Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Şehit Yakınları, Gazi ve Gazi Yakınlarının Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Kura Töreni'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun 'Kudüs bizim şehrimiz' açıklamalarını ilişkin, "Biz bu coğrafyada ne misafiriz ne de işgalciyiz. Bu coğrafyada ev sahibiyiz. Bin yıldır buradayız. Kıyamete kadar da burada olacağız. Bize kimse tarih dersi veremez" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şehitlerimizin muazzez hatırasını, gazilerimizin gönlünü incitecek en ufak bir söze, beyana, tavra, fiile zerre miskal tahammülümüz yoktur." dedi.
Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Şehit Yakınları, Gazi ve Gazi Yakınlarının Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Kura Töreni'ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen merasimde şehit yakınları, gazi ve gazi yakınlarıyla bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtti.
Erdoğan, "Tüm kalbimle, tüm hücrelerimle vatanı, milleti, bayrağı için toprağa düşmüş tüm şehitlerimizi, sizin yiğit evlatlarınızı ve yakınlarınızı rahmetle yad ediyorum. Cenabıallah asil ruhlarını şad, mekanlarını cennet, makamlarını inşallah ali eylesin." ifadelerini kullandı.
Yarın, Gaziler Günü'nü idrak edeceklerini anımsatan Erdoğan, tüm gazilerin gününü tebrik etti.
Mukaddes değerler uğruna kanlarını akıtan, böylece gazilikle müşerref olan kahramanlara Allah'tan uzun ve hayırlı ömürler niyaz eden Erdoğan, ahirete irtihal etmiş olanlara rahmet diledi.
"BU VATAN AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN EMANETİDİR"
Müslümanlar olarak Yüce Allah'ın şu ilahi müjdesine ve ikazına yürekten inandıklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rabb'imiz, hayat rehberimiz olan Kur'an'da şüheda için, 'Onlara ölüler demeyin, onlar diridirler ama siz bunun şuurunda değilsiniz.' buyuruyor. Evet, biz tam manasıyla idrakinde olamasak dahi şehitlerimiz diridir ve Rabb'imiz katında inşallah rızıklandırılmaktadır. Şehitlerimizin manevi gölgeleri asırlardır olduğu gibi bugün de bize refakat ediyor, inşallah kıyamete kadar üzerimizden hiç eksik olmayacak. Her zaman söylüyorum, bugün bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Şehadet şerbeti içerek mertebelerin en yükseğine erişmiş kahramanlara ne yaparsak yapalım şükran borcumuzu layıkıyla ödeyemeyiz. Aynı şekilde gazilik payesini kuşanarak bu aziz milletin katında en büyük rütbelerden birine nail olmuş gazilerimize de minnettarlığımızı hakkıyla ifa ve ifade edemeyiz çünkü bu vatan ve bu topraklar bize aziz şehitlerimizin emanetidir."
Şehitlerin anne, babaları, kardeşleri, eş ve çocuklarının da devlet ve millet olarak sahip çıkılması gereken birer emanet olduğunu belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Tıpkı ülkemiz, devletimiz, bayrağımız ve bağımsızlığımız gibi sizler de aziz şehitlerimizin emanetleri olarak bizim için çok ama çok kıymetlisiniz. Bizler şehidini kalbinin en mutena köşesine yerleştirmiş, gazilerini baş tacı etmiş, şehit ve gazi yakınlarını daima bağrına basmış bir milletiz, böyle bir hükümetiz. Tüm imkanlarımızla, şehitler tepesini boş bırakmayan o yüce ruhlara layık olma çabasındayız. Gaziler Günü vesilesiyle tertiplediğimiz kura törenimiz bunun en somut nişanesidir."
"DEVLETİMİZİN ŞEFKAT ELİ DAİMA SİZİN ÜZERİNİZDE OLMAYA DEVAM EDECEK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çekilecek kura ile 630 şehit yakını, gazi ve gazi yakınının atamasını gerçekleştireceklerini dile getirdi.
