SON DAKİKA

Mehmet Ali Erbil'den Nefise Karatay itirafı! 'En büyük pişmanlığım o resimler!'

Mehmet Ali Erbil'den Nefise Karatay itirafı! 'En büyük pişmanlığım o resimler!'
A- A+

Ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil, büyük aşk yaşayıp evliliğin eşiğinden döndüğü Nefise Karatay ile ilgili çok konuşulacak bir itirafta bulundu. Erbil, 'Nefise ile birlikte çektirdiğimiz o çıplak fotoğraflardan dolayı kendimi suçlu hissediyorum. Çok büyük pişmanlık yaşadım. Nefise çok iyi bir insan' diye konuştu.

Kaçış sendromu hastalığı nedeniyle zor günler geçiren Mehmet Ali Erbil 'Yaşadıklarım maneviyatımı derinden etkiledi' diyerek ekledi: "Hastalıkla birlikte Allah’a bağlandım, inancım kuvvetlendi. Yaşadığım her şeyi kader olarak görüyorum. Sık sık türbe ziyaretleri yapıyorum. Hacca gitmek istiyorum"Ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil, Sabah'a konuştu.

Pandemi sürecini nasıl geçiriyorsunuz?

Evdeyim, evde kalmak gerekiyor zaten. Allah'a şükür evde benimle ilgilenen insanlar var. Daha ne isteyeyim? Normalde de çok gezmiyordum. Dışarıya sadece hastane için çıkıyordum, şimdi de öyle. Ayda bir damar yolundan ilaç almam gerekiyor. İki aşım da yapıldı. Sağlığım yerinde, sadece hâlâ yürüme zorluğum var.

Hayatınızda en çok neyin eksikliğini hissediyorsunuz?

Yıllarca her gün televizyonda canlı yayın yapıyordum. Şimdi dönüp baktığımda o günleri özlüyorum. Benim gibi hiperaktif biri için kolay değil. Farklı bir formatta yarışma sunuyordum, doğaçlama yapıyordum her şeyi. Türk halkında çok kredim var. O zamanlar yaptığım esprililerimi tolere ediyorlardı. Bu krediyi herkese vermez halkımız.

Yaşadığınız zorlu süreç manevi dünyanızı nasıl etkiledi?

Maneviyatımı derinden etkiledi yaşadıklarım. Yoğun bakımdayken damadım başımda dua ediyordu. Ben de bilmediğim duaları tekrar ediyordum. Yaşadığım bu hastalık süreciyle tekrar Allah'a bağlandım. Hastalık öncesi bağım zayıftı. Şimdi inancım çok kuvvetlendi. Yaşadığım her şey kader. Kimin aklına gelirdi benim gibi hareketli bir adamın bu duruma düşeceği. İnançlı şekilde dik durup bunun da üstesinden geleceğimi düşünüyorum. Sık sık türbeleri ziyarete gidiyorum. Dua ediyorum gittiğim türbelerde. En son Bursa'ya gittim mesela. İnsanlar beni görünce büyük ilgi gösterdi.

İSYAN ETMEDİMKutsal topraklara da gitmek istiyor musunuz?

Evet. Hacca gitmek istiyorum. Umarım Allah nasip eder.

"Artık bitti'" dediğiniz bir an oldu mu hiç hastanedeyken?

Ölümden korkmadım. Kendimi ölüme hazırladım. 'Allah'ım ölünce bana başka bir huzur vereceksin. Her şey senden gelecek' dedim. Sebat ettim, isyan etmedim. Eskiden çok hastalanayım, sevenlerim beni kapılarda beklesin diye düşlerdim. Öyle de oldu.

O FOTOĞRAFLAR BÜYÜK HATAYDI

Hayatınıza çok kadın girdi ama Nefise Karatay'la ilişkiniz ve çektirdiğiniz fotoğraflarda çok konuşulmuştu...

Çok geride kaldı o ilişki. Şimdi evlendi, hep mutlu olsun isterim. O fotoğraflardan dolayı kendimi çok suçlu hissettim. O fotoğrafların çekilmesinde çok sorumluluğum var. Yurt dışında çiftler böyle fotoğraflar çektiriyordu o yıllarda. Biz de Türkiye'de yapalım demiştik. Ama büyük pişmanlık yaşadım. Ben o fotoğrafları Nefise ile evleneceğim diye çektirmiştim. Evlenmeyeceğimizi hiç düşünmemiştim ki. Zaten evlenmeyi düşünmediğim bir kadını öyle göstermeyi asla istemem. Büyük hataydı o fotoğrafları çektirmek.

Hastanede olduğunuz dönemde Nefise Karatay sizi aradı mı?

Nefise çok hayırlı bir insandır. Beni değil de kızım Sezin'i aramış, onunla konuşmuş. O vefalıdır, Allah onu hep mutlu etsin.

ÇOK DOĞRU KADINLARLA EVLENMİŞİMYoğun çalışma temponuzun sağlığınızı olumsuz etkilediğini düşünüyor musunuz?

Olabilir. Türkiye'de iki kişi var kaçış sendromu hastalığı olan. Dünyada da 80 vaka var. Bir tane ilacı var hastalığın. O da atak geçirmemi engelliyor. Hastalığımı en çok stres tetikledi. Dört eş, üç çocuğun sorumluluğunu taşımak kolay değil. Eşlerimle (Muhsine Şehnaz Kamiloğlu, Nergis Kumbasar, Sedef Altuntaş, Tuğba Coşkun) ilişkilerim hep çok iyi oldu. Çok doğru kadınlarla evlenmişim. Onlara ne şiddet gösterdim ne kötü davrandım, hep çok kıymet verdim. Hastalığımda hep yanımdaydılar. Ölümle burun buruna geldiğimde ilk eşim (Muhsine Şehnaz Kamiloğlu) bana "Sen güçlüsün bunu atlatacaksın" diyordu. Haklı çıktı. Kızlarım da başımdan hiç ayrılmadı. Çok şanslı bir adamım. Ben de eşlerime ve çocuklarıma karşı bütün görevlerimi yerine getirdim. Vicdanım çok rahat.

İBRAHİM TATLISES MADDİ YARDIM TEKLİFİNDE BULUNDU

Serdar Ortaç da, İbrahim Tatlıses de sizin gibi önemli sağlık sorunu yaşadılar...

Onlarla kader birliği yaptık. İbrahim hiç beni yalnız bırakmadı. En son hastalandığımda İzmir'den geldi. Vurulduğunda hastaneye gitmiştim hemen, basına görünmeden başında durup eve dönmüştüm. Bu onu çok etkilemiş. Hastalandığımda "Bir şeye ihtiyacın var mı?" diye hep sordu. Maddi yardım teklifinde bulundu.

YAŞARKEN GAYRIMENKULLERIMİ ÇOCUKLARIMA VERDİM"Vasiyet yazmadım" demiştiniz...

Evet, vasiyet yazmadım. Ben zaten çocuklarıma kendilerine yetecek kadar gayrimenkul verdim. Geriye kalan mülkümü de benden sonra paylaşsınlar. Yaşarken onlara aralarında yeterli paylaşımı yaptım zaten.

KUMAR UĞRUNA NE EVİMİSATTIM NE DE ARABAMI

Yaptığınız işlerden çok para kazandınız mı?

Çok para kazandım. Kazandıklarımı mülke yatırdım. Ama şimdi pandemiden dolayı kiralarım gelmiyor.

Serdar Ortaç kumarda çok para kaybettiğini söylemişti. Siz kumarda çok para kaybettiniz mi?

Ben çok akıllı oynardım kumarı. Zevk için oynuyordum. Kumar uğruna ne evimi, ne de arabamı sattım. Serdar çok para kaybetti. Biz onu Stelyo'yla çok uyardık. Koskoca binası gitti kumar uğruna.

ALLAH DEVLETIMİZDEN RAZI OLSUN SAĞLIK SİSTEMİMİZ ÇOK İYİSağlık sistemimizle ilgili açıklamalarınız da çok konuşuldu...

20 yıldır ayda bir hastaneye yatıp ilaç alıyorum. SSK'lıyım, devletime hizmet verdim. Devletim de bana sahip çıkıyor. İlaçlarımı karşılıyor. Allah devletimizden razı olsun, sağlık sistemimiz çok iyi. Los Angeles'ta hastalığım tetiklenince acile götürdüler beni. Acilde iki saat beklettiler, o sürede kendi kendime iyileştim. Yatıp kalkıp sağlık sistemimize teşekkür etmeliyiz. Cumhurbaşkanımızdan da, Sağlık Bakanımızdan da Allah razı olsun.

