Rusya ile Batılı ülkeler arasında Ukrayna konusunda yoğun bir diplomasi trafiği yaşanmaya devam ederken, Moskova kırmızı çizgisinin NATO’nun tüm eski Sovyet devletlerinden çekilmesi olduğunu belirtiyor.
NE OLDU?Ukrayna’da askeri bir ihtilaf yaşanmasından endişe edilen bu günlerde Rusya ile Batı ülkeleri arasında yoğun bir diplomasi trafiği yaşanmaya devam ediyor. Moskova ise bu görüşmelerdeki kırmızı çizgisinin NATO’nun tüm eski Sovyet devletlerinden çekilmesi olduğunu söylüyor. Bunun anlamı Avrupa Birliği’ne 1997’den sonra üye olmuş Bulgaristan, Romanya ve doğu Avrupa’daki tüm diğer eski komünist devletlerdeki NATO birliklerinin geri çekilmesi. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama, Cenevre’de Rus ve Amerikan Dışişleri Başkanları’nın gerçekleştirdiği görüşmede Moskova’nın müzakerelerde bu talebinden ödün vermeyeceği şeklinde değerlendiriliyor.
NE DEDİLER?Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’un Rus Dışişleri Bakanlığı’nın web sitesindeki yazılı soru cevaplarından birinde Rusya’nın taleplerinden birinin de “NATO’nun eski Varşova Paktı ülkelerini de bünyesine katmaya başladığı 1997 yılından bu yana bu ülkelere yönlendirilen tüm yabancı güçlerin, ekipmanların ve mühimmatın geri çekilmesi ve 1997’deki koşullara dönülmesi için diğer adımlar atması” olduğunu söylüyor. Lavrov “Bunlara Bulgaristan ve Romanya da dahil” ifadelerini de kullanarak Rusya’nın taleplerinin farklı yorumlanmaması için bu talebin müzakerelerdeki ‘ana’ talepleri olduğu söylüyor.
ABD Başkanı Joe Biden geçtiğimiz günlerde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmek istediğini dile getirmiş, işgalin küçük olması durumunda NATO’da fikir ayrılıkları çıkabileceğine işaret eden açıklamasıyla Ukrayna’nın tepkisini çekmişti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Avrupa Birliği’nin büyük ölçüde kenardan izlediği ABD - Rusya müzakerelerinde Brüksel’in yeterli söz sahibi olmamasına dikkat çekerek “Biz Rusya’yla kendi görüşmelerimizi başlatalım”önerisini getirmişti.
Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Cenevre’de bir araya geldi. Ancak Moskova’nın güvenlik talepleri üzerine yürütülen görüşmelerde iki taraftan gelen açıklamalarda da bir uzlaşıya varılmasının beklenmediği ifade edildi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken görüşme öncesinde yaptığı açıklamada “Diliyorum ve umuyorum diplomasi ve diyalog yollarının hala açık olup olmadığını sınayabilelim. Biz bu patikaya inanmaya devam ediyor, farklılıklarımızı huzur içinde çözebilmek istiyoruz. Bu sınavdan geçebilmemizi umuyorum” dedi. Blinken sözlerine şöyle devam etti: “Ancak bunun imkansız olduğu anlaşılır ve Rusya Ukrayna’ya yönelik agresyonuna devam ederse, birlikte hızlı ve sert bir tepki verme kararımıza da bağlıyız.”
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov da görüşme öncesinde “Cenevre’deki bu görüşmelerin yararlı olacağını düşündük, zira tekliflerimizin hepsine somut yanıtlar hazırlamanız ve varlarsa kendi karşı tekliflerinizi sunmanız konusunda size yardımcı olacağını umuyoruz” diye konuştu. Lavrov’un bu ifadeleri Rusya’nın özellikle NATO güçlerinin geri çekilmesine ilişkin talebe Batı’dan çok net yanıtlar istediğine işaret ediyor.
NE OLACAK?
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un açıklamasında görüşmelerden hızlı bir sonuç beklemediğine de işaret etmesi, ABD, NATO ve AB ile Rusya arasındaki müzakerelerin bir süre daha devam edeceği anlamına geliyor. Lavrov görüşmeye ilişkin açıklamalarında Washington gibi Moskova’nın Cenevre’deki görüşmelerden elle tutulur sonuçlar çıkmasını beklemediğini belirtti ve “Avrupa turunuz sırasında bu görüşmeden büyük bir gelişme beklemediğinizi söylemiştiniz. Biz de bu görüşmede büyük bir ilerleme kaydedilmesini beklemiyoruz, tekliflerimize cevap gelmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Dünya Gazetesi- Hilal Sarı