Sonbahar ortasında birçok şehrin yüksek kesimlerinde görülen kar yağışı günlük yaşamı aksattı, yolları kapattı. Meteoroloji uzmanı Dr. Güven Özdemir, kar yağışının nedenlerini ve önümüzdeki günlerde havada beklenen değişimleri Hurriyet.com.tr’ye anlattı. Uzman ayrıca, yağışlı günler için net bir tarih vererek yaklaşan soğuk döneme dikkat çekti; kombisini yakmayanlar şimdiden hazırlıklı olmalı. Üstelik bu kış, La Nina senaryoları da etkili...
Geçtiğimiz hafta sonu, yurtta bazı illerde kış mevsimi henüz gelmeden kar yağışı görüldü. Özellikle yüksek kesimlerde sıcaklıkların ani düşmesiyle etkili olan kar yağışı, günlük yaşamı olumsuz etkilerken ulaşımda da aksamalara yol açtı.
Sivas’ta iki gün boyunca aralıklarla süren yağış, kırsal bölgelerde ulaşımı durma noktasına getirdi; kent genelinde 46 yerleşim yerinin yolu ulaşıma kapandı. Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde ise yoğun kar nedeniyle 6 köy yolu kapanırken, Muş’ta yüksek kesimlerde etkili olan kar ve tipinin yol açtığı olumsuz koşullar 14 köy yolunun ulaşıma kapanmasına neden oldu.
Yaşanan bu erken kar sürprizi aslında tamamen öngörülemez değildi. Meteoroloji uzmanı Dr. Güven Özdemir ile en son 8 Kasım’da konuştuğumda mini bir “kış provası” beklendiğini ve asıl kar yağışının kasım sonunda gerçekleşmesinin öngörüldüğünü belirtmişti. Ancak hava koşullarındaki ani değişim, bu öngörüyü yaklaşık 7-10 gün öne çekti.
KIŞ PROVASI NEDEN BEKLENENDEN ÖNCE GERÇEKLEŞTİ?
Bu sorumu Dr. Güven Özdemir şu şekilde açıkladı:
“Kış provası öngörüsünde işaret edilen tarih aralığı kasım ayının son haftasıydı. Ancak hava koşullarındaki değişkenlikler, yüksek ve alçak basınç sistemlerinin etkisiyle bu durumu öne çekti. Ani sıcaklık artışları ve düşüşleri, orta enlemlerdeki jet akımlarıyla birleşince soğuk hava öne çekildi ve kasım ortasında kar yağışı görüldü. Jet akımlarındaki yavaşlamalar, soğuk havanın orta enlemlere sarkmasına yol açtı ve kar provası 7-10 gün erken gerçekleşti.”
‘KAR YAĞIŞINI KIŞ MEVSİMİNİN HIZLI BAŞLAMASI OLARAK DEĞERLENDİREBİLİRİZ’
Dr. Güven Özdemir, özellikle Sivas başta olmak üzere yüksek kesimlerde görülen kar yağışlarının mevsim dışı olmadığını vurgulayarak, “Bu durumu kış mevsiminin hızlı başlaması olarak değerlendirebiliriz” ifadelerini kullandı.
Yağışlardan sonra kamuoyunda sık sık sorulan “Kış sert mi geçecek?” sorusuna da açıklık getiren Dr. Özdemir, erken karın tek başına belirleyici olmadığını söyledi: “Bu noktada yanılmamak lazım. Erken kar yağışı, kışın sert geçeceği anlamına gelmiyor.”
‘BU YIL SİSTEM BİRAZ DAHA DEĞİŞKEN’
Ancak bu yıl atmosferin geçmiş yıllara göre daha değişken olduğunun altını çizen uzman isim, “Kuzeydeki soğuk ataklar daha çabuk tetikleniyor. Sıcak-soğuk geçişleri daha keskin yaşanıyor. Yağış rejimleri hızlı değişiyor; yüksek kesimlerde karla karışık yağmur bir anda kara dönebiliyor. Bu yıl sistem biraz daha değişken bir karakter sergiliyor” diye konuştu.
BU HAFTA HAVA NASIL OLACAK?
Dr. Güven Özdemir’e göre kuzeyli rüzgârların yerini bu kez güneyli rüzgârlar aldı: “Şu an rüzgâr dönüşleri Afrika’nın kuzeyinde seyrediyor ve bu da Afrika kökenli sıcak havanın ülkemize taşınmasına neden oluyor. Lodos kuvvetli esmeye başladı ve devam edecek.”
Bu değişimle birlikte sıcaklıklarda genel bir artış beklediklerini aktaran Dr. Özdemir, “Önümüzdeki birkaç gün ılık ve kuru bir hava göreceğiz. Gündüz sıcaklıklarının 22-23 derece civarında olmasını bekliyorum. Kasım ayı için oldukça iyi seviyeler. Bu hafta boyunca yurtta yağış beklentisi düşük. Marmara dâhil yurdun büyük bölümünde yağış beklemiyorum. Ancak atmosfer bu dönemde değişken olduğu için yer yer kısa süreli ve lokal yağış geçişleri olabilir ama baskın bir sistem olmayacak” şeklinde konuştu.
24 KASIM VE SONRASINA DİKKAT!
Dr. Güven Özdemir, kısa süreli ılık havanın ardından Türkiye’nin yeniden soğuk hava dalgasının etkisine gireceğini açıkladı. Dr. Özdemir’e göre 24 Kasım’dan sonra sıcaklıklarda belirgin bir düşüş yaşanacak. Gündüz sıcaklıkları 18 dereceye, gece sıcaklıkları ise 12 dereceye kadar inecek.
Dr. Özdemir, özellikle 27-28 Kasım’ın yakından takip ettikleri bir dönem olduğunu belirterek, “Bu tarih aralığında yağış bekliyoruz. 27’siyle birlikte gündüz sıcaklıkları 13 dereceye, gece sıcaklıkları ise 8 dereceye kadar düşecek. Bölgeden bölgeye farklılık göstermekle birlikte, batıdan İç Anadolu’ya ve Doğu Anadolu’ya doğru gidildikçe sıcaklıklar daha da düşecek. Hatta beklediğimizden daha soğuk bir tabloyla da karşılaşabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Bu süreçte kombisini henüz yakmayanların hazırlıklı olması gerektiğini söyleyen uzman isim, İstanbul için de herkesin beklediği müjdeyi verdi: “İstanbul’da da yağış olasılığı yüksek.”
La Nina kışı nedir?
Büyük Okyanus olarak da bilinen Pasifik Okyanusu'nda meydana gelen El Nino ve La Nina, etkisi dünya genelinde görülen iki farklı iklim olayı. Bu olaylar genellikle iki ila yedi yıl arasında süren bir periyotta tekrar ediyor. Peki, La Nina nedir? La Nina kışında neler olur?
El Nino ve La Nina olaylarını açıklayabilmek için öncelikle Pasifik Okyanusu’nun Ekvator’a yakın bölümlerinde, normal şartlarda meydana gelen hava olaylarını anlamamız gerekir. Normalde Ekvator boyunca esen kuvvetli alize rüzgârları Güney Amerika'nın batı kıyısında yüzeydeki sıcak okyanus sularını batıya, Asya kıtasına doğru taşır. Bu olay gerçekleştiği zaman okyanusun derinlerindeki soğuk su Güney Amerika yakınlarında okyanus yüzeyine doğru yukarı çıkar. El Niño ve La Niña ise bu normal durumu değiştiren iki iklim olayıdır.LA NİNA NEDİR?
İsmi İspanyolca'da "kız" anlamına gelen La Nina, El Niño olayının tam tersi etkilere sahiptir. Alize rüzgârları normaldekinden çok daha sert ve güçlü esebilir. Bu durumda Güney Amerika'nın batı kıyılarına yakın bölgelerde denizin yüzeyindeki sıcak su normaldekinden daha fazla batıya yani Asya kıtasına doğru taşınır. Böylece okyanusun derinlerinden yüzeye doğru çıkan soğuk su, Güney Amerika'nın batı kısımlarında birikir. Sonuçta Pasifik Okyanusu’nun doğu kısımlarında deniz suyu sıcaklığının normal koşullardakinden birkaç santigrat derece düşük olmasına yol açar.
La Niña etkisiyle batıya doğru ilerleyen sıcak suyun bulunduğu bölgelerde buharlaşma artar ve bu bölgeler normal şartlarda olduğundan daha fazla yağmur alır. Bu olay soğuk deniz sularının yüzeyde biriktiği Güney Amerika’nın batı kıyılarında ise kuraklığa yol açabilir.
Bir dönem El Nino etkisi ile aşırı yağış alarak sel ve fırtınalara maruz kalabilen bölgeler başka bir dönem La Nina olayının etkisinde kuraklığın sebep olduğu yangınlarla mücadele etmek zorunda kalabilir.
Her iki olay da aşırı hava olaylarından doğal felaketlere, ülkelerin ekonomisinden ekosisteme kadar birçok alanda küresel etkilere sahip. El Nino ve La Nima olaylarına yol açan alize rüzgârlarındaki değişimin nedenleri tam olarak bilinmese de etkileri küresel iklim krizinin sonuçlarıyla bir araya gelerek yerküreyi olumsuz yönde etkileyecek doğa olaylarına sebep olabiliyor.
Kaynak: Hürriyet



















