Can Holding bünyesinde olan ve geçtiğimiz günlerde el değiştiren Bloomberg, Habertürk ve Show TV'ye Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında jandarma tarafından operasyon yapıldı. Holding bünyesindeki 21 şirkete el konuldu. Suçlamaların 'suç örgütü kurmak', 'kara para aklama', 'kaçakçılık' ve 'dolandırıcılık' olduğu öğrenildi.

Can Holding bünyesinde olan ve geçtiğimiz günlerde el değiştiren Bloomberg, Habertürk ve Show TV'ye Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında jandarma tarafından operasyon yapıldı. Holding bünyesindeki 121 şirkete el konuldu.
HABERTÜRK VE SHOW TV DAHİL 121 ŞİRKETE EL KONULDU
Küçükçekmece Başsavcılığı, Can Holding sahipleri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da aralarında olduğu 10 kişi için gözaltı kararı verdi.

Holding bünyesindeki Habertürk ve Show TV de dahil 121 şirkete el konularak, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredildi.
Küçükçekmece Başsavcılığı'nın “suç örgütü kurmak”, “kaçakçılık”, “dolandırıcılık” ve “kara para aklama" suçlaması ile yürüttüğü soruşturmanın içeriğini Halk TV yazarı İsmail Saymaz paylaştı:
"Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holging’e operasyon yaptı. Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ dahil 8 gözaltı var.Holding bünyesindeki Habertürk ve Show TV dahil 121 şirkete el kondu. Suçlamalar: suç örgütü kurmak, kaçakçılık, dolandırıcılık, kara para aklama"
OPERASYONU JANDARMA YÜRÜTÜYOR… HOLDİNG BÜNYESİNDE DEV ŞİRKETLER VAR!
Can Holding'in mart ayında devraldığı Habertürk Show TV ve Bloomberg HT'nin yanı sıra operasyonda farklı sektörlerde yer alan şirketlere de el konuldu. El konulan şirketler arasında Doğa Koleji, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Energy Petrol, Golden Hill otelleri, Özel Mediza Hastanesi, Vip Transport gibi önemli şirketler de yer alıyor.

ARALIK 2024'TE DEVREDİLMİŞTİ
Turgay Ciner, Aralık 2024'te Habertürk ve Show TV'yi de kapsayan tüm hisselerini Can Grubu'na devretmiş ve medyadan çekilmişti.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklama şu ifadelere yer verildi:
"Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması, suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasına yönelik çok yönlü eylemler gerçekleştirildiği belirlenmiştir.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ile mali denetim birimlerinin düzenlediği inceleme raporlarıyla başlatılan soruşturma kapsamında;
Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden kaynağı belirsiz yüklü tutarda para girişleri yapıldığı, bu paraların çeşitli şirketler arasında aktarılmak suretiyle izlerinin gizlenmeye çalışıldığı, faturasız işlemler ve sahte belge düzenlemeleri ile vergi yükümlülüğünün azaltıldığı tespit edilmiştir.
Holding yapısı altında kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderdiğinde hareket ederek, aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurmak suretiyle denetim ve takip mekanizmalarını zorlaştırdığı, yönetim kurullarında değişiklikler yaparak sorumluluğu örgüt üyeleri arasında dağıttığı ve bu yolla hukuki yaptırımlardan kaçmayı hedeflediği anlaşılmıştır.
Bunun yanında; ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, sermaye artırımlarının kaynağı olarak ortaklara borçlar hesabının gösterildiği, bu borçların gerçeği yansıtmadığı, ortaklara borçlar hesabında görülen tutarların 7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı, yapılan bu işlemlerin, kanunun amacına aykırı şekilde suçtan elde edilen gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.
MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular doğrultusunda; suç örgütünün nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılık ve vergi usul kanununa muhalefet gibi öncül suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirler aracılığıyla ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetlerinin doğrudan suç gelirleriyle finanse edildiği, bu yolla örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet kazanmayı hedeflediği anlaşılmıştır.
MASAK raporlarıyla tespit edilen mali hareketlerin bütüncül değerlendirilmesi neticesinde, şüphelilerin yasa dışı yollarla elde ettikleri kazançları farklı sektörlere yönlendirerek hem akladıkları hem de ekonomik hayatta sahte bir itibar ve güç elde etmeye çalıştıkları ortaya çıkarılmıştır.
Yapılan operasyon kapsamında 121 şirketin malvarlığına değerlerine el konularak TMSF kayyım olarak atamış olup 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir.
Kamu düzenini, mali sistemini, vergi adaletini zedeleyen ve suç teşkil eden bu nitelikteki eylemlere karşı başlatılan soruşturma, MASAK raporları ve elde edilen deliller ışığında tüm yönleriyle titizlikle yürütülmekte olup, adli sürece ilişkin gelişmeler şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."