Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG/SDG'nin Şam yönetimine entegrasyonuna ilişkin yaptığı açıklamada SDG'nin süratle varılan anlaşmayı yerine getirmesi gerektiğini bir kez daha vurguladı. Bakan Fidan "Belli şeyleri bahane ederek bu ülkede silahlı yapıların varlığını devam etmesi kabul edilebilir değil" dedi. Fidan "Güvenlik için Türkiye'nin şahit tutulması önemli" dedi.
NTV'de canlı yayına katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bölgesel ve küresel meseleler başta olmak üzere gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Suriye'de Şam yönetimi ile terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG/SDG arasında yapılan 'entegrasyon' anlaşmasına dikkat çeken Fidan, SDG'nin harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.
Bakan Fidan, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack'ın SDG'ye yönelik açıklamalarının yerinde bir çağrı olduğunun altını çizerek "SDG'nin vakit kaybetmeden, gönüllük içerisinde merkezi hükümetle bir anlaşmaya varması, bu anlaşmanın harekete geçmesi için sahici ve aması olmayan adımlar atması, güvenlik için Türkiye'nin şahit tutulması önemli" açıklamasında bulundu.
Fidan "Süreç devam ederken şimdi Süveyda'daki durum ortaya çıkınca bir gündem kayması ister istemez ortaya çıkıyor. Ancak bizim gündemimiz kaymıyor" dedi.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ VE PKK'NIN SİLAHSIZLANMASI
Terör örgüyü PKK'nın 'terörsüz Türkiye' süreci kapsamında silah bırakmasına dair konuşan Bakan Fidan "Biz Irak’taki PKK senaryosunu, Suriye’deki PKK senaryosunu tekrar tekrar yaşayıp ülkemizin, halkımızın gelecekteki 40 yılını önceki 40 yılı gibi yaşatmaya hakkımız yok" diye konuştu.
Fidan "Süreç devam ederken vatandaşımızın endişelenmemesi lazım. Beklentimiz hiçbir tehdidin kalmaması. Irak’ta, Suriye’de, İran’da silahlı unsurlar var. Bunların hepsi takip edilmesi gereken hususlar. Son 10 yıldır PKK’yı bu topraklardan attık Suriye’de Irak’ta bela. Biz ‘bana ne’ diyebiliriz buna. Silah ve çatışma dilini kullanmadan daha medeni bir anlayışla dönüşüm mümkün. Biz örgütün, halkın ve diğer ülkelerin başına bela olmasını önlemeyi çalışıyoruz" açıklamasında bulundu.
İsrail'in bölgede bölünmeler istediğini ve bu yönde adımlar attığını dile getiren Bakan Fidan, SDG/YPG'ye yönelik uyarılarda bulundu.
Fidan şöyle konuştu:
Suriye’nin bölünmesi bizim için milli güvenlik sorunudur, müdahale ederiz" açıklaması) Suriye'nin Türkiye'nin milli güvenliği için olan önemi tartışılmaz. Komşularımız bizim için hayati yaşam alanları. Buradaki problemlerle meşgul olmak istemiyoruz. Bu topraklarımıza göç, ekonomik durgunluk vb olarak geri dönüyor. Bir numaralı hedefimiz bölgede istikrarı, suküneti ve güvenliği sağlamak. Bizde hegemonik bir yaklaşım yok. Suriye'nin bölünmesinden, istikrarsızlığından faydalanacak aktörlerin Suriye'nin içinde bulunduğu çaresizlik ve ümitsizlik çukurunda debelenmesini görüyorduk. Başta İsrail'in böyle bir amacı olduğunu düşünüyoruz. Netanyahu bunu açıkça ifade etti. Süveyda'daki olayları fırsat bilen bazı diğer grupların hareketlendiğini gördük. Biz iktidar olarak uyarımızı vermek zorundaydık. Çünkü Suriye'de birlik bütünlük istiyoruz. Oradaki grupların bunun altın dengesini bulup o formülle gitmeleri gerekiyor. Biz İsrail'e hem kendi istihbarat kanallarımız üzerinden, ister muhataplarımız üzerinden aynı mesajı gönderiyoruz. Bizim gizli ajandamız yok. Biz diyoruz ki hiçbir ülke Suriye'ye tehdit oluşturmasın, Suriye de kimseye tehdit oluşturmasın. Bizim anlayışımız bu. Bizlerin bölgenin evlatları olarak barış içinde yaşamayı becermemiz, bu sistemi kurmayı becermemiz lazım.
Bakan Fidan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:
TÜRKİYE'DEN SURİYE YÖNETİMİNE DESTEK MESAJI
İşbirliği yapmak kadar normal bir şey yok. Biz bunu Irak ile başka ülkelerle de yapıyoruz, Suriye'de neden yapmayalım. Suriye'de temel devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması konusunda çok ciddi yardımlara ihtiyacı var.SÜVEYDA'DAKİ DÜRZİ PROVOKASYONU
Bölgede belli grupların kendini güvenli hissetmemesi, Osmanlı'nın çekilmesinden itibaren başlıyor. Burada üstü örtülmüş belli sorun alanları var. Bedevilerle Dürziler arasında cereyan eden çatışmalara, merkezi yönetimin müdahale etme çabasına İsrail'in engel olduğunu görüyoruz. Merkezi güçler orada olmazsa orada karşılıklı katliamı kimse engelleyemez. Bunlara rağmen bir anlayış birliği oluştu. Amman'da bir araya geldik. Sadece Dürzilerin üç kolundan biri her türlü anlaşmaya karşı oldukları yönünde bir dil kullandılar. Taraflar arasındaki görüşmeler devam ediyor.Ahmed eş-Şara kapsayıcı bir siyaset uygulamaya çalışıyor. Bölgede birbiriyle hesaplaşan birçok grup var. Suriye'de devlet dışında silahlı grup olmamalı. Ben Şara'nın elindeki imkanlarla müdahale ettiğine inanıyorum.
ABD'NİN BÖLGEDEKİ HEDEFİ
ABD'nin bölgede yapıcı bir rol oynadığını gördük. Sayın Trump'ın bölgeye gönderdiği ve ABD'nin Suriye Temsilcisi olarak atanan Tom Barrack, belli bir tarafsızlığı yansıtma gayretinde olan yeni bir yaklaşımın temsilcisi. Yıllardır beklediğimiz özgün bir vizyon. Biz bunu takdir ediyoruz. Hegemonu beklerseniz, hegemon gelir raconunu keser, istediğin alır, geldiği halinden daha fazlasını bırakır ve çeker gider.Sayın Barrack gerek İsrail ile gerek Suriye, Ürdün ve bizimle yaptığı görüşmelerde çok yoğun mesai harcadı. Şimdi belli bir sakinliği yaşıyoruz. Umarım böyle devam eder.