Kaçış sendromu hastalığı nedeniyle zor günler geçiren Mehmet Ali Erbil'in hastalığı nedir?Kaçış Sendromu Hastalığı Nedir?Kaçış sendromu, kan plazmasının ve içinde bulunan proteinlerin, minerallerin, sıvıların, kılcal damarların duvarlarından yani kan dolaşım sisteminde yer alan çevrede dokulara, kaslara, organlara veya vücut boşluklarına kaçması ile karakterize edilen bir tıbbi durumdur. Kaçış sendromunu genel olarak ikiye ayırmak mümkündür.

Bu durum en sık sepsis sırasında, yani vücut enfeksiyonlarla savaşırken bağışıklık sisteminin, vücudun kendi doku ve organlarına karşı hasara neden olması sırasında, görülür.

Kaçış sendromu daha nadir olarak otoimmün hastalıklar, farklılaşma sendromu, hemofagositik lenfohistiyositoz, yumurtalık hiperstimülasyon sendromu, viral hemorajik ateşler ile yılan sokması ve besin zehirlenmesinin sonucu olarak ortaya çıkabilir.

Aralarında kemoterapi ilaçları, bazı interlökinler ve monoklonal antikorlar da bulunan bir takım ilaçlar da kaçış sendromuna neden olabilir. Bu koşullar ve faktörler genellikle ikincil kaçış sendromunun nedenleri arasındadır.

Aynı zamanda Clarkson hastalığı olarak adlandırılan sistemik kaçış sendromu veya primer kaçış sendromu ise çoğunlukla orta yaşta sağlıklı bireylerde gözlenen nadir, ciddi ve epizodik bir tıbbi durumdur.

Uzuvların kılcal damarlarının iç astarındaki dokuyu oluşturan endotelyal hücrelerin birbirlerinden ayrıldıktan sonra, öncesinde kol ve bacaklardaki kas gruplarına kan plazmasının sızması şeklinde görülür.

Bu şekilde kılcal damarlarda oluşan açıklıklar bir ila üç gün içinde kendiliğinden tekrar kapanırlar. Karın, merkezi sinir sistemi ve diğer organlar tipik olarak bu durumdan doğrudan etkilenmezler.

Ancak uzuvlarda meydana gelen taşma tehlikeli hipotansiyon (düşük tansiyon), hemokonsantrasyon ile dolaşım şokuna, albumin isimli proteinde önemli düşüşe ve kompartman sendromlarına, yani dokulardaki basıncın yine tehlikeli şekilde artmasına, neden olacak kadar geniş çaplı gerçekleşebilir.

NedenleriKaçış Sendromunun Nedenleri Nelerdir?

Kaçış sendromu bulaşıcı bir hastalık değildir. İkincil kaçış sendromunun nedenleri genellikle belirlidir. Ancak sistematik kaçış sendromunun kesin moleküler nedeni henüz belirlenmemiştir. Sürdürülen tıbbi bilimsel araştırmalar, hastalığın biyolojik ve kimyasal köklerine biraz ışık tutmuştur.

Sürdürülen çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre sistematik kaçış sendromu atakları sırasında görülen çeşitli enflamatuar faktörlerin varlığının, kılcal damarların iç yüzeyini kaplayan endotel hücrelerinin geçici olarak anormal geçirgen hale gelmesini açıklayabildiği düşünülmektedir.

Bu faktörler arasında monosit ve makrofaj ile ilişkili enflamatuar aracılarda geçici ani yükselmeler ve proteinlerin vasküler endotelyal büyüme faktörlerinde (VEGF) ve anjiyopoietin-2'deki geçici artışlar bulunmaktadır.

Sistematik kaçış sendromu atakları sırasında hastalardan alınan serumun laboratuvar koşullarında endotel hücrelere verilmesinin ardından, bu hücrelerde de benzeri durumun görülmesi nedeniyle çeşitli biyokimyasal faktörlerin bu sendroma neden olduğu düşünülmektedir.

Kaçış Sendromu Hastalığını Neler Tetikler?

Sistematik kaçış sendromunun kalıtsal olduğuna dair bir kanıt yoktur. Genetik kusurlardan dolayı endotel hücrelerin dış uyaranlara aşırı tepki verdiğine dair bir kanıt henüz bulunamamıştır.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •