaş desteğini bizden çekmez. Harcadığımız her kuruşun hesabını vatandaşa verirsek.

Faiz diyor değil mi? Nas var faiz olmaz diyor. Güzel Merkez Bankası faizini indirdiniz, en son 13 oldu politika faizi. Vatandaş vergisini ödeyemedi. Gecikme faizi yüzde 30'a çıktı. Vatandaşa gelince nas akıllarına gelmiyor. Vatandaşın devletten olan alacağı olabilir. Ona da yüzde 9 faiz uyguluyor. Bu kadar halk kandırılır mı? Vatandaşa yüzde 30 faiz uyguluyorsun, 19'dan 30'a çıkarıyorsun, Merkez Bankası'nın politika faizini kimin için düşürdün? Bir avuç kazanan için. Kim kazanıyor? Yüzde 400 gelir elde eden bankalar kazanıyor.

Göreceksiniz her şey saat gibi çalışacak. Her aşama kamuoyu bilgilendirilecek. Merkez Bankası, Hazine, bütçe. Dövizin nereden geldiği belli değil.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •