Dünyada ve Türkiye’de son yıllarda hızla büyüyen, COVID-19 salgınıyla birlikte rekor seviyelere ulaşan e-ticarette kurallar yeniden belirleniyor. Ticaret Bakanlığı’nın tüketiciyi koruma ve haksız rekabeti engelleme gerekçesiyle hazırladığı yeni bir çalışmaya sektörden itirazlar geldi.
Ticaret Bakanlığı’nın e-Ticaret Mevzuatı’nda değişiklik öngören düzenleme sektörde tartışma yarattı. Ticaret Bakanlığı’nın üzerinde bir süredir üzerinde çalıştığı ve e-pazaryerlerinde tüketiciyi koruma ve haksız rekabeti engelleme olarak duyurduğu e-ticaret düzenlemesine, sektör KOBİ’lerin, tüketicilerinin de aleyhine olacak kısıtlamalar ve dünyada büyük gelişme gösteren e-ticaretin Türkiye’de büyümesinin önünü kapattığı için itiraz ediyor.
Pazar yerlerine yeni kriterler getirilecek
Ticaret Bakanlığı’nın gündemine aldığı yeni çalışmasına iki ana başlıkta yürütülüyor. Buna göre, ekonomik parametreleri tek başına belirleyebilme güçleri giderek artan büyük ölçekli ya da başat platformların rekabeti ortadan kaldıracak uygulamalarına izin verilmeyecek. İkinci adım olarak bünyelerinde faaliyet gösteren satıcılara nazaran yüksek pazarlık gücüne sahip olan dijital platformların, kendi lehlerine satıcıların aleyhine ticari koşullar dayatmasının önüne geçilecek. Bu kapsamda, e-ticaretin dengeli şekilde büyüme ve gelişmesinin sağlanması amacıyla pazar yerlerine bazı kriterler getirilecek. Piyasadaki rakipleri dışlayıcı şekilde tanıtım faaliyetlerinde bulunulamayacak. E-ticaret pazar yerlerinin elde ettiği verileri kullanarak bünyesindeki satıcılarla haksız rekabet etmesi engellenecek. E-ticaret pazar yerleri kendini haksız bir şekilde sıralamada ön plana çıkaramayacak ve satıcılar arasında ayrım gözetemeyecek.
E-ticaret pazar yerlerinin faaliyet alanları belirlenecek ve sektörün orantılı şekilde büyümesi sağlanacak.
Taklit ürün satışı engellenecek
Yapılan düzenlemenin ikinci ayağında ise e-ticaret pazar yerlerindeki satıcıların hakları güvence altına alınacak. Bu çerçevede e-ticaret pazar yerlerinde taklit ürün satışı ve hukuka aykırı içerikler engellenecek. Satıcılar sadece bir e-ticaret pazar yerinde faaliyet göstermek zorunda bırakılamayacak. E-ticaret pazar yerleri satıcıları belirli bir kişiden mal veya hizmet teminine zorlayamayacak. E-ticaret pazar yerleri tarafından satıcılara yapılacak ödemeler artık daha kısa sürede yapılacak. E-ticaret pazar yerleri ve satıcılar arasındaki sözleşmelerde haksız şartlara yer verilemeyecek ve e-ticaret pazar yerlerince tek taraflı değişiklik yapılamayacak. Hizmet verilmeden haksız şekilde satıcılardan bedel alınması engellenecek. Satıcıların e-ticaret pazar yerlerine karşı hak arama hürriyetini engelleyici uygulamalara izin verilmeyecek. Satıcılar kendilerine ait verileri diledikleri zaman diğer e-ticaret pazar yerlerine taşıyabilecek.
Sektöre göre e-ticarette doğan şirketler üvey evlat oldu
E-ticaretin düzenlenmeye ihtiyacı olduğunu belirten sektör, bu çalışma ile birlikte birçok alanda getirilen bazı kısıtlamaların, e-ticaret sektörünü olumsuz etkileyeceğini savunuyor. Sektöre göre çalışmada öne çıkan bazı maddeler şöyle:
1-E-ticarette doğmuş perakendeci kendi markasını satamayacak
Geleneksel perakendeci e-pazaryeri kurabilecek, kendi ürettiği markasını da bu e-ticaret kanalında satabiliyorken, e-ticarette doğmuş bir perakendeci kendi markasının ürünlerini satamayacak. Çalışmada bu ayrım, cironun yüzde 50’den fazlasının online’dan kazanıyorsa şeklinde yapılıyor. Sektöre göre bu madde geleneksel perakendeciye de yanlış mesaj veriyor. Online’da doğan markalara getirilen bu kısıtlama ile tüketicilerin ürünlere ulaşmaları güçleştirirken ve markaların satışlarını çok ciddi oranda azaltacak. Yüzbinlerce kişinin çalıştığı fabrikalarda üretilen bu ürünlerin satışına getirilecek kısıtlama beraberinde üretim sektörünü de olumsuz etkileyebilir. Oluşturdukları üretici ekosistemini dağıtmak zorunda kalacak. Bu ekosistemin yarattığı istihdam son bulacak. Geleneksel perakendeci ile e-ticaretçileri durduk yere karşı karşıya getirebilir.
2-Turizm, sigortacılık, ulaşım, gayrimenkul, eğlence ve spor gibi alanlara geçit yok
Düzenleme ürün ve hizmet satışlarını ayırıyor. Ürün satan e-ticaretçiler, turizm, sigortacılık, ulaşım, gayrimenkul, eğlence ve spor gibi alanlara giremeyecek. Bu da dünyada en büyük e-ticaret trendlerinden biri olan ve önemini birden fazla hizmeti sunabilen ‘Süper App’lerin Türkiye’de önünü kapatacak. Mevcut düzenlemeye göre ilk bakışta bu oyuncuların kendi platformlarında yeni ürün ve hizmet sunamayacağı gibi bir izlenim verilse de, bu platformlar, mevcut büyüklüklerine ulaşmalarını sağlayan ürün ve hizmetlerinde koruma kalkanına sahip oluyor. Bu da tüketicinin aleyhine olacak bir madde olarak görülüyor.
3-Reklam ve ilan bütçelerine sınır ve kampanya yasağı
E-ticaret şirketleri reklam ve ilan bütçelerini serbestçe belirleyemeyecek. Net işlem hacimlerine göre üst limitler belirlenecek. Reklam ve ilan bütçeleri bu limitleri aşamayacak. Son yıllarda Türkiye’nin en büyük reklam verenleri arasına giren e-ticaret sektörün gözettiği dengeler bozulacak. Net işlem hacmi üzerinden belirlenecek limite takılan e-ticaret şirketlerinin bir yıl içinde yurtiçi satışlara yönelik iskonto ve indirimlerine sınırlama gelecek. Türkiye’yi başta kasım kampanyaları olmak üzere düzenli fırsat günleri ile tanıştıran e-ticaret şirketlerinin kampanyaları azalacak ve çapları küçülecek. Bu durumdan en çok e-pazar yerlerinden satış yapan KOBİ’ler etkilenecek. Tüketiciyi yanıltıcı indirimden koruduğu söylenen maddeler ile Tüketici artık daha az fırsatla karşılaşacak. Geleneksel ticarette mevcut düzen aynen devam edecek.
4-Online cüzdanlar kaldırılıyor
Genel olarak cüzdan olarak bilinen e-ticaret platformlarına entegre ödeme kolaylaştıran uygulamalar kaldırılacak. Tüketicinin ödeme kolaylığı elinden alınırken, platformların cüzdan kullanan müşterilerine sağladıkları indirim imkanı ortadan kalkacak.
5-E-ticaret şirketlerinin taşımacılık alanında faaliyet gösteren şirketleri dışarıya açılamayacak
E-ticaret şirketlerinin kurduğu kargo ağları pazaryeri dışına hizmet veremeyecek. E-ticaret şirketleri kendi markalı ürünlerini de satamayacakları için pazaryerleri, platformları üzerindeki satılan ürünlerin daha büyük bir bölümünü kendileri taşımayı tercih edebilir. Böylelikle doğrudan kargo şirketlerine verilen kutu sayılarında azalmaya neden olabilir. Bu durumda da diğer şirketlerin de işlem hacmi düşebilir. Hem diğer şirketlerin hem de kendi araçlarıyla pazar yerlerinin kargolarını taşıyan onbinlerce kişi bu düzenlemeden olumsuz etkilenebilir.
6-Elektronik ticaret payı adı altında ek vergi getirilecek
Büyük ölçekli e-ticaret şirketleri elektronik ticaret payı ödeyecek. Bu pay toplam satış hasılatından alınacak. Pazaryerlerinin ödemek zorunda kalacağı e-ticaret payını platformlarda satış yapan şirketlere, şirketlerin de bu ilave maliyeti müşterilerine yansıtması gerekecek. Satıcıların gelirleri azalırken, maliyetleri artacak. E-ticaret sektörüne getirilen ilave vergiler, fiyat artışlarının önüne geçmek için yapılan KDV indirimlerinin tam aksi yönünde bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yazının devamı için TIKLAYIN...
Kaynak: Dünya Gazetesi- Canan SAKARYA / Selenay YAĞCI