Av. Tutku Sena Sönmez

Boşanmanın eşlerin mirasçılığına etkileri...

A- A+

Av.Tutku Sena Sönmez Kıraç'ın yazısı;

Boşanma sonrası vasiyetname veya benzeri bir ölüme bağlı tasarruf ile miras bırakabilmek mümkün müdür?

Bir kişinin henüz sağ iken öldükten sonra sahip olduğu hak, alacak ve malvarlığının ne şekilde dağıtılacağına dair yaptığı hukuki işlemlere ölüme bağlı tasarruf denir. En bilineni ve en yaygını vasiyetnamelerdir. Ölüme bağlı tasarruflar, kanunda tahdidi olarak belirli kişilerin sahip olduğu saklı payları ihlal etmediği müddetçe geçerlidir. Şayet miras bırakan / muris saklı paylı mirasçıların saklı pay oranlarını gözetmeksizin bir ölüme bağlı tasarrufta bulunması halinde mirasçılar yalnızca saklı paylarını alabileceklerdir. 

Bu kapsamda, ölüme bağlı tasarrufların boşanma gerçekleşmiş olsa dahi eski eş lehine yapılabilmesi mümkündür. Dolayısıyla taraflar boşandıktan sonra ne kadar birbirlerinin yasal mirasçısı olamasalar da ölüme bağlı tasarruflar ile eski eşin iradi mirasçı olarak sürece dâhil edilebilmesi mümkündür.

Ancak, ölüme bağlı tasarrufların da iptal edilebilmesi mümkündür. Ancak kanun koyucu bunları tahdidi olarak saymıştır. 

Yatay Şişme Prensibi / Miras Hukuku | Yirmi Sekiz

Bunlar; 

Miras bırakanın tasarruf ehliyeti yokken yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruflar, 

Yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama ile yapılan ölüme bağlı tasarruflar,

İçeriği, koşulları veya içerdiği yüklemeler bakımından hukuka, ahlaka aykırı ise veyahut kanunda öngörülen şekil şartlarına aykırı olarak yapılmış ölüme bağlı tasarrufların iptali için dava açılabilir.

Burada belirtmek gerekir ki, ölüme bağlı tasarrufun yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama ile yapılmış olması halinde bir yıl içerisinde tasarrufun iptali davası açılması şarttır. Bu süre geçtikten sonra herhangi bir şekilde tasarrufun iptali davası açılması söz konusu değildir.

Boşanma gerçekleşmiş olsa dahi eşler birbirlerinin mirasçısı olabilir mi? 

Tarafların boşanmaları halinde eğer ölüme bağlı bir tasarruf yani vasiyetname veyahut ölünceye bakma sözleşmesi gibi bir hukuki ilişki söz konusu değil ise birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. 

Dolayısıyla bir kişi vasiyetnamesinde “boşansak dahi şurada bulunan taşınmazı eşime bırakıyorum” şeklinde bir ibare bulundurmadığı takdirde başkaca bir işleme gerek olmaksızın boşanma davası sonrasında ilgili tasarruf geçersiz hale gelir. 

Peki, boşanma davası sürerken eşlerden birisi ölürse, sağ kalan eşin mirasçı sıfatı devam eder mi? 

Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de aynı hukuki düzenleme uygulama alanı bulacaktır.

Mirasçıların sürdürdüğü bir boşanma davasının anlaşmalı boşanma davası olarak sona erdirilmesi mümkün değildir. Zira burada muris davacı tarafından usulüne uygun olarak açılmış olan bir boşanma davasında sağ kalan eşin daha kusurlu olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir. Bu düzenleme esas olarak Türk Medeni Kanunu kapsamında davalının ancak ve ancak davacının daha ağır kusurlu ise davaya itiraz edebileceği yönündeki değerlendirmesi ile de uyum sağlamaktadır.

Burada önem arz eden husus, davacı eşin ölmesi sonrasında usulüne uygun olarak mirasçılara davanın bildirilmesi ve mirasçıların davaya devam etme yönünde irade göstermesidir. Şayet mirasçılar ilgili dava kapsamında sağ kalan eşin boşanma hususunda daha kusurlu olduğunu ispat ederler ise boşanma taraflardan birisi ölmüş olmasına rağmen gerçekleşmiş gibi sağ kalan eş mirasçı sıfatını kaybedecektir.

Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •