Kovid-19 pandemisi nedeniyle, hastaların ağız ve diş sağlığı tedavilerine zaman ayırmalarının sekteye uğradığını ifade eden Endodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ece Çalışkan, son günlerde özellikle kırık diş ve kanal tedavisi gereksiniminde büyük artış gözlemlediklerini söyledi.
Kovid-19 salgını sırasında rutin diş bakımı hizmetlerinin bir dönem sadece acil düzeyde verilmesi, takiben tedbirlerle yeni normal düzende hasta alınmaya başlanmasına rağmen; diş çürükleri, dişeti hastalıkları ve tüm dünyada görülme sıklığı en fazla olan enfeksiyon hastalıkları büyük artış gösterdi. Özellikle, pandemi döneminde değişen beslenme rutini ile stres faktörünün artması, ağız diş tedavileri için diş hekimine gitme oranın düşmesiyle; çürük dişlerinin ve çürüklerin ihmali ile de kanal tedavilerinin artışına neden oldu.
“PANDEMİ DENGEMİZİ BOZDU”
İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dentaydın Diş Hastanesi Endodonti Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ece Çalışkan, salgınla diş sağlığımıza dair pek çok şeyin değiştiğini belirterek şunları söyledi;
“Pandemi döneminde değişen beslenme rutini, stres faktörünün artması ve ağız diş tedavileri için diş hekimine gitme oranın düşmesiyle birlikte çürük dişler, çürüklerin doğru zamanda tedavi edilmeyerek ihmali ile kanal tedavisine gereksinimi olan dişlerin sayısı, doğru yapılmayan diş bakımı ile diş eti hastalıkları, stres nedeniyle diş sıkmaya bağlı oluşan eklem ve kas ağrıları ve beraberinde oluşan kırık diş sayısı maalesef artmış durumda.”
“DEĞİŞEN ALIŞKANLIKLAR ÇÜRÜKLERİ HIZLANDIRDI”
Dr. Ece Çalışkan, “Pandemi sürecinde daha sık yemek yememiz ile aşırı kilo aldık. Virüsten korunmak adına vitamin takviyesi olması niyetiyle eskiye nazaran daha fazla meyve tüketir olduk. Bir de bunlara evden çalışma düzeninde bulunan kişilerin bilgisayar karşısında daha fazla vakit geçirerek daha fazla abur cubur tüketmesi ile televizyon ve tablet karşısında daha fazla zaman geçirme de eklenince dişlerimizi fırçalamayı unuttuk. Ya da fırçalasak da rutin temizlik için olan diş hekimi ziyaretlerimizi aksattık. TV karşısında, daha fazla çay ve kahve tüketince de bu durum, genel sağlığımıza olan etkilerinin yanında ağız ve diş sağlığımıza da bir takım olumsuz tesirlerde bulundu. Dişlerimizde çürük oluşumu hızlandı” dedi.
“KAYIP DİŞ ORANLARI ARTTI”
İnsanların, pandemi sürecinde toplum olarak korunma amacıyla evden çıkmadığı ve kısıtlamaların olduğu günlerde, acil müdahaleler haricinde diş hekimlerine de gitmekte çekinceli davrandığını hatırlatan Dr. Çalışkan, “Rutin kontrol, tedavi takip gerektiren diş tedavileri ötelendi veya ihmal edildi. Bu durum da vatandaşların ağız sağlığında mevcut sorunların artmasına neden oldu. Pandemide aşılama çalışmalarının başlaması ve yeni normal düzende maske – mesafe – hijyen kuralına uyum sağlayarak, günlük hayatımıza yavaş yavaş dönmeye başladığımızda diş hekimleri olarak üzülerek gördük ki; çok sağlıklı ağızlara sahip hastalarımızda bile eskiye nazaran bir takım ağız ve diş sağlığı sorunları baş göstermiş, çürük ve kayıp diş oranları artmış durumda. Bu tedavi süreçlerinin başında da kanal tedavisi geliyor maalesef. Maalesef diyorum, çünkü kanal tedavisi, dişin çekilmesi öncesi, dişi kurtarmak için yapılabilecek son müdahaledir, çekime alternatif tek tedavidir. Nitekim her çürük vakasına kanal tedavisi uygulanmaz. Bir dişe kanal tedavisi uygulanması gerekiyorsa o dişte sinirlere ilerlemiş, zamanında tedavi edilmemiş bir çürük söz konusudur demektir, üstelik tedavi öncesi hekime gelene kadar, hastalarımıza ağrılı ve sancılı bir süreç de yaşatır” ifadelerini kullandı.
NE YAPMALI?
Aşırı şekerli gıdaların tüketimi, sürekli ve sıklıkla bir şeyler yeme, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, fazla çay kahve ve asitli gıdaların tüketimi ve yemek yiyerek yatma ile birlikte dişlerimizde çürük oluşumu hızlandırdığının altını çizen Endodonti Uzmanı Dr. Ece Çalışkan, “Bu sebeple gerek pandemi döneminde gerekse de normal zamanlarda doğru şekilde beslenmeli, bol su tüketilmeli, gün içinde dişlerimizi yemekten sonra en az 2 dakika fırçalamalıyız. Yine bu dönemde karşımıza çıkan en önemli sorunlardan biri de sıvı tüketiminin uzun bir zaman diliminde azalması. Bu durum beraberinde ağız kuruluğunu getirmekte. Tükürük akışının azalmasıyla birlikte, dişler tükürüğün koruyucu etkisinden yararlanamıyor. Bu durum beraberinde çürük oluşumu hızlandırıyor. Özellikle gün içinde ve gece geç saatlerde aşırı şekerli gıdaların tüketimi, ağız bakımına dikkat edilmemesi, mevcut diş eti problemleri nedeniyle diş aralarında biriken gıdaların iyi temizlenememesi, diş ipi kullanımının ihmal edilmesi gibi sebeplerin ağız içerisinde var olan çürük dişleri ve diş eti hastalıklarını ileri boyutlara taşıyarak dayanılmaz ağrılara sebep oluyor. Ayrıca çok stresli bir dönemden geçtiğimiz pandemi süresince ‘stres’ faktörü de diş sıkma-gıcırdatmalara sebep olarak; çene ekleminde ve kaslarında ağrılara, hatta beraberinde diş kırıklarına da sebep olabiliyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan ve yaşamı uzunca süredir bambaşka bir forma sokan pandeminin seyrinde, korunma protokolüne uyum sağlamamız, alınan global önlemler ve aşılama çalışmalarının başlamasıyla, bir nebze umutlandığımız bu günlerde, tedbirimizi elden bırakmadan, yeni normal yaşantımıza adapte şekilde beslenme alışkanlıklarımızı kötü yönde değiştirmemeli ve ağız ve diş bakımımıza dikkat etmeliyiz”