SON DAKİKA

Sezgin Baran Korkmaz, “Rüşvet verdiklerini kayda almış..!”

Sezgin Baran Korkmaz, “Rüşvet verdiklerini kayda almış..!”
A- A+

Kara para aklamak, dolandırıcılık gibi çeşitli suçlamalar nedeniyle Türkiye ve ABD tarafından hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkartılan ve geçen gün tutuklu bulunduğu Avusturya'dan ABD'ye iade edilen Sezgin Baran Korkmaz, ilk kez hakim karşısına çıktı. Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk'te,  SBK Holding'in sahibi Sezgin Baran Korkmaz'a ilişkin olarak, "Sezgin Baran Korkmaz, rüşvet verdiği herkesi kayda almış” diye yazdı. 

SBK ÇİZGİLİ CEZAEVİ KIYAFETİYLE GETİRİLDİ

Duruşmayı yerinde takip eden gazeteci Razi Canikligil, "Sezgin Baran Korkmaz, Utah’taki mahkemeye 3-4 gün tıraşsız, çizgili cezaevi kıyafeti ile getirildi. Tercüman ile temas kurulamadığı için salonda bekletiliyor. Hakim Barrett 15 dk ara verdi" bilgisini paylaştı.

21 EYLÜL’DE PRE-TRIAL DURUŞMASI

Canikligil'in son paylaşımında ise, "Magistrate Judge Jarred Bennett’in baktığı duruşmada hakkındaki suçlamaları reddeden Sezgin Baran Korkmaz için 21 Eylül’de pre-trial duruşması yapılacak" ifadeleri yer aldı.

“Rüşvet verdiklerini kayda almış”

Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk yazısında, "Sezgin Baran Korkmaz'ın ilk gözaltına alınışı Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi'nin (KOM) eşgüdümünde gerçekleştirilmişti. Az önce hayırsever özelliğini belirttiğim Korkmaz'ın farklı bir özelliğini de bir yetkili şöyle anlattı: 'Sezgin Baran Korkmaz, rüşvet verdiği herkesi kayda almış. Sesli ve görüntülü kayıtları var. Korkmaz'ın, parasının FETÖ parası olma ihtimali üzerinde de durduk. Bu konuda da çalışma yapılıyordu. Ancak bir sonuç alınamamıştı. Hakkında farklı soruşturmalar yürütülüyordu. Ancak kara para aklama iddiasından dava açıldı. Hakkında 24 dava var.” ifadesini kullandı. 

Saygı Öztürk'ün “Rüşvet verdiklerini kayda almış” başlıklı yazısının bir bölümü şöyle;

Sezgin Baran Korkmaz'ın yurtdışına çıkmasına izin veren Türkiye ve ABD, aynı kişi hakkında uluslararası tevkif ve yakalama müzekkeresi niteliğinde olan “Kırmızı bülten” çıkarılması için başvurmuş, İnterpol Genel Sekreterliği de, iki ülkenin başvurusu üzerine bülten çıkarmıştı. Korkmaz'ın Türkiye'ye iadesi için çabası sonuç vermedi ve
hakkında 225 yıl hapis cezası isteyen ABD'ye teslim edildi. 

Korkmaz'ın en büyük özelliği, zor durumda olan şirketleri almasıydı. Hatta o şirketlerin içinin boşaltılması için bazı üst düzey yöneticilerle işbirliği yapıldığı da hep söyleniyordu. Başka bir özelliği de hayırsever olmasıydı.

ONUN GÖREVİ
İşyerlerinde yaklaşık 4 bin 500 kişi çalıştıran Sezgin Baran Korkmaz'ın ilaç fabrikası da bulunuyordu. Hemşire olan kardeşine ilaç fabrikasında iş verebilirdi. Ancak vermedi. “Neden?” diye sorduğumda, onun görevinin ayrı olduğunu söylemişti. Ne olduğunu da bana şöyle anlatmıştı:
“Kardeşim, Devlet Hastanesinde hemşire olarak görev yapıyor. Kendi fabrikamda olmasını özellikle istemedim. Çünkü, onun görevi hastaneye gelen fakir-fukara, ilaç, hastane parasını ödeyemeyen, tedaviye ihtiyaç olanları belirlemek, kimsenin dikkatini çekmeden o ailelere yardımcı olmaktı. Sağolsun kardeşim, hastaneye gelenlerin durumunu hemen araştırıyor, ihtiyacı olanları belirtiyor ve gerekli yardımları da benim üzerimden yapıyordu. Bu özelliğimiz pek bilinmez. Yaptığımız hayır işlerini sessiz-sedasız yapıyoruz"
  
Bakkallara olan borçları kapatmak, dar ve zor durumda olanlara görünmeden zarf içinde evlerine para göndermek de, Korkmaz'ın yaptıkları arasındaydı. O yüzünü göstermeyen, kimliğini gizleyen “Robin Hood” denilen yardımseverin Korkmaz ya da onun görevlendirdiği kişiler olduğu dilden dile dolaşıyordu.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •