Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs, çok daha bulaşıcı olan yeni mutasyonlarıyla insan sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Bu varyantlar arasında neredeyse diğerlerini unutmamıza sebep olan Delta, özellikle de aşısızları kolaylıkla etkisi altına alıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklamada, salgın süreciyle ilgili merak edilenleri yanıtladı ve Türkiye'deki delta varyantı yoğunluğunun yüzde 90’ı geçtiğini söyledi.
Bakan Koca, "Şu an için Türkiye’de Delta varyantı yüzde 90’ı geçti. Delta Plus da giderek artıyor. Şu an yüksek oranda değil ama hızlı şekilde artıyor. Bu, varyant değişikliğinin toplumdaki bulaşıcılığın daha yoğunlaştığı anlamına geliyor. Daha önce 1,5 metre ile sağlanan koruma, şimdi ancak 2 metre ile korunabilir durumda. Salgını gündemimizden çıkarmalıyız ama tedbirlere uymalıyız. Tedbirlerle birlikte hayata devam etmeliyiz" diye konuştu.
Hürriyet Gazetesi'nden Gaye Kobal'ın haberişöyle;
Delta varyantı hakkında merak edilen tüm ayrıntıları ve varyantın virüsün diğer varyantlarından farklarını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Neşe Saltoğlu ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker İnanç Balkan ile konuştuk.
Delta varyantının belirtileri nelerdir?
Doç. Dr. İlker İnanç Balkan: Virüsler, özellikle de grip, koronavirüs gibi RNA virüsleri çevresel koşullara uyum sağlayarak daha uzun süre hayatta kalmalarına yarayacak çeşitli değişimler geçirir. Delta varyantı da, SARS-CoV-2 virüsünün daha bulaşıcı ve daha dayanıklı hale gelmiş yeni bir versiyonu. Ülkemizde yayılımı da her geçen gün devam ediyor. Klinik belirti ve bulguları elbette genel olarak orijinal virüsle aynı olmakla birlikte burun akıntısı, boğaz ağrısı gibi soğuk algınlığı belirtilerinin daha sık olduğu ifade ediliyor. Elbette klinik belirti ve bulgular sadece virüsün hangi varyant olduğu ile ilgili değil kişinin bağışıklık durumu ve aldığı virüs miktarı gibi farklı değişkenler ile de ilgili. Şiddetli klinik hastalık tablosu geliştiğinde ortaya çıkan; akciğer, kalp-dolaşım sistemi, sinir sistemi ve böbrekler gibi tüm vücudu ilgilendiren bulgular tüm varyantlarda benzer. Tanı, tedavi ve korunma önlemleri de aynı.
Aşılar delta varyantına karşı korur mu?
Doç. Dr. İlker İnanç Balkan: Evet. Mevcut aşılar Delta varyantına karşı belirli oranlarda koruyucu etki gösteriyor. Ülkemizde kullanımda olan iki aşıdan biri olan mRNA aşısının (Pfizer/BioNTech) delta varyantının bulaşmasını yüzde 88 oranında önlediği gösterildi. Bu oranın Sinovac aşısında ne kadar olduğu henüz kesin olarak bilinmemekle birlikte daha düşük olduğu tahmin ediliyor. Her iki aşının da gerek Delta gerek Alfa ve diğer varyantlarla gelişen enfeksiyonlarda hastaneye yatış ve ölüm oranlarını belirgin olarak düşürdüğünü söyleyebiliriz. Şunu unutmamak gerek; aşılardan istenen etki ancak ikinci dozdan iki hafta sonra başlıyor. İki doz Sinovac sonrası veya geçirilmiş enfeksiyon sonrası tek doz BioNTech aşısı uygulanan kişiler için ise beklenen koruyucu etki tek dozdan iki hafta sonra başlıyor.
Delta varyantı ile enfekte olunduğu nasıl anlaşılır? PCR ile belli oluyor mu?
Doç. Dr. İlker İnanç Balkan: Delta ile enfekte olunduğu PCR testinde belli olur. Covid-19 tanısında standart yöntem olarak PCR kullanılmaya devam ediyor. PCR pozitif saptanan kişilere ait numuneler varyant taraması için tekrar özgül problar kullanılarak PCR yöntemi ile çalışılıyor ve Delta varyantı varsa kişinin halk sağlığı yönetim sistemi veri tabanı web sayfasında (https://hsys.saglik.gov.tr) bulunan laboratuvar sonucuna bu bilgi ekleniyor, filyasyon ekipleri tarafından da bu bilgi hastalara iletiliyor.
Delta varyantına karşı kimler daha çok risk altında?
Doç. Dr. İlker İnanç Balkan: Aşısızlar, maskesizler ve mesafesizler Delta varyantına karşı büyük risk altında. Bu üç temel önlem tüm koronavirüs varyantlarına, hatta damlacık yolu ile bulaşan grip gibi diğer solunum virüslerine karşı geçerli. Delta varyantı, damlacık ile bulaşan virüsler içinde bilinen en bulaşıcı virüs. Aşı, maske ve mesafe önlemlerini ihlal eden herkes, ihlal ettiği oranda risk altında. Hastalığı geçirmemiş ve aşılanmamış erişkinler ile çocuklar da daha fazla risk altında.