Marmara Denizi'nde teknesi parçalanmış ve batık halde bulunan iş insanı Halit Yukay'ın cansız bedeni 30 gün sonra denizden çıkarıldı.
4 Ağustos'da teknesi parçalanan iş insanı Halit Yukay'ın cesedi, yaklaşık 1 ay sonra denizden çıkarıldı.
Denizin 68 metre derinliğinde bulunan ceset için titiz bir çalışma yürütüldü.
Marmara Denizi'nde Kapıdağ Yarımadası'nın Turanköy açıklarında süren çalışmalar sırasında, dün cesetten DNA örnekleri alınmıştı. Bugün de ceset, bütünlüğüne zarar verilmeden adli tıp incelemesi için yüzeyle çıkarıldı ve savcılığa teslim edildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
4 Ağustos'ta Yalova'dan kendi kullandığı tekneyle denize açılan Yukay'ın teknesi 5 Ağustos'ta parçalanmış halde bulundu.
Tekne bulunmasına rağmen Yukay'ın cesedine hemen ulaşılamadı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, gelişmiş arama gemileriyle çalışmalara destek vermeye başladı. Sahil Güvenlik Komutanlığı, Deniz Liman Şube Müdürlüğü ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne ekipleri, bölgede titiz bir çalışma yürüttü.
Kaybolmasından 19 gün sonra, 23 Ağustos'ta akşam saatlerinde "Halit Yukay isimli kazazedenin cansız bedeni olduğu değerlendirilen bir cesetin, dalgıçların envanterinde bulunan yandan taramalı sonar ile bulunduğu" duyuruldu.
Yukay'a ait olduğu belirtilen ceset, 68 metre derinlikte belirlendi. Ekipler, cesede ulaştı ancak, kuvvetli dip akıntısı ve rüzgar nedeniyle, "bütünlüğü bozulmuş" cesedin yüzeye çıkarılması için titiz bir çalışma yürütüldü.

CESET EN ÖNEMLİ DELİL
Yukay'ın cesedi, savcılık soruşturması için kritik öneme sahipti ve mümkün olduğu kadar bütün halde otopsiyle incelemesi gerekliydi.
Parçalanmış vaziyetteki cesedin mümkün olduğu kadar bütün halde yüzeye getirilmesi, kazanın nedeni ve suçluların belirlenmesi için kritik öneme sahipti. Bu amaçla kontrollü bir çalışma yürütüldü.
Adli Tıp Uzmanı Profesör Hakan Kara, 68 metre derinlikte bulunan bir cesede tuzlu suyun etkisini değerlendirirken, birçok olumsuz duruma dikkat çekmişti. Kara, NTV'ye yaptığı açıklamada, "Bedeni yaklaşık 25 gündür tuzlu suyun altında bu çürüme evrelerini yavaşlatı. Ancak su altında olmanın bir de dezavantajı var. Su altındaki hayvanla, böcekler, su altı canlıları mutlaka cesetten beslendiği için bozulmalar bekliyorum." demişti.
Kara, cesedin uzun süre su altında kalmasının delil belirlenmesi açısından ne ifade ettiğinin sorulması üzerine de, "Kemik kırıkları, kafa tası kırıkları, omurgada kırılkar, el ayak kırıkları var ise bu suya düşmeden önce maruz kaldığı travmaya bağlı olduğunu düşündürür. Otopside bunlar ortaya çıkacaktır." bilgisini vermişti.