İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuşurken arabesk müziğin 'babaları' olarak sayılan Orhan Gencebay ve Müslüm Gürses'i birbirine karıştırdı. Akşener, konuşmasında "Müslüm baba gibi 'Batsın bu dünya' diyorum"ifadelerini kullandı. Akşener'in bu sözünden sonra Orhan Gencebay TT oldu....İYİ Parti Genel BaşkanıMeral Akşener partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu. Yaptığı esnaf ve vatandaş ziyaretlerinden bahseden Meral Akşener, ev kadınlarının tamamen unutulduğu ve seslerinin duyulmadığını söyledi.
Ev kadınlarının iktidar tarafından 'çantada keklik' olarak görüldüğünü belirten Akşener, "AK Parti'nin umursamazlığından en fazla muzdarip olan ev kadınları. İşte o nedenle ben de ilçe ziyaretlerine devam ederken bir yandan da o evleri ziyaret ediyorum"diye konuştu.
GÜRSES İLE GENCEBAY'I KARIŞTIRDI
Yaptığı ev ziyaretlerinde dinlediklerinden bahseden İYİ Parti lideri, "Öyle şeyler dinliyor, öyle şeyler öğreniyor ve öyle şeylere şahit oluyorum ki bir süre sonra artık kalbim ağrıyor. Rahmetli Müslüm baba gibi diyorum ki 'Batsın bu dünya" ifadelerini kullandı.
Akşener'in açıklamalarından satır başları:
"Kendisine göre ülkemizde evine ekmek götüremeyen de, akaryakıt kuyruğu da yok, işsizlik de yok, yoksulluk da yok. Milletçe Şirinler köyünde yaşıyoruz. Bu arkadaşa göre bizler nankörlük ediyoruz. Hiç sorunumuz olmamasına rağmen evimize ekmek götürmek istemiyoruz. Tembeliz ya iş beğenmiyoruz, onu gıcık etmek için milletçe mutsuzmuş gibi yapıyoruz. İşte Sayın Erdoğan'ın fantastik dünyasında her şey bu sistemle işliyor. Bu kafayla attıkları her adım zararla sonuçlanıyor.
"EKONOMİK BÜYÜMEYE NE OLDU?"
Ekonomimiz can çekiyor. Yeni ekonomi modeli neydi, faizi düşür, ihracatı artır, cari fazla oluştur. Milletimize kurtuluş reçetesi olarak pazarlanan bu reçetenin üzerinden 6 ay geçti. Bir tek Merkez Bankası faizleri düştü, diğer faizler göklere çıktı. İhracatımız arttı ama ithalatımız daha fazla arttığı için bu hiçbir işe yaramadı. Cari fazla verip enflasyonu düşürdük mü, son 4 yılın en yüksek cari açığını verdik, enflasyon da düşmedi. ÜFE yüzde 100'ün üzerinde, TÜFE yüzde 50'nin üzerinde. Ekonomik büyümeye ne oldu, yavaşlama sinyalleri veriyor. Ezcümle, bay kriz ve arkadaşlarının bu formülü sonrası iyiye giden tek gösterge yok. Ekonomik modeller geliyor geçiyor ama ikna siyaseti tam gaz sürüyor.
"EVLERDEN YÜKSELEN SESİ DUYURACAĞIZ"
Geçen hafta Sultanbeyli'deydim. Mesela eşini koronadan kaybetmiş günde 50 lirayla geçinmeye çalışan bir kızımız. 'Görüp de canları bir şey ister diye çocukları markete götüremiyorum. Gücümüz yetip, bir tavuk alamıyoruz' diyor. Bir başka abla da 'Akşama makarna yaptım, başka bir şey pişiremedim. Bana bir iş bulur musun?' diyor. Bir başka kardeşim diyor ki, 'Kek yapmak istiyorum maliyetini düşününce vazgeçiyorum' diyor. Eşi asgari ücretle çalışan bir ev hanımı diyor ki 'Çocuklara harçlık veremiyorum' diyor. Bir kadın, ev kirasını ödeyebilmeyi hayal ettiğini söylüyor. Böyle bir rezalet olabilir mi? Artan elektrik fiyatlarından dolayı ışıkları kapatıp oturduklarını söyleyen bir başka kadın 'Bize simit yiyin diyorlar. 4 kişilik aileyiz bir öğünü 20 lirayla mı geçirelim' diyor. Sabahtan akşama kadar anlatılan büyüme masalları bu gerçekleri değiştirmiyor. Evlerden yükselen sesi duyuracağız."