Marmara Denizi’nde meydana gelen depremlerin ardından herkes yakınlarından haber almak için telefonlara sarılınca iletişimde yine aksamalar yaşandı. Anlık ve sürekli çağrı talepleri baz istasyonlarının kapasitesini aşmasına neden oldu. Birçok kişi WhatsApp gibi intenet tabanlı anlık mesajlaşma uygulamaları sayesinde yakınlarına “iyiyiz” mesajı iletti.
İSTANBUL’da dün öğle saatlerinde meydana gelen 6.2’lik depremin ardından eller her zaman olduğu gibi önce telefonlara gitti. Milyonlarca kişi saat 12:49’dan itibaren yakınlarıyla iletişim kurmaya çalıştı. Vatandaşların telefonla yakınlarına ulaşma çabası telefon hatlarında yoğunluğa neden olurken iletişimde aksamalar yaşandı. Türkiye’nin en büyük operatörleri Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone’un haberleşme servisleri yoğun trafik nedeniyle kilitlendi. Sosyal medya platformu X’te kullanıcılar, çağrı yapamadıklarını belirten şikâyetlerde bulundular. Aksayan iletişimi sağlayan ise internet tabanlı mesajlaşma uygulamaları oldu.
İLK HABERLEŞMEYİ WHATSAPP SAĞLADI
Depremden sonra yaşanan yaklaşık 1 saatlik iletişim sorunu başta WhatsApp olmak üzere; Telegram, Facebook, BiP gibi birçok internet tabanlı uygulama sayesinde çözüldü. Milyonlarca kişi yakınlarına ilk haberi bu uygulamalar aracılığıyla verdi. Diğer yandan, operatörlerden de kullanıcılarına, “GSM teknolojisinin yapısı gereği deprem gibi acil durumlarda SMS ve internet tabanlı mesajlaşmanın kullanılması” yönünde mesajlar gönderildi.

ARTAN TALEP HATLARI KİLİTLİYOR
Son yıllarda depremler sonrası tartışılan konuların başında operatörlerdeki aksaklıklar geliyor. Mobil şebekeler çöküyor ve insanlar aradıklarına ulaşamıyorlar. Bu durum aslında sadece Türkiye’ye özgü değil deprem veya felaket yaşanan birçok ülkede ani yüksek talepten dolayı iletişimler aksıyor. Sebebi ise aslında oldukça basit; baz istasyonlarına normalde kullanılan kapasitenin çok üzerinde ve sürekli talep gelmesi sistemin kilitlenmesine yol açıyor.
Türkiye’de Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone olmak üzere üç ana operatör var. Genelde operatörler bölgede yaşayan nüfusa göre baz istasyonlarını yerleştiriyor. Örneğin, 10 bin kişinin yaşadığı bir bölge için yaklaşık 7 bin kişinin aynı anda birbirini arayacağı kapasitede baz istasyonları yerleştiriliyor. Çünkü, normal şartlarda 10 bin kişi birbirini aynı anda aramıyor. Ancak deprem, yangın gibi felaketlerde talep birden artınca baz istasyonlarının kapasitesi bunu karşılamaya yetmiyor.
‘SMS VE İNTERNET KULLANIN’ OPERATÖRLERDEN ‘ACİL DURUM’ MESAJLARI
Telekom operatörü Turkcell, 23 Nisan’daki depremin ardından kullanıcıları için açıklama yayınladı. Açıklamada, “Bugün Marmara Denizi merkezli depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İstanbul ve Tekirdağ illerindeki tüm müşterilerimize, Afet Acil Durum Prosedürü kapsamında ücretsiz dakika, internet ve SMS tanımlanmıştır” denildi.
Türk Telekom ise kullanıcılarına gönderdiği kısa mesajda İstanbul’da yasanan deprem nedeniyle ses aramalarında yoğunluk yaşanabileceği uyarısında bulundu. Mesajda, “İletişimde internet tabanlı uygulamaları kullanmanızı öneririz, geçmiş olsun” ifadeleri yer aldı.
Vodafone Türkiye’nin de deprem sonrasında kullanıcılarına benzer bir mesajla yönlendirdiği görüldü. Vodafone kullanıcılarına, “GSM teknolojisinin yapısı gereği deprem gibi durumlarda SMS, internet tabanlı mesajlaşma uygulamalarını kullanmanızı rica ederiz” tavsiyesinde bulundu.
TELEFONLAR NASIL ÖNCEDEN UYARIYOR
DEPREMDEN saniyeler önce birçok telefona “Yakındaki deprem”, “Sarsıntı bekleniyor” gibi bildirimler gitti. Kullanıcıların bildirim aldığı sistemin tam adı “Android Deprem Uyarı Sistemi”, Google’ın ilk olarak ABD’de aktif ettiği bu teknoloji Türkiye’de Haziran 2021 itibarıyla faaliyete geçti. Sistem şöyle çalışıyor:
Sarsıntının en çok hissedildiği bölgedeki akıllı telefonların verilerini toplayarak bir merkez üssü belirliyor ve etkilenen bölgeyi daire içerisine alarak o çapta yer alan kullanıcılara bildirim gönderiyor. Tüm bu işlemleri ışık hızında yaptığı için de kullanıcıların sarsıntıdan önce haberi oluyor. Google, depremin merkezini belirleyip ve sarsıntının şiddetini de bu verilerden tahmin edebiliyor. Sistem yalnızca 4.5 ve üzerinde şiddetteki depremler yaşandığında çalışıyor. Benzer bir sistem, Apple’ın akıllı telefonu iPhone’larda da bulunuyor.