Ateşin düştüğü yeri yaktığını, çoğu zaman kelimelerin bu yangını söndürmekte yetersiz kaldığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Evladını, kardeşini, hayat arkadaşını, anne, babasını toprağa vermiş mahzun ve mahcup bir gönlün içinde kopan fırtınaları dindirecek duadan başka hiçbir söz ve eylem yoktur ama buna rağmen bugünkü törenle bir nebze de olsa sizlere olan minnet, vefa, şükran borcumuzu yerine getirebilmenin memnuniyeti içerisindeyiz. Birazdan çekilecek kuralarla görev yerleri belli olacak her bir kardeşime şimdiden kamu hizmetlerinde hayırlı ve başarılı vazifeler diliyorum. Bugünkü atamayla birlikte, az önce Aile Bakanımız da ifade etti, 51 bin 947 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızı kamuda istihdam etmiş oluyoruz. Şunu siz kardeşlerimle birlikte tüm şehit yakını ve gazilerimizin bilmesini özellikle istirham ediyorum.
Şehitlerimizin muazzez hatırasını, gazilerimizin gönlünü incitecek en ufak bir söze, beyana, tavra, fiile zerre miskal tahammülümüz yoktur. Bu konudaki kararlılık ve hassasiyetimizden hiçbirinizin şüphesi olmasın. Devletimizin şefkat eli daima sizin üzerinizde olmaya devam edecek. Derdinizi derdimiz, sevincinizi sevincimiz, sıkıntınızı sıkıntımız olarak görmeyi ve bunların çözümü için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz. Allah'ın izniyle ne bu aziz milletin ne de sizin başınız öne eğilmeyecek.
Her daim sizin yanınızda olmaya, sizlere kol, kanat germeye inşallah devam edeceğiz."
NETANYAHU BARBARLIKTA SINIR TANIMIYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz bu coğrafyada ne misafiriz ne de işgalciyiz. Biz bu coğrafyada ev sahibiyiz, bin yıldır buradayız. İnşallah yevmil kıyame, yani kıyamete kadar da yine burada olacağız." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dahil 31 yıldır milletin huzurunda olduklarını söyleyen Erdoğan, "Bütün bunları sizleri teskin etmek için söylemiyorum. 23 yıldır ortaya koyduğumuz samimi gayretin bir neticesi olarak, bunları açık yüreklilikle ifade ediyorum. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızı da sayarsak tam 31 yıldır fiilen sizlerin ve aziz milletimin huzurundayız. Bu süreçte çok ağır bedeller ödedik, çok zorlu günlerden, çok çetin imtihanlardan geçtik ama Rabbime sonsuz hamdolsun ne size olan ahdimize ne de şehit ve gazilerimizin emanetlerine gölge düşürmedik." ifadelerini kullandı.
Her karışı şehit ve gazilerin kanlarıyla sulanan vatanı, muhafaza ve müdafaa etmek için ne gerekiyorsa yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Terörün her türlüsüyle en etkin şekilde mücadele ettik. Kader ortaklığımıza, yol arkadaşlığımıza, kan kardeşliğimize, milli birlik ve dayanışma ruhumuza pusu kuranların planlarını hep birlikte yırtıp attık. Bütün ihanet odaklarına rağmen içeriden ve dışarıdan gelen envaiçeşit saldırıya rağmen vatanımıza namahrem ellerin değmesine izin vermedik. Şunu hiç kimse unutmasın, şehitlerimizin kabirleri, emperyalistlerin taşeronluğunu üstlenen, ihanet ve işgal odaklarına karşı kazılmış birer siperdir. O siperler hiçbir zaman aşılmadı ve aşılmayacaktır. Milletçe zor bir coğrafyada ve zor bir zaman diliminde yaşıyoruz. Bin yıldır ateşle imtihan olduğumuz bu topraklarda bugün de özgürce, onurlu ve başı dik bir şekilde var olma mücadelesi veriyoruz."
Erdoğan, Filistin başta olmak üzere mazlumların feryatlarının bomba ve kurşun seslerinin arasında kaybolduğu ağır imtihan günlerinden geçildiğine işaret ederek, "Başında, Gazze kasabı Netanyahu'nun bulunduğu katliam şebekesi her gün bir ülkeye saldırarak zalimlikte ve barbarlıkta, sınır tanımıyor. 23 aydır tüm insanlığın gözleri önünde gerçekleştirilen bu soykırıma en güçlü tepki yine Türk milletinden ve Türkiye Cumhuriyeti'nden yükseliyor. Öte yandan Türkiye'nin mazlumlara umut aşılayan bu vicdanlı duruşunun zalimleri ve destekçilerini rahatsız ettiğini hepimiz çok net görebiliyoruz. Dikkat ederseniz artık bunu gizleme gereği duymuyorlar. Kimi zaman medya ve sosyal medyadaki tetikçileri aracılığıyla kimi zaman siyasetçi kılıklı aparatları vasıtasıyla kimi zaman uğruna can vereceğimiz mukaddesatımıza dil uzatarak, kimi zaman da tam 7 yıldır dinmeyen kuyruk acısının öfkesiyle niyetlerini, rahatsızlıklarını, hazımsızlıklarını açığa vuruyorlar." ifadelerini kullandı.
