Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın il başkanları toplantısında yaptığı konuşma üzerinden AK Parti'ye dair dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Yazısında Erdoğan'ın konuşması AK Parti'de büyük bir kibir olduğunu itiraf eden Metiner, yazısında "Kibrimizle Allah’ı ve halkımızı gücendirdik. Korkarım ki bu gidişat siyasi hezimete dönüşecektir" diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Yoldayım.
Mola yerinde yazıyorum.
İstanbul milletvekili iken memleketim Adıyaman’da verdiğim bir konferansta partimize yönelik uyarılarım aklıma geldi. Mealen şöyle demiştim: İktidarın şehvetine yenik düştük. Kibir budalalarına dönüştük. En fenası bizi iktidara taşıyan garip gurabadan, fakir fukaradan koptuk. Onların ulaşamadığı insanlar haline dönüştük. Onlara uğramaz olduk. Onlarla ağlamaz onlarla gülmez olduk. Kibrimizle Allah’ı ve halkımızı gücendirdik. Korkarım ki bu gidişat siyasi hezimete dönüşecektir.”
" Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ak Parti il başkanları toplantısında yaptığı konuşmayı okurken bir cümle dikkatimi çekti:” Bize kibir yakışmaz, biz tevazu ordusuyuz.”
Düşündüm.
Geriye doğru gittim.
Cumhurbaşkanı’nın bu meyanda defalarca daha sert bir dille yaptığı uyarıları hatırladım.
Demek ki onca uyarıya rağmen kibir son bulmamış.
İstanbul milletvekili iken memleketim Adıyaman’da verdiğim bir konferansta partimize yönelik uyarılarım aklıma geldi.
Mealen şöyle demiştim:
“İktidarın şehvetine yenik düştük. Kibir budalalarına dönüştük. En fenası bizi iktidara taşıyan garip gurabadan, fakir fukaradan koptuk. Onların ulaşamadığı insanlar haline dönüştük. Onlara uğramaz olduk. Onlarla ağlamaz onlarla gülmez olduk. Kibrimizle Allah’ı ve halkımızı gücendirdik. Korkarım ki bu gidişat siyasi hezimete dönüşecektir.”
Ulusal basına düşen bu sözlerim kendi içimizden birileri tarafından memnuniyetsizlikle karşılanmıştı.
Kendimize tuttuğum aynadan rahatsızlık duyanlar, dahası bu haklı uyarımızdan dolayı bizden duydukları rahatsızlığı siyasi ayak oyunlarına dönüştürenler sayesinde bugün geldiğimiz sonuç ortada.
Hâlâ o birileri her şeyin çok iyi olduğunu söylemeye devam ediyorlar.
Kendimizi düzelteceğimize bize ayna tutanlara kızıyoruz. Kızmakla yetinmiyor onları adeta silmeye/yok etmeye çalışıyoruz.
Onca yaşananlardan ve yıkımlardan sonra hala hiç bir sorun yokmuş gibi yapanlar veya kişisel iktidar ve ikbal peşinde koşanlar bilinsin ki zarardan öte bir işe yaramıyorlar.
Söylenecek söz çok.
Her sözün bir vakti vardır.
Vakit geçtikten sonra söylenen kimi sözlerin de artık kıymeti harbiyesi yoktur.
Testi kırıldıktan sonra ne derseniz deyin nafiledir.
Biz diyeceğimizi testi kırılmadan önce diyelim ki niye vaktinde demedin deyip üstte çıkmakta mahir olanların dili uzamasın üzerimizde.