Antalya’nın Manavgat ilçesinde çekilen “Sünnet Çocuğu” filminde Aydemir Akbaş rol gereği sünnet oldu. Filmin çekimlerinin son günlerinde, otelin havuz başında düzenlenen törenle sünnet olan Aydemir Akbaş, yeniden sünnet olmanın hoşuna gittiğini söyledi. Akbaş, "Sünnet olmayı hiç yadırgamadım. Öyle hediyeler filan geldi, hoşuma gitti" dedi.
Çarşafa büründüğü ilk sahnenin ardından kadın kılığına giren Aydemir Akbaş, at çiftliğindeki çekimlerde, başrol oyuncusu Tuğba Daştan ile filmin en komik sahnelerinden birisinin çekimlerini gerçekleştirdi. Çekimler sırasında at yarışlarına düşkün olan Sami karakterini canlandıran Akbaş, yanına gelen Ponny At ile uzun süre oynadı.
“SÜNNET OLMAYI YADIRGAMADIM”
Filmin çekimlerinin son gününde, otelin havuz başında düzenlenen törenle sünnet olan Aydemir Akbaş, eğlenceli bir film olduğunu söyledi. Tekrar sünnet olmayı yadırgamadığını anlatan Akbaş, "Sünnet olmayı hiç yadırgamadım. Öyle hediyeler filan geldi, hoşuma gitti. Yoksa bu rolü kendime yazmazdım" dedi. Senaryo üzerinde çok emek harcadığını söyleyen Aydemir Akbaş, "Ben bu senaryoyu 5 defa yazdım. Çok güveniyorum bu senaryoya. Biraz daha profesyonellerle çalışmış olsaydım iyi olurdu ama bu filmde rol alan amatör arkadaşlarımız da beni tatmin etti" diye konuştu.
“FİLMİ BAŞROL AYAKTA TUTAR AMA DESTEKLEYİCİ YAN ROLLERDİR”
Sinemanın tipler üzerine kurulu olduğunu belirten Akbaş, "Bana öyle birini getirdiler ki rol yoktu, ben rol yazdım. Öyle birini getirdiler ki sünnetçi hayran kaldım, öyle birini getirdiler ki hayran kaldım. Sinema tiptir. Hollywood'da karakter oyuncuları, yan oyuncular muhteşem oyunculardır. Aslında filmi başrol ayakta tutar ama destekleyicisi yan rollerdir" dedi.
"HEPSİ UYDURUK ŞİMDİKİLERİN"
Türkiye'de son dönemde yan rol oyuncusunun olmadığını söyleyen Akbaş, Türk sinemasına eleştirisini şu sözlerle ifade etti: "Eskiden bizde yan rol çoktu. Sinemada inanılmaz yan rol vardı. Şimdi maalesef bir baba istiyorsun, yok; bir Adile Naşit yok, bir Ayşen Gruda yok, bir bilmem kim yok, yok, yok. Hepsi uyduruk şimdikilerin, yani aynı sıcaklıkta değiller. Ben devamlı Ayşen Gruda'yla oynardım. Bir film Adile Hanımla çektim. Yani o devir başkaydı. Bir rol aradığın zaman 5 tane talip vardı. Şimdi bir rol istiyorum, bulamıyorum. İyi bir kız oyuncu istiyorum, partner alacağım kendime, yok. Rolü erkek yapıyorum, paylaştırıyorum. Bir kız alıyorum bir de erkek. İkisine dağıtıyorum rolü. Maalesef oyuncu açısından inanılmaz bir kıtlık yaşıyoruz. Kimse kusura bakmasın, bir düşünsünler eski oyuncuları; alınıyorlarsa bir düşünsünler, bir de kendileriyle mukayese etsinler. Var mı bir Adile Naşit, yok. Var mı bir Ayşen Gruda, yok. Bir tane ağırlığını koyacak yan karakter yok."
KENDİ FİLMİNİ DEĞERLENDİRDİ
Kendi filmiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Aydemir Akbaş, şöyle konuştu: "Bence son zamanlarda çekilmiş en komik filmlerden birisi oldu. Ben bile hiçbir filmimde oynarken bu kadar gülmemiştim. Antalya'da hava sıcaklığının 25 dereceleri bulduğu şu günler biz sinemacılar için bulunmaz nimet. Tüm Türkiye soğuk havanın etkisindeyken, kaldığımız otelde turistlerin havuza girdiğine bile şahit oldum. Türkiye'nin en kaliteli ve komik oyuncuları ile aynı filmde olmak da benim için ayrı bir keyifti. Sanırım izleyici de aynı keyfi alarak kahkahalara boğulacak."
ÖZEL GALALAR DÜZENLENECEK
Ahmet Çevik ile Sezer Günbeyi'nin yapımcılığını yaptığı filmde sinemanın ünlü isimlerinden Bülent Çepiç, Ferdi Atuner, Tuğba Daştan, Burak Öncü, Erol Taşçı, Özgür Aksoy, Hasan Yaman, Nuri Yalçın rol aldı. Filmin yapımcıları Ahmet Çevik ve Sezer Günbeyi, haziran ayında seyirciyle buluşması planlanan ve komedi dalında iddialı bir yapım olduğunu söyledikleri filmin Türkiye'nin birçok şehrinde özel galalar düzenleyeceklerini belirtti.
FİLMİN KONUSU
At yarışı ve her türlü kumara olan tutkusundan hiçbir işte dikiş tutturamamış, gelip geçici aşklarla da çalkantılı yaşam sürdüren, düzensiz ama pahalı bir hayat yaşayan Sami, aynı şekilde gelir elde edememektedir, her yerde işleri ters gitmektedir, kumar zaten illiğini kurutur, dolayısı ile bu yaşamı idame etmek için borçlanmıştır ve defter oldukça kabarmıştır. Çok zengin biri olan 70 yaşlarındaki üvey ağabeyi Necati tek kurtuluş yoludur. Necati tefecilikle uğraşan çok zengin biridir ama Sami'ye kuruş koklatmamaktadır. Onun parasına ulaşmanın tek yolu Necati'nin ortadan yok edilmesidir. Çünkü tek varis Sami'dir. Sami, Meloş ve Veli'den oluşan çekirdek bir kadro kurar, zaten güvenebileceği başka kimse de yoktur. Necati'yi öldürmek için bir kiralık katil tutmaya karar verilir ancak katilin ücretini karşılayacak paraları yoktur. Oyuncu olma arzusunun getirdiği ruh hali ile sürekli değişik karakterlerin kendi içinde provasını yapan Meloş bu cinayet işine talip olur.