"2 BİN YILDAN FAZLA TECRÜBESİ OLAN KÖKLÜ BİR DEVLETİZ"
Türkiye'nin tarih sahnesine yeni çıkmış, nevzuhur bir devlet olmadığını herkesin bilmesini istediğini aktaran Erdoğan, "Tam tersine, Türkiye Cumhuriyeti olarak hafıza kartında 2 bin yıldan fazla tecrübesi, birikimi ve müktesebatı olan köklü bir devletiz. Cumhurbaşkanlığı Forsumuzdaki her bir yıldız işte bu kadim geleneğin birer sembolüdür. Şimdi birileri çıkıyor güya bize laf atıyor, tarih dersi vermeye çalışıyor. Oysa biz, bize sataşanların daha iki, üç nesil önce geldiği topraklarda yüzyıllar boyunca hüküm sürdük, tüm cihana nizam verdik, adaletin kılıcı olduk." diye konuştu.
İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy'un, "Hakkın Sesleri" şiirinden, "Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz." mısralarını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz böyle bir milletiz, sıradan değil. Bayrağımızın dalgalandığı her yere sadece huzuru ve barışı götürdük. Her zaman söylüyorum, biz bu coğrafyada ne misafiriz ne de işgalciyiz. Biz bu coğrafyada ev sahibiyiz, bin yıldır buradayız. İnşallah yevmil kıyame, yani kıyamete kadar da yine burada olacağız." dedi.
Kimin ne yapmaya çalıştığının farkında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Senaryoyu da senaristi de gayet iyi biliyoruz. Bölgemizi istikrarsızlığa hapsetmeye yönelik planlar inşallah tutmayacak. Emperyalist ve siyonist kan dökücüler, sinsi emellerine ulaşamayacak. Allah'ın izniyle her türlü oyunu bozacak, her türlü senaryoyu yırtıp atacak kudrete, kuvvete, kapasiteye ve elbette basiret ve ferasete sahibiz. Tahriklere kapılmadan, sağduyu ve serinkanlılık içinde dikkatli ve kararlı bir şekilde kutlu yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. 86 milyon olarak ebedi kardeşliğimize, birlik ve beraberliğimize sıkı sıkıya sarılarak, oyunları bir kez daha bozacağız. Bizi etnik köken, mezhep ve hayat tarzı üzerinden bölmeye çalışanlara inat birbirimize tutunacağız, birbirimize sarılacağız, birbirimize güveneceğiz, birbirimizle hoşgörü ve empatinin diliyle konuşacağız.
Biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Arap'ıyla, Çerkez'iyle bir olacağız, iri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız. Ümitli, sabırlı, sağlam ve samimi adımlarla ilerlediğimiz Terörsüz Türkiye hedefine inşallah beraberce vasıl olacağız. Sizlerin de desteği ve hayır duasıyla bu süreci alnımızın akıyla, şehit ve gazilerimizin emanetine en ufak bir leke bulaştırmadan inşallah başarıyla taçlandıracağız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak yeni bir kardeşlik destanını yeni bir başarı hikayesini hep birlikte yazacağız. Buna hazır mıyız? Bunu yapmaya var mıyız? İşte o zaman şehitlerimiz de bize ebedi alemden dualarını yansıtacak. İstiklal Marşımızda ne diyor? 'Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın, kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.' Rabbi'm yar ve yardımcımız olsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görev yerleri belli olacaklara, millete hizmet yolunda Mevla'dan başarılar dileyerek, "Şehitlerimiz, sevgililer, sevgilisi Peygamberimize ve peygamberlere en yakın makamdalar. Rabb'im bizlere de bu makamı nasip eylesin. Şehitlerimize ve gazilerimize milletçe şükranlarımızı tekraren ifade ediyorum." dedi.