Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığı, Erdoğan’ın yurtiçi gezilerinde çocuklara dağıttığı oyuncakların, Külliye içerisinde bulunan Millet Camii’nin altındaki depodan, külliye çalışanı 6 kişi tarafından çalındığını tespit etti.
T24'ten Asuman Aranca'nın haberine göre yapılan araştırmada oyuncak bebek ve kumandalı araba hırsızlığının yaklaşık 5 yıldır devam ettiği anlaşıldı. İncelenen kamera kayıtlarında da iki külliye çalışanın depodan kolileri alarak resmi araçlardan birine yükledikleri ve sonrasında dışarıya çıkarttıkları, ardından da düşük fiyattan piyasaya sattıkları belirlendi. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.
BİR AYDA 920 BİN LİRALIK OYUNCAK
Suç duyurusu üzerine Ankara Başsavcılığı, “kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık” suçundan soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında yapılan araştırmada, depoyu gören kameraların bir ay süre ile kayıt yaptığı, bu kayıtlardan da son bir ay içerisinde yaklaşık 920 bin liralık oyuncak çalındığı tespit edildi. 5 yıldır devam ettiği tahmin edilen hırsızlığın ortaya çıkmasının ardından polis, savcılığın talimatı üzerine harekete geçerek, aralarında şoför ve garaj amirinin de bulunduğu 6’sı külliye çalışanı 8 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda, bebek ve kumandalı arabaları satın aldığı belirlenen kırtasiyeci M.B’nin iş yeri deposunda 624 adet, saray çalışanı S.G’nin evinde ise 36 adet oyuncak bulundu.
İTİRAF ETTİ
Birbirleri arasında çok sayıda banka hesap hareketi olduğu de belirlenen şüpheliler, sorgularının ardından önceki gün tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Gözaltındaki şüphelilerden T.Y isimli külliye çalışanı, bir süredir Saray’da çalışan üç şüpheliyle beraber oyuncakları çaldıklarını itiraf etti. Kamera görüntülerine de depodan araca kolilerle oyuncak yüklediği yansıyan T.Y, tutuklanması talebiyle sevk edildiği mahkemede, “V.Y, A.A ve S.G ile birlikte bu işi yaptım. (Oyuncakları satın alan) M.B hiçbir şey sormadı. Kolilerde Cumhurbaşkanlığı arması yoktu. M.B benim ne iş yaptığımı sormadı ancak yanına birkaç kez Cumhurbaşkanlığı arması olan iş kıyafetimle gittiğim olmuştu. Oyuncaklarda Cumhurbaşkanlığına ait olduklarını belli edecek herhangi bir ibare de yoktu” dedi.
"PİŞMANIM ÖZÜR DİLİYORUM"
T.Y, ifadesinin devamında şunları anlattı:
“H.B ve S.S’nin bu işi yaptıklarına hiç şahit olmadım sadece S.G’den onların da yaptıklarını duymuştum ancak ne zaman yaptıklarını bilmiyorum. Bunu duyalı çok uzun zaman oldu. M.B’nin bana oyuncak ücretlerini elden verdiği de oldu, banka hesabıma gönderdiği de oldu. A.A’dan borç para almadım, hesabına gönderdiğim para, satmış olduğumuz oyuncaklardan elde edilen paradır. Ben V.Y ile de depodan oyuncak almıştım. Kendisi son 1 yıldır otobüs kullanıyor ancak son 5-6 aya kadar kendisine oyuncaklardan elde ettiğim paraları gönderiyordum. Bizim oyuncakları aldığımız depo, ana depo değildir. Normalde bu depoda depo görevlisi bulunmuyor. Çünkü burada hafif defolu oyuncaklar vardır. Kapısı da kilitli değildir. Yaptığım hatadan dolayı özür diliyorum, pişmanım, zararı karşılamak isterim”
T.Y’nin itiraflarında oyuncakları birlikte çaldıklarını söylediği ve evinde de 36 adet oyuncak bulunan S.G ise suçlamaları reddetti. T.Y’nin kendisinden geçen yıl 7-8 koli oyuncak istediğini ancak kendisinin kabul etmediğini öne süren S.G, “Oyuncak deposuna kesinlikle gitmedim. Ben şüphelilerden H.B adına kripto para oynadım. Bu para transferi ona aittir. Ben borsadan para kazanınca T.Y, H.B ve A.A kripto para borsasında kendi adlarına işlem yapmam için para gönderdi. Bu hesap hareketleri bunlara ilişkindir” savunmasında bulundu.
"FAKİR FUKARA SAVUNMASI"
S.G’nin eniştesi olan ve dükkanında oyuncak depoladığı iddia edilen Y.D ise ifadesinde, “Kayınbiraderim benim dükkanıma oyuncak depolamadı. Cumhurbaşkanımızın dağıttığı oyuncaklardan bana 14-15 tane bırakmıştı, bunları fakir fukaraya dağıt demişti. Bundan başka hiçbir zaman oyuncak bırakmadı” dedi. Şüphelilerden H.B de, T.Y’nin itiraflarını reddederek, “Bizim onunla vardiyalarımız dahi aynı değildir. Ben garaj amiriyim. Kesinlikle oyuncak almadım. S.G ile olan mesajlaşmalarımda sadece çocuklarım için 2 oyuncak getirmesini istemiştim, bunun dışında oyuncak almışlığım yoktur. Ben S.G’ye adıma kripto borsasında işlem yapması için para göndermiştim, o da kazandığımız meblağları bana iade etti” iddiasında bulundu.
"GÖREV DEDİLER"
Kamera kayıtlarında itirafçı T.Y ile birlikte oyuncak kolilerini araca yüklediği belirlenen A.A ise ifadesinde, şunları söyledi:
“Görüntülerde ben varım. Caminin alt tarafındaki depodan araç hazırlandı. T.Y göreve çıkacaktı. Bana Konya’ya göreve çıkacağını söylemişti. Koliler 20 ya da 21 taneydi. Ben oradan eve geçtim, kendisi de göreve gitti. Ben sadece kolileri yüklemesinde yardımcı oldum. T.Y’ye 40 bin lira borç vermiştim. Kendisi bu borcun taksitlerini bana banka yoluyla ödüyordu. T.Y ile aramız çok iyiydi.
Benden göreve çıktığımda koliyle oyuncak istedi. Kabul etmeyince aramız bozuldu. T.Y bizden habersiz 3 araçtan bizim iznimiz olmadan oyuncak almış. Bu durumun sıkıntısını Külliye’de ben çektim. Akşam 19.00’dan sonra araç yükleyecek personel olmuyor. Oyuncak kamyonları zaten program öncesi yüklü bir şekilde hazır bekletiliyordu. T.Y yüklenen kamyonlardaki oyuncakların yetmeyeceğini söyleyerek ekstra minibüse de yüklememizi söyledi. Suçsuzum”
"CUMHURBAŞKANINA AİT OLDUĞUNU BİLMİYORDUM"
Çalıntı oyuncakları satın aldığı tespit edilen kırtasiyeci M.B ise ifadesinde şunları anlattı:
“Ben kırtasiye dükkanı işletirim. Şüphelilerden T.Y’yi tanıyorum. Yaklaşık 2-2.5 senedir bana oyuncak getirir. Oyuncaklarda kesinlikle Cumhurbaşkanlığı amblemi yoktur. Kendisi bana pazarlamacı olarak geliyordu. 2-3 ayda bir gelir oyuncak getirirdi. Bizim sektörde zaman zaman spot mallar olur, biz de bunları alırız. T.Y bana bunların spot olduğunu söyleyerek satış yaptı. Ben de elimdeki paraya göre kendisine sipariş verip oyuncakları dükkanımda satıyordum. Kendisinden fatura istemiştim ancak bir süre çalışalım sonra keseriz demişti. Ben de oyuncaklar ucuz diye üstelemedim. Kendisine banka aracılığıyla para gönderirken açıklamaya mal bedeli ürün bedeli şeklinde yazıyordum. Ben kesinlikle oyuncakların Cumhurbaşkanlığına ait olduğunu bilmiyordum. Evime polisler geldiğinde öğrendim. Polislere dükkandaki malları gösterdim, hatta onlar gidiyorken evimin sığınağında bulunan malları da kendi rızamla gösterdim. Suçsuzum”
3 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Şüphelilerden S.S ve V.Y de, oyuncak çaldıkları iddialarını reddetti. Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği, sorgularının ardından itirafçı T.Y ile kamera kayıtlarında minibüse koli yüklediği belirlenen şüphelilerden A.A ve kripto borsasında işlem yaptığını iddia eden S.G’nin tutuklanmasına karar verdi. Hakimlik 5 şüpheliyi de adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Savcılığın ise, 5 şüphelinin serbest bırakılmasına itiraz ettiği öğrenildi.
Öte yandan yalnızca bir ayda 920 bin liralık oyuncak çalındığı belirlenirken, yaklaşık 5 yıldır devam ettiği tahmin edilen hırsızlık nedeniyle oluşan kamu zararının ne kadar olduğu henüz bilinmiyor.